Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Refet Gürkaynak, Türkiye’nin tarihin en borçlu döneminde olduğunu söyledi.
Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Refet Gürkaynak, Türkiye ekonomisinin durumunu, yeni ekonomi programını, enflasyonu, genç işsizlik dâhil, istihdamda yaşanan büyük sıkıntıyı ve bu krizden nasıl çıkılabileceğini anlattı. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik vaziyeti değerlendiren Gürkaynak, Türkiye’nin tarihin en borçlu döneminde olduğunun altını çizdi.
Teşhis olmadığı için çözüm de yok
Yeni Ekonomik Program’ı anlatan Gürkaynak, “Ortada pek bir program yok aslında. Birtakım tahminler var ve onların bir kısmı olamaz şeyler değil. Bu kategoriye girenler aslında “Biz bunları yapacağız ve sonucunda da şu olacak” denen şeyler değil, kısa vadede zaten olacağı belli olan şeyler. Büyümeyi istemek kötü bir şey değil ama yüzde 5 büyüme fetişine dair şunu düşünmek lazım, seneye yüzde 5 büyüyeceğiz, peki ne olacak da bu büyüme olacak? Buna cevap vermek için önce şuna cevap vermek lazım “Bu sene neden büyüyemiyoruz? Geçen sene neden büyüyemedik?” Yeni Ekonomi Programı’nın Türkiye’de sorunun ne olduğuna dönük bir teşhisi yok. Teşhis olmadığı için çözüm de sunmuyor. Böyle olunca temel bir iktisat paketi olarak ortaya çıkamıyor” dedi.
İşsizlik tavan yaptı
Türkiye’de kırılganlığa nelerin neden olduğunu anlatan Gürkaynak, “Türkiye’de konjonktürel sorun birikmiş şirket borçları. Daha önce de borç sorunu vardı, ama bu kamudan kaynaklanıyordu. Önceden bankalar da sağlıksızdı ve düzenli olarak sarsılıyorlardı. Bu sefer bankalarımız sağlıksız değiller, kötü idare edilmiyorlar, sermayeleri var. Fakat
kamunun borcu, Ali’nin borcu, Veli’nin borcu diye değil, bir iktisadi varlık olarak Türkiye’nin borcu diye bakarsanız, Türkiye tarihinin en borçlu zamanında olduğumuzu görürsünüz. Şirketlerin borçlanması iktisat politikası tercihlerinin sonucu” şeklinde konuştu.
Temel sorun adalet
Doğru teşhis yapılırsa ancak o zaman ekonomik sıkıntılara çözüm bulunabileceğini ifade eden Gürkaynak, şunları söyledi: “Temel sorun adalet, hukuk sistemi, ülkenin hali. Yabancı yatırımcı için özellikle böyle. Türkiye’de bugün mesela, gerçek bir yargı reformu yapılmasının faiz düşürmektense iktisadi faydası çok çok yüksek. Bunu söylemek için, yine, Türkiye’de mesele nedir diye sormak lazım. Bu soruyu sormayıp, yurt dışından kur saldırısı var, zorla gecelik faiz düşürürüz her şey hallolur deyince çözüm yok, sorun doğru tanımlanmayınca çözüm de olmuyor. Hastalığa teşhis koymadan önce ilaç verirseniz, iyi ihtimalle işe yaramaz kötü ihtimalle başka sorunlar da çıkarır. ”