"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Medya kavgası

Faruk ÇAKIR
20 Ağustos 2020, Perşembe
Bütün iktidarlar için ‘medya imtihanı’ çok çetindir.

Eskiden gazeteler ön plandaydı, şimdi ise gazeteler ve televizyonlar daha geri plana düşmüşken, sosyal medya daha ön plana çıkmış durumda. Dolayısıyla iktidarların imtihanları da zorlaşmış denilebilir. Sayıları belli gazeteleri ‘kontrol’ etmek kolayken, binlerce ‘sosyal medya’ vasıtasını ‘kontrol’ etmek kolay değil.

Esasında iktidarlar medyaya “Beni destekleyenler ve desteklemeyenler” diye bakmayıp; hak, hukuk ve adalet penceresinden bakabilse büyük ölçüde mesele kalmayacak. Zor, ama bunu yapabilen iktidarlar doğruyu yapmış olur.

Maalesef, ülkemizde yayın yapan medyanın geçmişinde kötü hatıralar vardır. Bir ‘manşet’e iktidar düşürme yarışı yapanlar  olduğu gibi aynı şekilde bir ‘haber’le itibar suikastı yapanlar da olmuştur. Bu sebeple medya, millet nezdinde iyi bir itibara sahip değil. Bu ‘vasıta’nın ekseriyetle kötü niyetlere alet edildiği inkâr edilemez. Tabiî ki bu durum ‘duyarlı medya’nın da aleyhine oluyor. Medya denildiğinde akla ekseriyetle fena örnekler geldiği için neticede “Medyadır, ne yapsa yeridir. Bunlara müsamaha edilmesin” diyenler taraftar buluyor.

“Edipler edepli olmalı” prensibine uygun yayın yapmaya çalışanlar da bu hengâmede seslerini duyurmakta zorlanıyor. Çok defa misal verdiğimiz olmuştur: Bir defasında ünlü bir sanatçının eşiyle aynı toplantıda bulunduk ve tanıştık. Ben zaten onu tanıyordum ve bunu ifade ettim. Sonra da kendimi ‘gazeteci’ diye tanıtınca, “Ben gazetecilerden korkarım” dedi. Cevaben, “Ben de korkarım” deyince, “Gazeteci gazeteciden korkar mı?” diye mukabele etti. Cevaben, “Evet, gazeteciler de ‘insafsız gazeteci’lerden korkar” demiştik. Gerçekten de öyle değil mi? Elinde bulundurdukları medya gücünü şahsî işleri için, ticaretleri için, siyasî hedefleri için ‘kullanan’ gazeteci ve gazete sahiplerinden kim korkmaz ki?

Başka meselelerde olduğu gibi burada da mesele gelip ‘hak, hukuk ve adalet’ noktasında düğümleniyor. Yalan bir haber  yayınlandığında bunun bir bedeli olsa yalancılık bu kadar revaç bulur muydu? İktidarlar da “Beni destekliyorsa, muhaliflerim hakkında yalan haber yazabilir” gibi yanlış tavırlara girmemeli. Bugünkü hal ve gidişe bakıldığında bu prensibin uygulandığını söyleyebilir miyiz? Belli başlı medya vasıtalarının ‘muhalif’ler hakkında yalan, yanlış ve yanıltıcı haberlerine iktidar mani oluyor mu? Yoksa, “Bu yalanlar benim işime yarar” diye mi düşünüyor?

Kısa dönem için ‘yalan haber’ler iktidarlara fayda sağlasa da uzun dönemde onlar için de faydalı değildir; ama anlayabilseler.

Son yıllarda medya dünyasında ciddî kırılmalar ya da tasfiyeler oldu. Medya baştan sona el değiştirdi ve bazı yazarlar yazamaz hale geldi. ‘Yazamaz hale gelen yazar’lar arasında her siyasî görüşten gazeteci bulunuyor. Ama büyük çoğunluğun ‘muhalif’ olması ya da öyle anlaşılması acaba tesadüf müdür? Nasıl ki ‘İktidar her ülkede, muhalefet demokrasilerde olur’ aynı şekilde ‘Gazeteci her ülkede, ‘muhalif gazeteci’ ise sadece demokrasi ile idare edilen ülkelerde olur’ denilse yeridir. 

Türkiye’de iktidarı eleştiren gazetecilerin büyük çoğunlukla engellenmesi, uzun dönemde iktidarlara da fayda vermeyecek. Çünkü böyle yapıldıkça iyi niyetle, iktidarın hatalarını gösterenler de susar ve her yaptığı alkışlanan iktidar da yaptığı yanlışların farkına varmaz. En son sandıklar açıldığında hatalarını görürler, ama o zaman da ekseriyetle iktidar elden gitmiş olur. Muhalefetle tanıştıklarında ise ‘basın özgürlüğü’nün şart olduğunu idrak ederler vesselâm.

Okunma Sayısı: 1650
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı