"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bu sözler kimin için?

Faruk ÇAKIR
15 Mayıs 2025, Perşembe
Danıştay’ın 157. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde konuşan Danıştay Başkanı Zeki Yiğit, diğer yüksek mahkeme başkanları gibi doğrudan değilse de dolaylı olarak Türkiye’nin “hak, hukuk ve adalet yolu”nu tercih etmesi gerektiğini söylemiş.

Konuşmayı takip edemeyenler için geniş bir özet yapmakta fayda var. Türkiye’yi idare edenlerin de katıldığı toplantıda konuşan Danıştay Başkanı Yiğit’in konuşması haberlerde şöyle yansımış:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin “hukuk devleti” olduğunu dile getiren Yiğit, “Adalet, toplumun vicdanıdır. Devletleri güçlü kılan ve toplumları yaşatan adalettir. Devletler ancak adaletle ebedîleşir, zulüm ve adaletsizlikle de yok olur. Devletin temeli, toplumun huzuru ve barışın teminatı olan adalet; her yerde, her koşulda uygulanması, yaşanması, korunması, yönetilenler ve yöneticiler dahil her ferdin, her topluluğun içselleştirerek sahip olması gereken evrensel bir değerdir.” diye konuştu.

“İnsanların, haksızlığa uğradığında adalet ilkesinin tavizsiz uygulanmasını talep ettiğini belirten Yiğit, kişinin kendi eylemi sebebiyle suç isnadıyla karşılaşması halinde muafiyet veya dokunulmazlık beklentisi içine girebildiğini dile getirdi.

“Zeki Yiğit, “Herkesi kavrayan ve kuşatan adaletin tecellisi adına yapılan inceleme, soruşturma, dava ve yargılamalar, bazen ideolojik veya siyasal alana çekilmek suretiyle hukukî mecrasından çıkarılmak istenmekte, böylece toplumun adalete ve yargı sistemine olan güveni sarsılmaktadır. Yargı olarak, bu beklentilere hiçbir zaman taviz verilmemelidir.” dedi. (...)

“Mevcut uluslararası sistem sebebiyle insanlığın sınıfta kaldığını dile getiren Yiğit, “Mevcut küresel adalet sistemi içinde hesabı sorulsa da sorulmasa da, bu zulmü işleyenler ilâhî adalet karşısında er ya da geç bu hesabı vermekten kaçamayacak” ifadelerini kullandı.

“Danıştay Başkanı Yiğit, yargıya duyulan toplumsal güven ve yargıyla ilgili toplumsal algıyı ölçmek amacıyla yapılan çeşitli bilimsel araştırmalara göre, “Türkiye’de yargıya duyulan toplumsal güvenin düşüş eğilimi gösterdiğini” aktardı.

“Söz konusu durumun başlıca sebeplerinin “davaların çok uzun sürmesi, verilen kararların uygulanmasındaki güçlükler, kararların basın ve kamuoyu nezdinde tartışmaya açılması” olduğunu belirten Yiğit, sosyal medyada da “bazı davalarda çifte standart uygulandığı yönünde algı” oluşturulduğunu kaydetti. (...)

Yargıya duyulan güvenin azalmasının, bireylerin hukukî yollara ve güvencelere olan inancını zayıflatacağını vurgulayan Yiğit, şunları söyledi: “Yargıya güvenin arttırılması için alınabilecek önlemlerin ilk adımı, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendirmek olmalıdır. Bu kapsamda yargı süreçlerinde şeffaflık arttırılmalı ve yargıya erişim kolaylaştırılmalıdır. Yargı kararlarının gerekçeli, istikrarlı, tutarlı ve öngörülebilir olması, yargılamaların makul sürede tamamlanması da yargıya olan inancı pekiştirecektir.” (AA, 12 Mayıs 2025)

Bu tespitlerin muhatapları ilgili konuşmayı dinlerken acaba ne düşündüler? Bu sözler “başkası” için mi söylendi? Türkiye’yi idare edenler ya bu konuşmalara itiraz etsinler ya da gereğini yapıp ülkemizi “hak, hukuk ve adalet yolu”na yönlendirsinler...

Okunma Sayısı: 425
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı