TBMM’ye sunulan bu raporda yer alan bilgiler, iktidarın en temel alanlarda sebep olduğu tahribata da ayna tutmuş. Rapora göre Adalet Bakanlığı, belediyeler ve Milli Eğitim Bakanlığı, vatandaşın en çok şikâyet ettiği kurumlar olmuş. İstatistiklere göre, adaletten eğitime, sağlıktan istihdam politikasına kadar Türkiye’deki en temel alanlardaki dertler çözüme kavuşturulabilmiş değil. 

6 Şubat 2024 tarihli bir haberde şu bilgiler var: “(Kamu Denetçiliği Kurumu) KDK’ye, “adalet, milli savunma, güvenlik” alanlarında 315; “ekonomi, maliye ve vergi” alanlarında 264; “eğitim, öğretim, gençlik ve spor” alanlarında ise 224 başvuru geldi. “Kamu personel rejimi” başlığı altında yapılan başvurular çoğunlukla depremzede personelin atama ve nakil değişikliğine ilişkin taleplerini içerirken, cezaevi nakil talepleri, afetzede sosyal destek talepleri, hasar tespitine ilişkin yeniden inceleme veya mevcut inceleme sonucundaki ödemelere dair itirazlar, eğitim kurumları harç ve ücretlere ilişkin talepler, başka illerdeki eğitim kurumlarına geçişler, yurt ücretlerinin iptali ve iadesi, diploma ve staj gibi hususlara ilişkin talepler başı çekti. Deprem bölgesinden veya depremzedelerce gelen başvurulara öncelik veren KDK, büyük bir titizlik ve hassasiyetle başvuruların sonuçlandırılması için çaba gösterdi.” (www.aa.com.tr)

Aynı konudaki başka bir haber ise şöyle: “1 Ocak-31 Aralık 2023 döneminde Kamu Denetçiliği Kurumu’na toplam 19 bin 317 başvuru yapıldı. Kuruma Ocak 2013-Aralık 2023 döneminde yapılan başvuru sayısı toplamı ise 226 bin 728’e ulaştı. Kamu personel rejiminin, en çok şikâyet başvurusu alınan alan olması dikkati çekti. Adalet, milli savunma, güvenlik, çalışma ve sosyal güvenlik ile eğitim alanına yönelik şikâyetler de yurttaşın en çok şikâyet ettiği alanlar arasında sıralandı. (...) Kamu personel rejiminin ardından en çok şikayete konu olan alanlar ve şikayet sayıları ise şöyle sıralandı: Adalet, milli güvenlik ve savunma: 3 bin 398; Çalışma ve sosyal güvenlik: 2 bin 573; Belediyelerce yürütülen hizmetler: Bin 696 başvuru; Eğitim-öğretim, gençlik ve spor: Bin 455; Ekonomi, maliye ve vergi: Bin 12.” (www.bir gun.net/, 7 Şubat 2024)

Bu raporla ortaya konulan tablo farklı şekillerde yorumlanabilir. Fakat işin özünde ve esasında “haksızlığa itiraz” yok mu? Sadece Adalet Bakanlığı ile ilgil olan şikâyetler değil, başka konulardaki şikâyetlerin özünde ve temelinde de yine “adaletsizlik” vardır. 

Türkiye’yi idare edenler her ne kadar görmezden gelmeye çalışsa da ülkemizde ciddi bir “adaletsizlik” problemi vardır. Tekraren hatırlatmakta fayda var ki, adaletsizliğin hüküm sürdüğü yerde “ot” dahi bitmez. Önce adalet temin edilsin ki şikâyetler de sonar ersin vesselam.