Bütün dünyayı etkileyen 'virüs salgını', başarısız siyasetçilere kendilerini savunmak için bir bahane olmuş olsa da, salgının etkilerinin ortadan kalmasıyla birlikte işi bilenlerle bilmeyenlerin fark edilmesine de yol açtı.
Elbette kriz bütün dünyayı etkiledi, fakat ülkemizi çok daha fazla etkiledi. Başka ülkelerde artan fiyatlar, salgının sona ermesiyle kısmen düşmeye başlasa da Türkiye için bu pek de söz konusu olmadı. Sadece, doğrudan dövize bağlı olan petrolde dünya piyasasında fiyatlar düştüğü için kısmi düşüşler yaşandı. Bunun yanında 'yerli üretim' olan tarım ürünlerinde dahi fiyat artışları devam etti ve ediyor.
Dünyaca ünlü ekonomist ve MIT’de (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) profesör olan Daron Acemoğlu, Türkiye'deki durumu twitter sayfasındaki paylaşımlarında değerlendirmiş. Acemoğlu, yaptığı tespitleri “Ekonominin ve demokrasinin geleceği için endişeleniyorum” diye noktalamış.
Acemoğlu’nun paylaşımlarının bir kısmı şöyle:
-Durumu anlamak için Türk seçmeninin çok fazla milliyetçi bir hale geldiğini kabul etmek önemli.
-Cumhurbaşkanı ve ortakları, televizyonu ve yazılı medyayı tamamen kontrol ettiler ve bunu milliyetçiliğin alevlerini körüklemek için, özellikle muhalefetin Kürt ayrılıkçılarla işbirliği içinde olduğu iddialarıyla kullandılar.
-Kötü ekonomi yönetimi ve yaygın yolsuzluk, birçok kişinin (ben dahil) düşündüğü kadar geniş bir öneme sahip değildi.
-(İktidar açısından) Medya hakimiyeti önemlidir ancak durum onun ötesinde. Bu sadece Türkiye’de değil tüm dünyadaki demokrasiler için kötü bir haber.
-Bütün bunlar Türk kurumlarının geleceği için kötü haber. Yargı ve kolluk tüm bağımsızlığını kaybetti. Güçlü yolsuzluk ağları (inşaat endüstrisi merkezli) ve medyanın durumu ile birleştiğinde, bu gerçekten kötü bir haber.
-Muhaliflere ve rakiplere yönelik baskı, medya kontrolü ve sindirme nedeniyle ‘gerçekten demokratik’ değil.
-Daha da kötü haberler: Ekonomi paramparça. (...) Ülkenin ekonomik çöküşe nasıl dayanacağını bilmiyorum.
-Ekonominin ve demokrasinin geleceği için endişeleniyorum. (t24.com.tr, 15 Mayıs 2023)
İşin ehli olan ekonomistler "Ülkenin ekonomik çöküşe nasıl dayanacağını bilmiyorum" diyor ve "demokrasinin geleceği için endişeleniyorum" tespitini de ilave ediyorsa krizden çıkışın kolay olmayacağını görmek lazım.
Her şeye rağmen ümitsiz olmaya gerek yok tabii ki...