"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kimden neyi gizliyorlar?

Faruk ÇAKIR
04 Aralık 2022, Pazar
Açıklık ve şeffaflık hür, adil ve demokrat ülkelerin ortak özelliklerindendir. Bir idarede, bir devlette yapılan işler, alınan kararlar açık ve şeffaf değilse orada işlerin düzelmesi eşyanın tabiatına aykırıdır.

Şeffaflık ve açıklık ilk başlarda idarecilerin rahat hareket etmesini engelliyor gibi görünse de, uzun dönemde sıkıntıları sona erdirir. Çünkü bir yanlış, bir hata yapıldığında hemen itiraz edilir ve yanlıştan dönülebilir. Aksi durumda biriken yanlışlar öyle bir hal alır ki; düzeltme imkânı kalmaz ya da düzeltilmesi daha maliyetli olur.

Hatırlatmaya ihtiyaç olmadığı üzere TBMM, milletin temsilcilerin bir araya geldiği önemli bir kurumdur. Türkiye’nin her meselesi burada açık ve şeffaf bir şekilde konuşulmalı, tartışılmalı ki hakikat ortaya çıksın. Bazı bilgilerin burada bulunan temsilcilerden ve dolayısı ile milletten gizlenmesini kabul etmek mümkün değil. Ama maalesef bu yola tevessül edildiği de görülüyor.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kur korumalı mevduat (KKM) uygulamasının maliyetini gündeme gelmiş ve bürokratlar bu bilgileri veremeyeceklerini söylemişler. Vekiller de haklı olarak bu tavra itiraz etmiş ve “Eskiden askeri vesayet vardı, şimdi de bürokratik vesayet mi var?” sorusunu gündeme taşımışlar. 

Bir vekilin hatırlattığı üzere böyle meseleler için ‘gizli oturum’ yolu bile varken; bunları tercih etmeyip ‘bilgi vermek yasak’ denilebilir mi? Diyelim ki bu bilgi açık ve şeffaf bir şekilde ortaya konuldu ve maliyetin büyüklüğünü herkes gördü. Bu ‘bilgi’den kim zarar görür? Bilginin gizli kalması ve açıklanmaması millete bir fayda verir mi? Bu uygulama sonrası ortaya bir ‘zarar’ çıkacağına göre bu ‘zarar’ı karşılayacak olan milletin bunu bilmesi hakkı değil mi?

Türkiye’yi idare edenler KKM uygulamasını savunan millet ve memleket için ne kadar faydalı olduğunu anlatabilirler ve zaten de bunu yapıyorlar. Fakat bu kararların millete neye mal olduğunu, kaç milyar liranın bu ‘yangın’ı söndürmek için harcandığını bilmesi gerekmez mi? Bu rakamları en azından vekiller bilmeli ve eğer ortada ciddi bir hata varsa şimdiden itiraz edilmesi. Ki, yanlış devam etmesin ve ödenecek fatura kabarmasın.

Bunu yapmayıp bilgileri gizlemek millete iyilik yapmak anlamın gelmez. Hem, böyle önemli konularda görüşmeler yapmak için ‘gizli oturum’ yolu varken bu yoldan da kaçınmak nasıl izah edilecek? Açıklık ve şeffaflıktan ülke ve millet ancak fayda görür. Yoksa problemleri, hastalıkları ve ‘yara’ları örtmek, halı altına süpürmek anlamına gelen gizlilikten hiç kimseye bir fayda olmaz.

Şu da unutulmasın ki, burada faturayı ödecek olan millettir. Milletin ödemek durumunda kaldığı ‘fatura’nın içeriğini bilmesi en temel hakkı olsa gerek. İktidar maalesef bu noktada da yanlış yapıyor ve hatasını görmüyor. Temennimiz hatada ısrar edilmemesi olsun.

Okunma Sayısı: 1608
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı