"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Atanamayan bir öğretmenin artçıları

Gamze Özdemir Alkan
25 Nisan 2023, Salı
Bir insanı anlamak için illa ki onun yaşadıklarının aynısını yaşamak mı gerekir?

Empati gözlüğünü takmaktan aciz insanların hayatlarımızda meydana gelen zoraki sürüklendiğimiz değişimlere basit ifadelerle tepki verip bizlerden boyumuzu aşan olgunluk ve sabır beklemelerine gerçekten artık tahammül edemez oldum. Doğal bir afeti bile fırsata çeviren fırsatçı insanlardan da ayrı bir yıldım. Önümüzdeki kocaman yıl boyunca devam etmesi gereken afet bölgesindeki sorunların çözümüne odaklanılması gereken politika ve projelerin yerini rant kavgalarına bırakmasından ve dahi seçim politikalarından… Bunların hiçbirinden haz etmiyorum.

Bizlerin de iyi-kötü kurulu bir düzenimiz vardı. Bir zamanlar bizlerin de ocağından dumanlar tüterdi. Çocuklarımızı özenle hazırlayıp geleceğe bambaşka bir aydınlık olacaklarına dair ümitlerimiz vardı. Bütün evlatlarımız okullarına, öğretmenlerine ve arkadaşlarına sevgi ile bağlıydı. Şimdilerde kaçmak istiyorlar her biri. Koptukları hayatlardan yeni bir hayata alışamayan ebeveynleri bile bu işte oldukça başarısız olmuşken o küçücük yürekler nasıl başarsın?

Bizlerin de bir zamanlar sabahları gözlerimizi açabildiğimizde koştura koştura heyecan ve şevkle gidebileceğimiz işlerimiz vardı. Ta ki 6 Şubat 2023’te 4:17’de yaşanacak o dehşetli ana kadar…

Evet, “ASRIN FELAKETİ” diye anılan mevzu haberlerde gördüğünüz kadar kısa ve içi boş değil. İçerisinde nice canlar, nice hayatların yitirildiği o dehşetli sarsıntı hayatlarımıza sürekli artçılarla müdahale etmeye devam ediyor. İnsanlarda hiçbir zaman kapanmayacak yaralar açacağını ve kocaman kocaman şehirlerin binalarını kumlardan kaleler misali bir muameleye tabii tutup derdest edebileceğini kimler akıllarına getirebilir ki?

Hayatımızın değerini bir kez daha sorgulatan bir imtihandı. Sevdiklerimizin kayıplarını da hazmetmek bir kenara tekrardan bizlere düzen kurma ümidi veremeyen herkese dargınım. Bütün varımızı yoğumuzu bizler gibi atanamayan birkaç öğretmen arkadaşlarımızla dişimizle tırnağımızla kurduğumuz etüt merkezimizi o yıkıcı depremde saniyeler içinde kaybetmenin ağırlığını ömür boyu kalbimizde hissedeceğiz. Kuruma hissedardık bir zamanlar. Şimdilerde ise kalan enkazın da acısına hissedar olduk. Yıllarca öğretmenim diye edilen bir hitaba, öğrencilerimize aç olan bizlerin öğretmenlik sevdasına bir çelme daha eklendi.

Peki, şimdi yıkılan kurumumuzla, gözleri parlayan içi kıpır kıpır sevgi ile bizleri selamlayan, kucaklayan nice canlarımızı yitirmekle…

Bu ağır acılarla nasıl yol alacağız? Bizlerin sesini kim duyacak? Bizlere yıkılan kurumumuzu kim inşa edecek? Kaybettiğimiz yavrularımızı kim unutturacak? İçimizde kopan fırtınayı kim dindirecek?

Bizler memleketimiz tekrar düzene girene kadar büyük bir hasretle de olsa tutunmaya çalışırken hayatlarımıza, mesleğimiz yerine kasiyer veya satış elamanı olarak geçimimizi sağlamaya çalışmak… Bize akıl değil, imkânverin!

Okunma Sayısı: 2696
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zehra

    26.4.2023 12:07:36

    Çok güzel

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı