Kütahya Yeni Asya Kültür Merkezinde “Bediüzzaman Said Nursî’nin Görüşleri Perspektifinde Adalet, Meşveret ve Demokrasi” konulu bir program gerçekleştirildi.
KÜTAHYA - YENİ ASYA
Yeni Asya Yazarı ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Battal, Yeni Asya Yazarı Hukukçu A. Said Aydil, Hukukçu Av. Saffet Eltaş ve Yeni Asya TV’den Fatih Batur’un katılımıyla Kütahya Yeni Asya Kültür Merkezinde “Bediüzzaman Said Nursî’nin Görüşleri Perspektifinde Adalet, Meşveret ve Demokrasi” konulu bir program gerçekleştirildi.
Bediüzzaman Said Nursî’nin Divan-ı Harb-i Örfî adlı eserinde kendisini yargılayan mahkeme heyetine adalet teorisi dersi vermek üzere sorduğu suallerle konuşmasına başlayan Prof. Dr. Ahmet Battal, Bediüzzaman’ın sorduğu, “Bir masumu idam etmek mi yoksa on caniyi affetmek mi daha zarardır?” sorusunu dinleyicilere yönelterek sürdürdüğü konuşmasında, “Şüpheden sanık yararlanır, şüphe üzerine mahkûmiyet kurulamaz, varsayımla suçlu oluşturulamaz. Hukukta masumun hakkını korumak suçluya ceza vermekten önce gelmelidir. En azından Allah’a ve ahirete inanan bir hâkim için bu böyle olmalıdır. Çünkü inanıyor ki suçluya kendisi ceza veremese de Allah onun cezasını ahirette verecek. Ama o hâkim masumu korumayıp şüphe üzerine veya devletin devam ve bekası ya da rejimin muhafazası veya iktidarın devamını sağlamak gibi bahanelerle masumu cezalandırırsa bu sefer kendisi de zulmetmiş ve zulmü ikiye, üçe, … yüze katlamış olur” diyerek yargının öncelikli görevinin masumları korumak olduğunu söyledi.

FİKİR FİKİR İLE ÇÜRÜTÜLÜR
Fikir ve vicdan hürriyetine Bediüzzaman’ın Meşrutiyet yıllarında dikkat çektiğini belirten Battal, Bediüzzaman’ın “Fikir ve söz hürriyeti verilse, sonra da muaheze olunsa acaba bîçare milleti ateşe atmak için bir plan olmaz mı? Böyle olmasa idi başka bahaneyle mevki-i tatbike konulacağı hayale gelmez mi idi?” sualini yönelterek, “Önce fikir ve söz hürriyeti vereceksiniz, sonra bu fikir ve sözlerinden dolayı kişileri yargılayacaksınız, böyle fikir ve söz hürriyeti olur mu?” diye sordu ve “İnsanın yaradılışında eleştirmek vardır, yanlışa yanlış demek, doğruya doğru demek vardır. Demokrasilerde de bu vardır. Fikir hürriyeti varsa ‘Sen neden eleştirdin, neden bunları söyledin’ denilmez. Meşrutiyet yani demokrasi, fikir ve söz hürriyeti ile olur” şeklinde konuştu.
Yine izleyicilere Bediüzzaman’ın, “Acaba bahçıvan bir bahçenin kapısını açsa, herkese ibahe etse, sonra da zayiat vuku bulsa kabahat kimdedir?” sorusunu yönelten Battal, “Bahçıvan” cevabını dinleyicilerden aldıktan sonra “Olması gereken bu, ama maalesef günümüzde bahçıvan sorumsuz oluyor, onun davranışı yüzünden helâl sanıp yiyenler ise haram yemiş sayılıp cezalandırılıyor” dedi.
DEVLETİN ADALETLİ OLABİLMESİ İÇİN TOPLUMUN ADALET TALEP ETMESİ GEREKİR
Türkiye’nin hızla demokrasiden uzaklaştığını söyleyen Prof. Dr. Ahmet Battal, demokrasinin ülkemiz açısından önemine dikkat çekerek “işin özü adalet” dedi. Battal, “devlet nasıl adaletli olacak” diye sorulan bir soruya “devletin adaletli olabilmesi toplumun adalet talep etmesi gerekir. Toplumun adalet konusunda bilinçlenmesi gerekir” dedi. “Hukukta masumun hakkını korumak önceliklidir” diyen Battal, Bediüzzaman’ın fikirlerinden ve hukuktan örneklerle masumun hakkının korunmasına dikkat çekti.

