Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, resmi verilere göre 19 yıl önce sadece 6.3 milyar TL olan hane halkının toplam kredi borcunun 2021 Haziran sonu itibarıyla 874 milyar TL’ye yükseldiğini söyledi.
Balık, bunun önemli bölümünü ücretli emekçilerin kullanmak zorunda kaldığı ihtiyaç kredisi ve kredi kartı borçlarının toplamı 582 milyar TL ile borcun üçte ikisini oluşturduğuna dikkat çekerek, “Döviz bolluğu ve sıcak para girişine dayalı büyümenin bedeli tasarruf oranında olağanüstü bir düşme ve kronikleşen işsizlik ve sanayisizleşme oldu. Dış borçlar 2002: 129 milyar dolar/ 2020: 450 milyar dolardı. 2021 yılının ilk çeyreğinde ise Türkiye’nin dış borcu 448,4 milyar $, bu borcun millî gelire oranı ise % 61,5 olarak açıklanmıştır” dedi.
Amaç gizlemek
Balık, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Asgari ücret 16 kata yakın arttı” sözleriyle ülke gerçeklerinde koptuğunu gösterdiğini söyledi. İktidar, her fırsatta dile getirdiği ‘Türkiye ekonomisinin yükselişte olduğu’ ve ‘Türkiye’nin ekonomide bir üst lige çıkacağı’ yönündeki açıklamaların emekçilerde karşılığının olmadığını söyleyen Mehmet Balık, “Bu ifadeler ülke ekonomisinin içinde bulunduğu içler acısı durumu gizlemeye yöneliktir. İktidar, millî gelirin Türk lirası olarak 11 kat, asgarî ücretin de 16 kata yakın arttığı söylemesi tamamen gerçek dışıdır. İktidar, millî gelir hesabını ABD doları ya da altın üzerinden veya gıda üzerinde yapsaydı sonuç öyle olmayacaktı. 2009 yılında ilk kez piyasaya sürüldüğünde 200 lira ile 134 dolar alınabilirken, 15 Eylül 2021 itibariyle sadece 24 dolar alınabiliyor” dedi.
Altın hesabıyla asgari ücret
Balık, KAMUR-AR’ın dört kişilik bir ailenin açlık sınırı Ağustosta 3 bin 589 liraya çıkarken, gıda dışı ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise 8 bin 808 liraya yoksulluk sınırı da 12 bin 397 liraya yükseldiğini hatırlatırken şunları söyledi: “Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın verilerine göre 2002 yılında net asgari ücret 184 TL idi. 2001’deki asgari ücret, çeyrek altın fiyatının 5,2 katıyken 2021’de sadece 3,6 katı. Altın bazında 20 yılda önemli ölçüde gerileme mevcut. 2002 yılında göreve yeni başlayan bir öğretmen 18 çeyrek altın alabilirken bu sayı 2021 yılında yedi çeyrek altına kadar düştü.”
AHMET TERZİ - ANKARA