Böke, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) yılın üçüncü çeyreğine ilişkin açıklamasıyla büyümede sert bir düşüş yaşandığının ortaya çıktığını belirtti. 

Büyümenin kompozisyonuna bakıldığında resmin çok "iç karartıcı" olduğunu öne süren Böke, sabit fiyatlarla bakıldığında yatırımların yüzde 0,4 azaldığını, bunun da yarına dair çok iyi şeyler söylemediğini savundu.  

Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu büyümenin, potansiyel büyüme olduğunu ifade eden Böke, bunun yatırımla, beşeri sermayeyle, emek gücüne katılımla ve teknoloji gücüyle büyüyen Türkiye anlamına geldiğini de ileri sürdü. 

İş gücünün artış hızıyla karşılaştırıldığında yaratılması gereken istihdam için en az yüzde 5 büyümenin gerekli olduğunu belirten Böke, şunları kaydetti:

"Bunun altında her büyüme rakamı Türkiye'de işsizliğin artacağı anlamına gelir. Bundan sonraki işsizlik rakamlarının hızlı artacağını öngörebiliriz. Sanayi üretim endeksi de aylık değişmede bize kötü tabloyu göstermişti. O da daralmıştı. Oysa sanayi üretim endeksleri çok değişkendir. O da büyümenin yavaşlayacağının sinyalleriydi. Bu kalıcı bir durum. Yani bu, Türkiye’nin bir kalp hastası olduğunun ve damarlarının tıkalı olduğunun göstergesi. Ve Türkiye, kalp krizine adım adım yaklaşıyor. Fabrikaların kurulması iş yerlerinin açılması gerek. Sermaye stokunu büyütmek için şu anda işveren yatırım yapmıyor. Yapmayınca işverenin vereceği iş de olmuyor. Çünkü işverenin yatırım yapacağı bir ortam yok. Hukukun üstünlüğü bu nedenle önemli. Uzun vadeli istihdam yaratıcı yatırım, kuralları iyi eşit işleyen, ekonomik araçların siyasi araç olarak kullanılmadığı bir ekonomik düzenle, insanına değer veren bir düzenle mümkün. CHP'nin ekonomi programlarıyla bu kader değişebilir." (AA)