"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Eğitim de eğitim

Faruk ÇAKIR
14 Ağustos 2020, Cuma
Planlanan yaz tatili bitmek üzere.

Salgın sebebiyle okulların açılma tarihi ertelendi. (Bakanlığın açıklaması şöyle: 31 Ağustos 2020 tarihinde okulları uzaktan eğitimle açıyoruz. 31 Ağustos’ta uzaktan eğitim başlayacak. Yüz yüze eğitime 21 Eylül’de geçilecek. İsteyen özel okullar 17 Ağustos’tan itibaren uzaktan eğitime başlayabilecek.)

Okulların açılması ertelenmiş olsa da ortada ciddî bir eğitim problemimizin olduğu bellidir. ‘Yaz tatili’nde bu meseleler enine boyuna konuşulup tartışılabilmiş olsaydı büyük bir avantaj kazanmış olurduk. Böyle bir çalışma ne ölçüde yapılabildi, onu da ehil olanlar açıklasın.

Eğitimcilerden duyduğumuz ve gördüğümüz kadarıyla ‘yaz tatili’nde bu meseleler pek konuşulmadı. Belki haklı bir bahane vardı: Koronavirüs salgını. Acaba, bu salgına rağmen bazı çalışmaları yapmak mümkün olamaz mıydı?

Şu an için okulların açılma tarihi konuşuluyor. Ama esasında okulların açılma tarihinden önce ‘muhteva ve kalite’nin konuşulması icap eder. Bunun için okulların açılma tarihini beklemek de icap etmezdi. Türkiye olarak gerek üniversite ve gerek liselere giriş imtihanlarında ortaya çıkan tabloyu tam olarak yorumlayabildik mi? Eğitimdeki zaafları ve avantajları ölçebildik mi? Daha da önemlisi önümüzdeki yıllar için gerekli tedbirleri alabildik mi?

Bu soruların tamamına ‘evet’ cevabı vermek arzu edilir, ama böyle bir şansımız yok. Belki çok konuşuyoruz, ama konuştuklarımızı fiiliyata, icraata ve ‘iş’e çevirebiliyor muyuz?

Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de eğitimin kalitesini arttırmak için yapılması icap eden işlerin başında, ‘öğretmenleri iyi yetiştirmek’ gelir. Bu meselede umumî bir ittifak vardır. İyi yetişmiş öğretmenler, kitapların muhtevasında bulunan ‘hata’ları dahi telâfi edebilir. 

Peki Türkiye bu noktada üzerine düşeni yapabiliyor mu? İlgili bölümlerden mezun olan öğretmenler gerçek anlamda ‘liyakat’ anlayışına göre vazife alabiliyor mu? “En iyi bilen”lerin yerine ‘mülâkat’ farkıyla tayin edilenlerin olduğu bir sistem, arzu edilen maksada ulaşılabilir mi? Öğretmenlik belli ölçüde ‘bilgi’ dışında kabiliyet de gerektirir. Ancak liyakat yerine tamamen ‘mülâkat’ sistemini yerleştirmek eğitime fayda değil, büyük zarar verir.

Eğitimde dikkat çeken başka bir nokta da, yıllar geçtiği halde ‘öğretmen ihtiyacı’nın halen devam ediyor olmasıdır. Devletin açıkladığı resmî rakamlara göre diyelim ki 10 bin öğretmen ihtiyacı var. Bu ihtiyacın tamamlanması için bir gün dahi beklemek kabul edilebilir mi? Elbette eğitim sendikaları yüz bin civarında öğretmene ihtiyaç duyulduğunu beyan ediyor, ama velevki bu sayı on bin olsun. İlk fırsatta bu eksiklik tamamlanması icap etmez mi? İmkânlarımız sınırlı bile olsa, icabında başka bir yatırım ertelenmeli ve eğitim yatırımı öne alınmalıdır. Eğitime yapılması gereken yatırımı erteleyip başka yatırımları öne almak Türkiye’ye fayda değil zarar verir.

Mevcut hatalara ilâve edilen başka bir ‘hata’ da eğitim sistemine çok sık müdahale edilmesidir. Liselere giriş dahil pek çok konuda neredeyse her yıl değişen uygulamalar oluyor. Bu da eğitimdeki devamlılığa sekte vuruyor ve okul seçimindeki dertleri çoğaltıyor.

Ne edip edelim, sağlam bir eğitim sistemi kuralım. Bunun için de bu işi iyi yapanlara bakalım, onların tavsiyelerini dinleyelim. Aksi halde hepimiz kaybediyoruz vesselâm.

Okunma Sayısı: 2778
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Özdemiroğlu

    14.8.2020 12:20:59

    Eğitim için koca yaz fırsatı heba edildi.Hazira'da normalleşme başladıktan sonra, bizzat öğrenci ve öğretmenlerle;Sn. Bakan ve bilim kurulu üyelerinden belli sayıda okullarda tatbikat yapılabilirdi.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı