Almanya’dan gelen bir haberi ‘güzel haber’ler arasında sayabiliriz. Habere göre, Almanya’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın ışıkları tasarruf için sönecekmiş.
İsterseniz haberin ayrıntılarına da bakalım: “Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, enerji sıkıntısına dikkat çekmek için Bellevue Sarayı’nın ışıklarının tasarruf amacıyla akşamları kapatılması talimatını verdi. Rus doğal gazının kesintiye uğraması nedeniyle, gelecek kış aylarının Almanya’da çok zorlu geçmesi bekleniyor. Almanya’da hükümet temsilcileri, sürekli uyarılar yaparak enerji tasarrufu yapılmasını ve enerjinin idareli kullanılmasını tavsiye ediyor. Kış aylarında kaloriferlerin ısı derecelerinin düşürülmesi, belli saatlerde sıcak suların kesilmesi, kapalı havuzların ya tamamen kapatılması ya da suyunun ısıtılmaması uygulanması planlanan önlemler arasında.
“Almanya’yı bekleyen muhtemel enerji darboğazına dikkat çekmek için Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, yaklaşmakta olan enerji sıkıntısına dikkat çekmek ve örnek teşkil etmesi için başkent Berlin’deki resmi ikametgahı Bellevue Sarayı’nın ışıklarının tasarruf amacıyla akşamları kapatılması talimatını verdi. Gerekli olmadığı sürece geceleri, sarayı aydınlatan ışıkların kapatılacak ve dış alanın aydınlatması ise güvenliği riske atmayacak şekilde minimum seviye ile sınırlandırılacak. Almanya’da daha önce tarihi Brandenburg Kapısı olmak üzere, benzer yapıların gece ışıklandırmalarına kısıtlamalar getirilmişti.” (dunya.com, 26 Temmuz 2022)
Geçenlerde benzer bir haber de Fransa’dan gelmişti. Şöyle: “Avrupalı liderler bir yandan enflasyonu kontrol altına almaya bir yandan da Rus gazına kış aylarına kadar alternatif bulmaya odaklandı. Avrupa’da birçok lider, halkına enerjide tasarruf çağrısı yapıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron vatandaşlara ‘hazırlıklı olun’ çağrısı yaparken, şimdiden alternatif kaynaklara yönelmeleri gerektiğini belirtti. Macron, hükümetin enerji tasarrufu için bir plan hazırlayacağını ve bu plana kamuya ait gereksiz sokak lambalarının gece kapatılmasıyla başlayacağını söyledi.” (euronews. com, 14 Temmuz 2022)
İsrafı önleyen, tasarrufa yol açan bu adımlar özünde ‘İslamî’ değil mi? Almanya ya da Fransa’daki idarecilerin yaptığının bin kat daha fazlasını İslam ülkelerinin idarecileri yapması gerekmez mi? Niçin biz, bu noktada Avrupalı idarecilere örnek olmamız gerekirken Avrupalı idareciler bize örnek oluyor? İsrafa itiraz etmek ve her şeyi tasarrufla kullanmak inancımızın da gereği değil mi?
Türkiye çok büyük bir tasarruf kampanyası başlatmalı ve bu kampanyaya da en başta saraydakiler öncülük etmeli. Örnek olması bakımından camilerdeki aydınlatma israfına son vermek de çok isabetli olur. Tabii ki bilhassa kış aylarında boş kalan köylerdeki sokak lambalarını da mutlaka söndürmek icap ediyor.
Hepimize örnek olan Avrupalı idarecileri tebrik etmek lazım. Hepimizin atacağı tasarruf adımları vardır ve bu adımları atmak için yarını beklemeyelim...