Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Acil Yardım Fonu (UNICEF) Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, dünya çapında yaklaşık 37 milyon çocuğun yerinden edildiğini açıklamış. Bu sayı, şimdiye kadar kaydedilen en yüksek sayıymış.
Yine aynı açıklamaya göre rekor seviyedeki bu sayı, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana kaydedilen en yüksek sayı olup 13,7 milyon mülteci ve sığınmacı çocuk ile çatışma ve şiddet nedeniyle ülke içinde yerinden edilen yaklaşık 22,8 milyon çocuğu da içeriyor.
Peki, bu tablo neyin neticesi? UNICEF’in değerlendirmesine göre bu tablo, peş peşe gelen krizlerin doğrudan bir sonucu. Bu krizler arasında Afganistan’daki gibi uzun süren çatışmalar, Kongo Demokratik Cumhuriyeti veya Yemen gibi ülkelerdeki yoksulluk ile iklim değişikliğinin etkileriyle şiddetlenen artçı şoklar yer alıyormuş. Bütün dünyada tıpkı yoksulluk gibi, çocukların yerinden edilmesi de hızla yayılıyormuş. Bir önceki yıla göre, yerinden edilmiş çocukların sayısı dünya çapında 2,2 milyon artmış durumda.
UNICEF Genel Direktörü Catherine Russell, mevcut tabloyu şöyle değerlendirmiş: “Çatışmalar ve krizler nedeniyle yerinden edilen çocukların sayısı hızla artarken, onlara ulaşma sorumluluğumuz da aynı şekilde artıyor. Umuyorum ki bu endişe verici sayı, hükümetleri ilk etapta çocukların yerinden edilmelerini önlemeye teşvik edecektir. Hükümetlerin ayrıca halihazırda yerinden edilmiş çocukların, hem şu anda hem de gelecekte sağlıklarını ve gelişimlerini destekleyen eğitim, koruma ve diğer kritik hizmetlere erişimlerini sağlayacağını ümit ediyoruz.”
UNICEF’in hükümetlere yaptığı çağrı şöyle: Nereden gelirlerse gelsinler tüm çocuklara eşit destek sağlayın; Mülteci, göçmen ve yerinden edilmiş çocukları, (...) her şeyden önce çocuk olarak kabul edin; Statüleri ne olursa olsun, yerinden edilmiş tüm çocukların ve ailelerin temel hizmetlere (sağlık ve eğitim dâhil) etkin erişimini sağlamak için kolektif eylemi teşvik edin; Mülteci, göçmen ve yerinden edilmiş çocukları ayrımcılığa ve yabancı düşmanlığına karşı koruyun; Zararlı sınır yönetimi uygulamalarına ve çocuk göçmenlerin alıkonmasına son verin; Mülteci, göçmen ve yerinden edilmiş gençleri yeteneklerini ortaya çıkarmaları ve potansiyellerinin tamamını gerçekleştirmeleri için güçlendirin.
Acaba bu çağrılar ne ölçüde duyulup dikkate alınacak? 40 milyona yakın çocuk mültecinin sorumluları ‘kavgaya tutuşan’ büyükler değil mi? En başta ‘zengin ülkeler’in liderleri, “En güçlü benim” demek için çocuklara ağır faturalar ödetmiş olmuyor mu?
“Filler”in güç kavgası sona ermeli ve hiç kimse yerinden ve yurdundan göç etmek mecburiyetinde bırakılmamalı...