Başta öğrenciler olmak üzere hepimizin kitap okumaya teşvik edilmesinde fayda var. Ne kadar kitap okunursa ‘en büyük düşman’ olan cehalet de o nisbette dünyamızdan çıkar ve hakkımızın, hukukumuzun da farkına varabiliriz.
İstanbul Valiliği öncülüğünde yürütülen ‘Ben Okuyorum, İstanbul Okuyor’ projesi kapsamında düzenlenen ‘Ailemle Okuyoruz’ etkinliği Rami Kütüphanesi’nde gerçekleştirilmiş. Programda kitap okumanın getirdiği iyiliklerden bahsedilmiş. Kitap konulu mesajlar ne kadar çok yayılırsa o kadar çok fayda vardır. Bu bakımdan programda konuşan İstanbul Valisi Davut Gül’ün kitap ve okuma çerçeveli mesajlarını tekrarlamak isabetli olacak.
İstanbul Valisi Gül şöyle demiş: “Yaklaşık 25 yıldır kamu görevi yapıyorum. Şunu gördüm, iyi okul diye bir şey yok. İyi öğretmen var. İyi öğrenci var. Daha da önemlisi iyi veli var. İyi veli nasıl olunur? Çocuğumuzla vakit geçirirsek ona vakit ayırırsak. Onu ihmal etmezsek iyi veli oluruz.
“Aslında ‘Ben okuyorum, İstanbul Okuyor’ kitap okuma projesi ile akşam televizyonu kapatmak, tabletten yarım saat feragat etmek ya da herhangi bir etkinliğimizi, dizimizi seyretmemek ve çocuğumuzla birlikte kitap okumak, ona rol model olmak bu anlamda yapılabilecek en kıymetli işlerden bir tanesi. Yaklaşık iki yıldır mesai arkadaşlarımızla birlikte yapmak istediğimiz şey şu. Okullarımızda toplamda 6 buçuk milyon kitap var. Sadece kitabın olması meseleyi çözmüyor. Öğrencimizin, yavrumuzun, kardeşimizin öğretmenin elindeki kitabı görmesi. Onun kitap okuduğunu hissetmesi.
“Veliden aynı şekilde görmesi. Kendisinde de kitap okuma alışkanlığı artacaktır. Kitap okuduğunda ne bekliyoruz? Herkes çocuğunun akademik başarılı olmasını istiyor. Kitap okumadan yeni müfredata göre akademik anlamda başarılı olma şansı çok zayıf. Bu önemli ama bundan daha önemlisi çocuğunuzun kimliğinin kişiliğinin oluşması. Çocuğunuzun merhametli, vicdanlı olması. Özgüveninin gelişmesi. İstemediği konularda hayır diyebilmesi ancak okuyarak, yaşayarak olabilecek bir iş. Bizler de her akşam ‘Ben Okuyorum, İstanbul Okuyor’ kitap okuma projemizle yarım saat çocuklarımızla birlikte kitap okumak istiyoruz. Aslında bugün yaptığımız iş de bir farkındalık oluşturmak. Buraya geldiğimizde belki birçok öğrencimiz ilk defa burayı görmüştür. Birçok velimiz ilk defa görmüştür. Yolu düşmemiştir. Dolayısıyla da bu tür kütüphanede kitap alma, kitap okuma, kütüphaneyi görme belli bir aşamadan sonra yavrularımızda bir birikim oluşturuyor. Allah evlâtlarımızın kötü gününü göstermesin. Yolları açık olsun.” (hurriyet.com.tr, 1 Ekim 2025)
Programda yapılan diğer konuşmalarda da kitap okumanın önemine dikkat çekilmiş.
Mesele kitap olunca akan sular durmalı, kitap dostları el üstünde tutulmalıdır. Bunun bir yolu de okullardır ve ne yazık ki bu önemli konu çok ihmal edilmiş bir ihtiyaçtır. Bu kampanyalar mutlak surette yaygınlaşmalı, desteklenmeli ve milyonlarca ‘kitap dostu çocuk’ yetişmelidir.
Ancak bu yolla ‘en büyük düşman’ olan cehaleti yenebiliriz... Bazı idarecilerin cehaletin mağlubiyetini istemediğinin de farkında olalım ve kitap okuyalım, okunmasını da mutlaka teşvik edelim...