"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Vazifemiz

Ersin ACAR
05 Mayıs 2019, Pazar
Değerli bir okurum evvelen yazdığımız bir yazıda söylediğimiz: “Çözüm zihinlerin, akılların, kalplerin, ruhların topyekûn inşa edilmesi hakikatinde.” meselesini alıntılayarak şöyle demiş.

“Sadece bu cihetten bile vazifemiz siyaset ehlinden üstün.” Elhak doğru söylemiş yalnız eksik; zira vazifemiz siyaset ehlinden elfü elfi daha üstün. Kezalik, lâfzı manasının zıttı olan, birçok cihetten bataklığa saplanmış bir meslek; vazifemizin kıyasına muhatap dahi olamaz.

Asrı ahir veletleri bu asırda milâdın evveli ve ahirinde ne kadar birikimi varsa atasının mallarını har vurup harman savuran miras yediler gibi hoyratça harcadı. Bu uğurda aklını da kalbini de ruhunu da perişan etti. Maddiyatı maneviyatın önüne geçiren o menhus zihniyeti hem kendine yazık etti, hemde muasırlarına. Hiç şüphesiz bu tahribata mukabil tamirat için birileri vazifelendirildi.

Vazifemiz kutsîdir ve hassastır. Kutsiyeti asrı ahir Peygamberinin (asm) emaneti olan tebliğ vazifesini deruhte ettiğinden. Hassaslığı ise baş bir batman ağırlığı kaldırır, ama göz bir kıla tahammül edememesindendir. Vazifemiz göz mesabesindedir. Kimi zaman bir halimiz, kimi zaman da bir sözümüz muhatap olduklarımıza ya saadet kapılarını aralıyor, ya da ebedî ayrılık zindanına atıyor. Aman dikkat!

Başta kendi imanımızı kurtarmak ile beraber başkalarının imanına destek olmak için elimizden geleni var gücümüzle yapmak mecburiyetindeyiz. Asrı ahir o kadar dehşetli ki sabah imanla evden ayrıldığımızda akşam imanımızı kaybetmiş veyahut büyük darbelere maruz kalmış olarak hanemize geri dönebiliyoruz. Yeri geldiğinde avuçlarımızda kor alevi tutmak kadar zorlanıyoruz, imanımızı muhafaza etmek için. Dışarıyı bırakalım hanelerimiz bile bizleri inkâra götürecek o kadar çok enstrümanlarla dolu ki; her halde kurunu vustanın meftaları mezarlarından kalksalar, hayret içerisinde kalacaklar. Günahlar dört bir yanımızı sarmakla beraber öyle bir güzelin libasına bürünmüşler ki; bazen oluyor o düşmanları hanemizin bir ferdi gibi sahiplenebiliyoruz.

Elbette amel imandan bir cüz değil; lâkin günah işlendikçe akıl, kalp ve ruhumuz adeta sersemleşiyor, kendine gelene kadar kendinden geçiyor. Günahların tesiriyle kararan kalp imanın mahallî olmaktan ziyade küfür ve dalaletin melabegâhı oluyor. Sonrası gelen rüzgârlar bir o tarafa bir bu tarafa savurup duruyor bizleri. Böyle zamanlarda sağlam bir dayanak noktası ne kadar da önemli!

Zor zamanların, zor şartların elbette meşakkati ölçüsünde mükâfatı da bir o kadar çok ve bereketli olacaktır. Bir kişinin imanını kurtarmak güneşin üzerine doğduğu her şeyden daha hayırlıdır; hakikati mu’cibince bu uğurda çalışmak, bu vazifeye namzet olmak elbette ziyadesi ile memnuniyet verici.

Eski zamanlarda insanlar muteber insanların sözünü delilsiz de olsa kabul edebiliyordu. Şimdiki asrın insanı görmediğim şeye inanmam sloganı ile fen ve felsefeyi adeta kutsuyor. Dolayısıyla ikna ve ispat bu asrın vazgeçilmez tebliğ usûlü. Görünen o ki; kendini yetiştirmiş olan medenilere bu ve gelecek asırlarda üstünlük sağlamak zorla değil ikna ile olacak. Burada vicdanımıza önemli bir soru soralım. Şimdilerde ikna edemediğimiz kendi çocuğumuzu dahi harekete geçiremiyorsak koca koca adamları nasıl imanın cereyanına dahil edebiliriz?

Hülâsa: Vazife akıl, kalp ve ruha hizmet ettiği için çok mühim. Vazifemiz; insanın dünya saadetini tanzim etmekle kalmıyor, ötelere yol alırken caddelerini aydınlatıyor, güvenliğini sağlıyor, kısa ve selâmetli yollar gösteriyor. Tahribatın doruklara ulaştığı asrı ahirde tamir vazifesini deruhte ediyor.

Okunma Sayısı: 1676
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı