Konuşmaktan ziyade iş yapmak icap eder, ancak işleri yapmak da ancak konuşmakla mümkün olur. Bu bakımdan Filistin’deki savaşı, daha doğrusu İsrail zulmünü sona erdirmek için yapılan konuşmalar ve çağrılar önemlidir.
ABD’de Temsilciler Meclisi’nin 13 Demokrat üyesi, Filistin Devleti’ni tanıması için Donald Trump yönetimine mektup yazmış ve Filistin’i tanıma çağrısı yapmış. (AA, 4 Ağustos 2025)
Kamuoyu ile paylaşılan bilgiye göre, Temsilciler Meclisi’ndeki 13 Demokrat üye, Trump yönetiminden Filistin Devleti’nin tanınmasını isteyen bir mektubu imzaladı. Temsilciler Meclisi üyesi Ro Khanna, konuya ilişkin açıklamasında, 147’den fazla ülkenin Filistin’i tanıdığını hatırlatarak, ABD’nin “Hür dünyanın geri kalanından izole kalamayacağını” söylemiş.
Bu önemli gelişme ile birlikte Filistin lehine, İsrail aleyhine başka bir gelişme daha yaşandı. Buna göre aralarında 3 eski Mossad Direktörü, daha önce iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet başkanlığını yürüten 5 isim ile 3 eski Genelkurmay Başkanının da bulunduğu 550 üst düzey eski istihbarat ve ordu yetkilisi ABD Başkanı Donald Trump’a mektup yazıp Gazze’ye saldırıları sonlandırması için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapmasını istemişler.
“Profesyonel değerlendirmemiz, Hamas’ın artık İsrail için stratejik bir tehdit oluşturmadığı yönündedir” ifadelerine yer veren mektupta, Trump’tan Başbakan Binyamin Netanyahu’nun Gazze’ye ilişkin kararlarını “yönlendirmesi” istenmiş. Mektupta Trump’tan, “savaşı” sona erdirmesi, esirleri geri getirmesi ve Hamas yerine yeniden yapılandırılmış Filistin yönetiminin Gazzelilere alternatif sunmasına yardımcı olacak bir bölgesel-uluslararası koalisyon oluşturması talebinde bulunulmuş. Eski Şin-Bet Başkanı Ami Ayalaon, mektubun ardından yayımladığı bir videoda, Gazze Şeridi’ne 22 aydır düzenlenen saldırıların İsrail’in “güvenliğini sarsmasına ve kimliğini kaybetmesine” yol açtığını da hatırlatmış. (AA, 4 Ağustos 2025)
Hatırlanacağı üzere Fransa, İngiltere, Kanada ve Malta da, Filistin Devleti’ni Eylül ayında tanıyacaklarını açıklamıştı.
Bütün bu gelişmeler, önümüzdeki günlerde İsrail’in daha zor durumda kalacağını ve uzun dönemde de yaptığı zulmün hesabını vereceğini akla getirmiyor mu?
Filistin’deki zulmü sona erdirmek isteyen her kim varsa, dünyanın her yerindeki “iyi insanlar”la el ele vermek mecburiyetindedir. Hamasetle, herkesle kavga edenlerin bunu yapması pek mümkün değil. Zulmün devam etmesinin bir sebebi de dost ve düşmanı tanımamaktan kaynaklanmıyor mu?