ASYA’NIN BAHTININ MİFTAHI MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR
Prof. Dr. Battal, Yeni Asya’nın logosundaki “Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şûrâdır” sözünü hatırlatarak, “Meşrutiyetin yani demokrasinin temeli, meşveret ve şûrâdır. Adalet de kalkınma da meşveret ve şûrâ ile sağlanır. Tek adamcılık meşrutiyete, demokrasiye uygun değildir” dedi.
Bediüzzaman’ın istibdada karşı hürriyetçi, saltanata karşı cumhuriyetçi olduğunu ifade eden Battal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Peygamberimiz (asm) meşveret ederdi. Yerine veliaht bırakmadı. İlk dört halife seçimle geldi. Bu dönemde İslâm devletinin rejimi bir tür cumhuriyetti. Sonraki dönemlerde rejim cumhuriyetten saltanata ve hatta hadisteki ifadesiyle ‘ısırıcı saltanata’ dönüştürüldü. Bediüzzaman, kendi yaşadığı çağda, 1923 öncesi dönemde ve hatta 1890’larda dahi açıkça cumhuriyetçiydi. Cumhuriyeti açıkça, mertçe ve bedi’ce talep etti. 1935’te Eskişehir’deki muhakemesinde saltanatçı olmakla ve cumhuriyet ve rejim düşmanı olmakla suçlandığında kendisini ‘daha siz doğmadan önce ben cumhuriyetçiydim, elinizdeki dosyanın içindeki delillerden biri olan “Bediüzzaman’ın Tarihçe-i Hayatı” adlı eser bunu ispat eder’ diyerek savundu ve bu suçtan beraat etti. O dosyanın içinde deliller arasında Bediüzzaman’ın yeğeninin kaleme aldığı 1920 baskı tarihli Tarihçe-i Hayatı’nda anlatılan bir hatıra var. 1895 yılı civarında henüz genç bir molla iken yani Abdülhamid’in istibdadının en şiddetli olduğu dönemlerde tekke çorbasının tanelerini karıncalarla paylaşmasının sebebini soranlara cevap verirken karınca ve arı gibi hayvan türlerinin cumhuriyetçiliğine hürmet ettiğini söylemiş. Hatta yine o eski kitaptaki bilgiye göre daha o tarihlerde, ‘Nerden çıktı bu cumhuriyetçilik, sen Selef-i Salihîne yani senden önceki âlimlere muhalefet mi ediyorsun’ diye itirazvarî soranlara da, yine 1895’te, ‘Evet ediyorum, ama ben asıl salih seleflerime değil sadece Dört Halifeden sonraki saltanat rejimini İslâmî bir rejim sanan selefime muhalefet ediyorum, delilim de Kur’ân’ın şûrâ emri ve ilk dört halifenin imtiyazlı ailelerden gelen birer sultan değil seçimle gelen dindar birer cumhuriyetin reisleri olarak görev yapmış olmasıdır’ demiş ve adeta bir çığır açmış bir âlimdir.”
YENİ ASYA’NIN DURUŞU, İSTİBDADA KARŞI DURUŞTUR
Yeni Asya’nın da Bediüzzaman Said Nursî’nin adalet, hürriyet, meşveret ve meşrutiyete dair görüşlerini esas aldığını belirten Prof. Dr. Battal, “Yeni Asya’nın duruşu, istibdada karşı duruştur” dedi.
Programda Yeni Asya Yazarı Hukukçu Ahmet Said Aydil, Avrupa Birliği, çoğulculuk ve demokrasi konusunda bilgiler verdi.
Av. Saffet Eltaş, programda hukukun, hukukta işleyişin ve adaletin tecellisine etkisinin önemini ifade etti.
YENİ ASYA TV’YE ABONE OLUN VE BEĞENİN
Yeni Asya TV’den Fatih Batur, dijital dünyada Risale-i Nurların ve fikirlerinin tanıtımının önemli olduğunu, Yeni Asya TV’nin de bu platformda geniş kitlelere ulaşmak için yayın hayatına geçirildiğini belirterek, “geniş kitlelere ulaşmamız için Yeni Asya TV’ye abone olup beğeni yapmanız önemlidir. Yeni Asya TV’ye abone olunuz ve beğeniniz” dedi.