Beslenme ihtiyacını karşılarken, bazı gıda çeşitleri aynı zamanda vücut sağlığının korunması ve hastalık hallerinde ise, şifa ve devaya vesile olmaktadır.
Bu nimetlerden birisi olan patates, mu’cizevî yumrular halinde toprak hazinesinin içinde olgunlaştırılmaktadır.
İbadullahın doyacağı, rahmet ve şefkat sofralarına bol miktarda ve İlâhî şifa laboratuvarlarında ihtiyaca göre gerekli vitamin ve minerallerle donatılarak hazırlanan patates nimeti, insanların yardımına bol miktarda gönderilmektedir. Besin değeri tam da takdir edilemeyen, bereketli patates nimeti, geniş çevrelerde yanlış değerlendirilerek, şişmanlığın sebeplerinden biri olarak tanıtılmıştır. Bu yanlış değerlendirmeleri doğruya yönlendirmek ve beslenmedeki değerlerini gözden geçirerek, hastalık hallerinde organizmaya sağlayacağı destekleri anlamaya çalışacağız.
Patates nimeti, Amerika’nın keşfi ile tanınarak, dünyanın her tarafına yayılmıştır. Bundan dolayı, eski beslenme ve tıp kitapları patatesle ilgili bilgiler vermemektedir. Beslenmedeki değeri geç öğrenilen patatesin çok çeşitleri bulunduğundan, insanların beslenme problemlerinin çözümünde büyük açıkları kapatmaktadır. Öyle ki, “Orta boydaki bir patates, günlük ihtiyaç duyulan C vitamini miktarının yarısını karşılamaktadır. Patates, orta boydaki bir domatesten daha fazla C vitamini ve muzdan iki kat fazla potasyum ihtiva etmektedir. Yüksek miktarlarda antioksidan ihtiva etmektedir. Bütün besin maddelerinin yüzde elliden fazla ihtiva ettiği, patatesin kendisinde bulunabilir!” 1 Patates, protein ve karbonhidratlar bakımından, zengin bir kaynak olduğu gibi, B kompleks vitaminlerini de yapısında taşımaktadır.
Mu’cizevî patates yumrularının, vücut sağlığına verdiği destekler bazı yerlerde görmezden gelinerek, hastalık üreten bir besin maddesi olarak değerlendirilmiş ve obezite, diyabet, kanser gibi birçok hastalığa sebep olmakla suçlanmıştır. Oysa gerçekler bunun tam tersi olarak ispatlanmıştır. “Gerçek şu ki, bizim için asıl zararlı olanlar, patatesi kızartmakta kullanılan TOKSİK YAĞLAR, üstüne koyulan peynir sosu ve tereyağı, süt, kremadır. Kızartma süreci ve yüksek yağ/ yüksek şeker muhtevalı mandra ürünleri, insülin direncini kışkırtıcı niteliktedir ve diyabet aralığına yükselmesine sebep olur. Bu yağ ve laktoz karışımı ayrıca KANSERİN her türünü de besler. Patates, sağlık sorunlarına sebep olmaz; öyle bir durum varsa, bunun sebebi patatesle birlikte yenen şeylerdir. Patates, hem içiyle hem de dışıyla (kabuk, gezegen üstündeki en zengin besin kaynaklarından biridir) bütün olarak, sağlığımız için değerli ve yararlıdır.” 2
Sağlıklı bir üretimle yetiştirilen patates, faydalı bir besin kaynağı olabilir. Topraktan, yüksek oranda değerli mineraller bünyesine aktarılarak, insanlara tablacı olarak görevlendirilmesiyle, sağlıklı beslenmelerine büyük destek sağlar.
Geniş halk topluluklarının beslenmesinde, önemli açıkları kapatarak destek sağlayan patates, bazı hastalıkların korunma ve tedavisinde de, değerli destekler sağlar. Özellikle ihtiva ettiği zengin vitamin ve mineraller sayesinde “Karaciğer hastalıklarına, kansere, iltihaplanmalara ve romatizmal hastalıkların, eklem sancılarının, OTOİMMÜN hastalıkları (bağışıklık sistemi) ve daha nicelerinin gerisindeki VİRÜSLERE KARŞI GÜÇLÜ BİR SİLÂHTIR. Hassas bağırsak sendromu, ince bağırsakta aşırı bakteri oluşumu, UYKUSUZLUK, DEPRESYON, anksiyete, huzursuz bacak sendromu, bitkinlik hallerinde olduğu kadar, herhangi bir kronik hastalıkla mücadele etmeniz gerekiyorsa patates, karaciğer hastalıklarını savuşturmakta; böbreklerinizi güçlendirmekte, sinirlerinizi, sindirim sisteminizi yatıştırmakta, peptik ülserleri geri çevirmekte müttefikiniz olarak, yanınızda yer alacaktır. Antiviral (virüslere karşı), antifungal (mantarlara karşı), antibakteriyel olmanın yanı sıra destekleyici eşetkenleriyle, yardımcı enzimleriyle, biyoaktif bileşenleriyle sizi sağlıklı tutacak ve stres yönetimine yardımcı olacaktır.
Dahası patates, zihninizi toplamanızı ve odaklanmış halde kalmanızı sağlayacak bir BEYİN YİYECEĞİDİR. Patatesin gücü böyledir işte; hafife alınacak bir güç değildir. Patatese söylememiz gereken şudur: “Sensiz ne yapardık acaba?” 3
Patates nimetinin olağanüstü yapısından faydalanabilmek için, organik olanlarını bulmaya gayret etmeliyiz. Mümkün oldukça çiğ veya buharda az pişmiş şekilde tüketilmesi daha uygundur. Çok pişirildiğinde vitamin ve enzimler özelliğini kaybederek, tahribata uğrar.
Patatesin besin değerini zenginleştirmek için ıspanak, kara lahana veya yeşil yapraklı diğer sebzelerin ilâve edilmesi unutulmamalıdır. Kızartma ve CİPSLERLE faydalarının, lezzet uğruna zararlı hale getirileceği akıldan çıkarılmamalıdır.
Zamanımızda giderek artan, bilinen veya kaynağı bilinmeyen kronik hastalıklarından korunmak ve tedavi süresinde organizmaya destek sağlamak, güçlü bir bağışıklık sistemi ile gerçekleştirilebilir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek ise, sağlıklı besin kaynaklarıyla sağlanabilir. İnsanların büyük çoğunluğunun böyle bir arayış içinde olduğu söylenemez. Kimyasal tarım ilâçlarının, yoğun şekilde kullanılması sonucu geliştirilen ve rekoltenin arttırılması uğruna, sağlıklı besin özelliğini kaybederek, hastalık kaynağı olmaya başlayan patatesin, organizmaya verdiği zararlar gittikçe artmaktadır. Bunun engellenebilmesi için, üreticilerin bol ürün alabilme hırsıyla, kimyasal tarım gübre ve ilâçlarının kullanılması engellenerek, sağlıklı organik usûllerle üretim sağlandığında, insan sağlığına büyük destek vereceği, aksi takdirde, emeklerinin karşılığını alamadıkları gibi, büyük sıkıntılara sebep olacağı da unutulmamalıdır.
SAĞLICAKLA KALIN.
Dipnotlar:
1) Dr. David GROTTO, Hayat Kurtaran 101 Yiyecek, s. 280 Martı Yayıncılık.
2) Anthony WILLIAM, Hayat Değiştiren Yiyecekler, s. 198 Nemesis Kitap 2019.
3) Age. s. 200.