"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Senin darben iyi mi?

Faruk ÇAKIR
14 Eylül 2021, Salı
Hatırlamak istemesek de Türkiye tarihinin bir bakıma ‘darbeler tarihi’ olduğunu inkâr edemeyiz. 1950 öncesi zaten ‘tek parti devri’ olması bakımından o devri de darbeler tarihine ilâve etmekte bir yanlışlık olmasa gerek.

14 Mayıs 1950’de merhum Adnan Menderes ve arkadaşlarının öncülük ettiği demokrat ekibin iktidara gelmesiyle milletimiz, hak ettiği ve hasret kaldığı hürriyetlerle tanışmıştır. Ne var ki bu süre ancak 10 yıl sürmüş ve 27 Mayıs 1960’daki askerî darbe ile Demokrat Parti iktidarı devrilmiştir. 

27 Mayıs 1960 darbesi ‘darbeler tarihi’nde ilk darbe gibi bilinse de elbette ilk ve maalesef son da olmamış. ‘Tek parti/CHP’ iktidarının sona ermesi ile 1950’den itibaren demokrasi ile tanışan milletimiz 1960’daki ‘kanlı darbe’ ile büyük bir hak kaybına uğramıştır. 1950 ile 1960 arasındaki 10 yılda belki de 30 yılda yapılabilecek müsbet icraatlar ortaya konulmuş; ancak 27 Mayıs 1960 darbesiyle bütün bu imkânlar heba edilmiş ve bu defa belki de ülkemiz 50 yıl geriye götürülmüştür.  

Yıl konusunda ihtilâf olsa bile darbelerin ülkemizi geriye götürdüğü her halde tartışma konusu yapılamaz. Maalesef 1960’daki bu kanlı darbe, sonraki darbelere de yol açmış ve neredeyse her 10 yılda bir darbe alışkanlığı nüksetmiştir. 27 Mayıs 1960 darbesi ‘kanlı darbe’ olması bakımından fecidir, ama 12 Eylül 1980 darbesi ‘kansız’ kabul edilse de belki de 27 Mayıs’dan daha da yaralayıcı neticeler vermiştir. 

‘Darbeler tarihi’ne bakıldığında hemen bütün darbelerin ‘Demokratlar’ iş başında olduğunda meydana gelmesi her halde tesadüf değildir. Ne zaman ki Türkiye’nin önü ve ufku açılmış, bir şekilde darbelere maruz kalınmıştır. 27 Mayıs 1960’ı bizzat görmemiş olsak bile, 12 Eylül 1980 darbesinin şahitlerindeniz. 12 Eylül darbesinin liderinin milleti yanıltmak ve kandırmak için ‘mütedeyyin mesajlar’ verdiğine dünya âlem şahittir. Hatta ve hatta, bazı dindar insanlar bu yolla ‘solcu’ların önünün kesildiğini ve ‘dindarların’ teşvik edildiğini iddia etmiştir. Oysa bir işin temelinde hak, hukuk ve adalet yoksa o işten müsbet bir netice çıkması mümkün olur mu? Hangi kılıkta olursa olsun darbelerin tamamı reddedilmeyi hak eder ve reddedilmiştir.

Darbecilerin yol bulmasının en önemli sebeplerinden biri de, kim yaparsa yapsın bütün darbelerin aynı kararlılıkla reddedilmiş olmamasıdır. Maalesef bazı insanlar “benim darbem, benim darbecim iyidir” anlayışında olmuş ve böylece darbeciler kendilerine destekçi ve yol arkadaşları bulabilmişlerdir. Darbecilerin temel özellikleri millete rağmen iş yapmaları ve ‘her şeyi biz biliriz’ anlayışında olmalarıdır. Esasında bu anlayışta olan bir idareci fiilen darbeci olmamış olsa bile, hükmen darbeci kabul edilebilir. Bu bakımdan fiilen darbecileri reddettiğimiz gibi ‘hükmen darbeci sayılan anlayışları’ da reddetmek durumundayız.

Yakın tarihin bir bakıma ‘darbeler ve darbeciler tarihi’ olmasının bir sebebi de, darbecilerle esaslı bir şekilde hesaplaşılmamış olmasıdır. Âdil  bir hesaplaşma, darbecilik temayülünde olanların da heveslerini keser ve onların cesaretini kırar. 

Bir başka mesele de darbecilerin korku yayarak iktidarlarını devam ettirdiğidir. Dolayısıyla korkuyu ve korku yayıcıları yakınımızdan ve çevremizden uzak tutmakta fayda vardır. Korkunun dağlara sindiği darbe yıllarının bir daha ülkemize uğramamasını temenni edelim ve bunun için hakka, hukuka ve adalete kararlılıkla sahip çıkalım. 

İsmi, resmi, niyeti ne olursa olsun bütün darbeler ve darbeciler Cehennemin dibini boylasın inşallah!

Okunma Sayısı: 2414
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hasan muharrem

    14.9.2021 01:11:08

    Amin.Allah razı olsun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı