Dinen zengin sayılan, mükim ve hür olan müslümanların (akıl ve baliğ olmaları şart değil) bayramın birinci günü bayram namazından sonra başlayıp bayramın ilk üç günü içinde kesmeleri hanefi mezhebine göre vacip; Şafiî mezhebine göre de ilk dört günde muekket sünnet olan bir ibadettir.

Hak yolunda fedakarlığın nişanesi, Allah'ın verdiği nimetlere şükürün gereği, bela ve musibetlerden korumanın bir yoluda kurban kesmedir. Şafiî mezhebini tercih edenlerin büyük çoğunluğunun kurbana "Sünnettir" deyip kesmemeleri yanlış hem de çok büyük bir yanlıştır. Şafii mezhebinde müekked sünnet hanifi mezhebinde vacip hükmünde olduğu yani farza yakın bir ibadettir 

Şeytan; ihtiyaçları hatırlatarak cimriliği telkin ederek bizleri kurban kesme ibadetinde alıkoymasın.

Kurban kesmek olayı; Hz. İbrahim'in Allah'ın rızası için oğlu İsmail'i kurban etme çabası ve Allah'ın onun oğlu İsmail'e bedel Cebrail vasıtasıyla bir hayvan gönderimesi ve kestirmesine dayanır. Bu olaydan yola çıkarak âlimler insan kanına bedel hayvan kanını "Eyyamu nehir" denilen Kurban günlerinde kesilmesi olarak tevil etmişlerdir. Dinen zengin istek yani aslı ihtiyaclarimizdan fazla olarak 84 gram değerinde paramız ile kurban alacak imkanımız varsa kurban keselim.

Kurban Bayramı'nda adak olmayan ve sünnete uymak için keseceğimiz kurbanın etinden yiyelim çünkü sünnettir. Geri kalan ettin en efdal olanı üçe ayırıp bir kısmını kendimize, bir kısmını dost ve akrabamıza, diğer kısmını da fakirlere verebiliriz. Bu taksimat sünnet olup ihtiyaç dahilinde kendimize fazla da alabiriz.

Kurban bayramınızı kutlar, keseceğiniz kurbanın Allah katında kabul olmasını dilerim. Siz ve sevdikleriniz nice mutlu bayramlar görmeniz dileğiyle Allah'a emanet olun.