"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâm korkusunu yaymayın

Faruk ÇAKIR
05 Mayıs 2021, Çarşamba
Gündemin boğucu haberleri arasında bazen nefes almaya yarayan güzel haberler de duyuluyor.

Bu defaki güzel haberimiz İngiltere’den. İngiliz parlamenter Afzal Khan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a gönderdiği mektupta, bir İngiliz Müslüman parlamenter olarak, “Fransa’da sergilenen ve bazı durumlarda yasal olarak güçlendirilen İslamofobi’den derin endişe duyduğunu” ifade etmiş. 

Fransız Senatosunun 18 yaşın altındaki kızların başörtüsü takmasını yasaklayan son kararının, Müslümanlara karşı dini nefreti ve “aşağılık İslamofobi’yi” teşvik etme riski taşıdığını hatırlatan Khan, düzenlemeyle ebeveynlerin okul gezilerinde çocuklara eşlik ederken görünür dinî semboller takması veya giymesi ile üniversite sınırları içinde ibadet etme ve düğünlerde yabancı bayrakların sergilenmesinin de yasaklandığına dikkat çekmiş. Khan, 2018’de hazırladıkları bir raporda, İslamofobi’nin “kökenleri ırkçılığa dayanan, İslâmı ve Müslüman gibi algılananları hedef alan bir tür ırkçılık” olarak tanımlandığını hatırlatmış. (aa, 1 Mayıs 2021)

Khan, hem Fransa hem de İngiltere’nin zengin çeşitlilikleriyle gurur duyması gerektiğini aktarmış ve Macron’dan “özgürlük, eşitlikçi, kardeşlik” ruhuyla bütün Fransız vatandaşları için ülkedeki İslamofobi meselesiyle ilgilenmesini de istemiş.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bu mektup üzerine ne yapacağını bilemiyoruz. Ancak İngiliz parlamenter Afzal Khan mektubunda dikkat çektiği önemli bir nokta var: İslamofobi ‘yasal olarak’ yaygınlaştırılmaya çalışılıyor!

Bu şu demek: Fransa örneğinde olduğu gibi Avrupa ve belki de dünyanın dört bir yanında artış emaresi gösteren ‘İslâmdan korku’nun temelinde, devletlerin, idarecilerin, siyasetçilerin bu korkuyu yayma ve teşvik etme gayreti var. Yani, devletler ve siyasetçiler özel olarak bu korkuyu ‘resmen’ yaymaya çalışmasalar insanlar İslâmdan ürkmeyecek ve belki de çoğu nahoş olay meydana gelmeyecek. 

İngiliz parlamenterin dikkat çektiği bir diğer nokta da “İslamofobi”nin temelinde “ırkçı anlayış” olduğu gerçeğidir. Bu da ırkçılığın ne derece fena bir anlayış olduğunu göstermesi bakımından mühimdir. Dolayısıyla İslamofobiyi ortadan kaldırmak için en başta ırkçı anlayışın ‘öldürücü’ olduğunu görmek gerekir. 

Peki, İngiliz parlamenter örneğinde olduğu gibi Müslüman ülkelerin parlamenterleri de Macron’a ikaz edici mektuplar yazmaları icap etmez mi? Düşünün ki 40 ya da 50 İslâm ülkesinden bir ya da iki parlamenter bu mahiyette uyarıcı, ikaz edici ve uyandırıcı mektup yazsa ve Fransa’daki ve dolayısıyla dünyadaki Müslümanların hakkını, hukukunu savunsa isabetli olmaz mı?

“Medenilere galebe ikna iledir” yolu yerine, kavga eder gibi konuşmalar yapmak Avrupa’daki “İslamofobi”yi sona erdirir mi?

İnşallah ikna metoduyla hem Avrupa’daki hem de dünyadaki “İslâmdan korku” bulutları dağılır ve fıtrat dini İslâm insanlığı saadete kavuşturur.

Okunma Sayısı: 1845
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı