"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâmiyet cehaleti kabul etmez

Fatih Yokuş
28 Temmuz 2019, Pazar
Şeytan; namaz kılan cahilden değil uyku halindeki âlimden daha çok çekinir.

Cahiller; kullanılmaya müsait, kandırır, kandırılabilir ve gaflete dalabilirler. 

Peygamberimiz (asm): 

“İnsanlar helâk oldu, ancak âlimler kurtuldu. Âlimler de helâk oldu ancak, ilmiyle amel edenler kurtuldu. İlmiyle amel edenler de helâk oldu, ancak ihlâs sahibi olanlar kurtuldu. İhlâs sahibi olanlar da büyük bir tehlike içindedirler.” 1 

İlim sahibi olmak, dinini doğru öğrenmek her Müslüman için elzemdir. 

İslâm, huzur ve esenliğin kaynağıdır. 

Kin, nefret ve adavetten çok, muhabbet, affetme ve birlik olmanın dinidir. 

Sevmeyi, paylaşmayı, muhabbeti ve fedakârlığı bilmeyen İslâmî bildiği söylenemez.

Bediüzzaman: 

“Mü’minlerde nifak ve şikak, kin ve adavete sebebiyet veren tarafgirlik ve inad ve hased; hakikatça ve hikmetçe ve insaniyet-i kübra olan İslâmiyetçe ve hayat-ı şahsiyece ve hayat-ı içtimaiyece ve hayat-ı maneviyece çirkin ve merduddur, muzır ve zulümdür ve hayat-ı beşeriye için zehirdir.” 2 

Din; saâdet-i dareyn, yani dünya ve ahiret saadetini sunar. 

Müslümanların birinci hedefi Allahın rızasını kazanma ve neticesi Cennete girmedir. 

Cennet; ölümden sonra Allah’ın lütfu ile iman ehlinin ölümsüz bir hayatın sonsuz mutluluk olarak yaşanacağı yerin adıdır. 

Dünyadaki karşılığı ise huzurlu bir ortamda hayatı sürdürmedir. 

İslâmı, doğru anlar ve hayatımıza kılavuz edersek dünya hayatımızı da Cennete çevirebiliriz. 

Ebu Hureyre’den (ra) rivayetle Peygamberimiz (asm):

“Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, sizler iman etmedikçe Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız!” 3

Peygamberimizin (asm) yemini ile başlayan bu hadiste imansız hiç kimsenin Cennete girmeyeceğidir. 

Bana göre hadisin can alıcı mesajı ise birbirini sevmenin imanın asıl unsuru olduğu vurgusudur. 

Birbirini sevmek derken; dostları, akrabayı, aynı siyasî partiye, tarikata, cemaata mensup olanı... Fıtrî olan bu sevgi ile baraber iman ehli olan herkesi sevmek kast edilmiştir. 

Bediüzzaman: 

“Evet mü’min, kardeşini sever ve sevmeli. Fakat fenalığı için yalnız acır. Tahakkümle değil, belki lütufla ıslahına çalışır. Onun için nass-ı hadîsle: “Üç günden fazla mü’min mü’mine küsüp kat’-ı mükâleme etmeyecek.” 4 

Çıkar çatışması, fikir uyuşmazlığı, mizaç ve huy gibi ayrılık ve tefrika yerine sevgi ile birliği sağlamadır. 

Şeytanın en büyük silâhı olan kin ve intikamı minimuma indirmektir. 

Ebu Hureyre (ra) rivayetle Peygamberimiz (asm): 

“Zandan sakının. Çünkü zan yalanın ta kendisidir. 

Birbirinizin konuştuğuna kulak kabarmayın, birbirinizin özel hallerini araştırmayın, birbirinizle üstünlük yarışına girmeyin, bir birinize haset etmeyin, birbirinize kin beslemeyin, birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allahın Kulları! kardeş olun!” (Muslim) 

Müslümanların cahil bırakılması onları; tarikatlara, cemaatlere ve siyasî partilere mahkûm etmiştir. 

İslâm sevgisi unutulmuş, kardeşlik hukuku zedelenmiş ve Peygaberin (asm) emir ve tavsiyeleri yerine; şeyhin, imamın, parti liderinin sözünü dinler olmuştur. 

Müslümanları sevmek yerine sadece yandaşını sever duruma gelmiştir.

Selâm ve duâ ile... 

Dipnotlar:

 1- (Sağânî, Mevzûât, 39; Aclûnû, Keşfü’l-Hafâ, II, 433 Hadis No: 2796 ; 2/280 no: 2795). 

2- (Müslim, Îmân 93-94; Tirmizî, Et’ime 45; İbni Mâce, Mukaddime 9). 

3- Uhuvvet Risalesi. 

4- Uhuvvet Risalesi.

Okunma Sayısı: 3929
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Fatih YOKUŞ

    29.7.2019 16:11:35

    Onbeş günde bir okunması istenilen İhlas risalesi göz önünde bulunursa yazı daha iyi anlaşılır. Yeni Asya çizgisindeki nur talebelerinin Günümüze kadar yapılan tüm saldırı ve yıpranma hareketine karşı dik durmaları Kur'anın tefsiri olan Risale-i nurun ders halkalarının devamlılığı ve okumalarıdır. Zübeyir abinin: "Risâle-i Nur'u günde 10 sayfa okuyan kendini muhafaza eder, 15 sayfa okuyan şevke gelir, 20 sayfa okuyan hizmet eder.” Yazdığım bu yazıda nur cemaatini eleştirme ( hakkımda ve haddim de degil) değildir. "Hz. Mevlana, benim zamanımda gelseydi, Risale-i Nur'u yazardı. Ben de Hz. Mevlana zamanında gelseydim, Mesnevi'yi yazardım. O zaman hizmet Mesnevi tarzındaydı, şimdi Risale-i Nur tarzındadır." dedi.  (Bu sözü Bediüzzaman'ın talebelerinden Ahmet Gümüş nakletmektedir.)

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı