"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Korku iklimi bitecek, demokrasi gelecek

19 Aralık 2022, Pazartesi 02:00
TÜRK DEMOKRASİ VAKFI'NIN DÜZENLEDİĞİ “DEMOKRASİ ŞURASI”NDA YAPILAN KONUŞMALARDA TÜRKİYE'Yİ ESİR ALAN 'KORKU İKLİMİ'NİN SONA ERECEĞİ VE HERKESİN HUKUKUNDAN EMİN OLDUĞU BİR TÜRKİYE HEDEFİNE KAVUŞULACAĞI BELİRTİLDİ.

SÜMEYYE IŞIKÇI - İSTANBUL

DP LİDERİ UYSAL: BU DÖNEMİ BİTİRECEĞİZ

Demokrat Partisi Genel Başkanı Gültekin Uysal, "Bugün adını bile tarif etmekte zorlandığımız, güya kendimize özgü bu demokratik modelle Türkiye'nin yol alabilme imkânı olmadığı kanaatindeyim. Bu fasit daireden Türkiye'yi çıkartmak mecburiyetindeyiz” dedi.

KILIÇDAROĞLU: DEMOKRASİ ORTAK HEDEF

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Topluma vereceğiniz ölçünün terazisi adalettir. Türkiye’de adalete erişim bir açlık, tokluk meselesi haline gelmiştir. Öyle bir noktaya geldik ki sorun artık bir parti sorunu olmaktan çıkmıştır. Demokrasi hepimizin ortak hayalidir” dedi.

DAVUTOĞLU: TARİHİN EN KRİTİK YERİNDEYİZ

Gelecek Partisi Ahmet Davutoğlu “Son yıllarda ülkede en önemli demokrasi adımı altılı masanın kurulmasıdır. Eğer bir korku iklimi de varsa demokrasi olamaz. Bizim dağılmamızı bekleyenlere de sesleniyorum. Heveslenmeyin, dağılan biz değil siz olacaksınız” dedi.

UZUN: BÖYLE DEMOKRATLIK OLMAZ

Türk Demokrasi Vakfı Başkanı Salih Uzun, “Muhalefetteyken başka iktidardayken başka. Güçlü iken başka zayıflen başka. Böyle demokratlık olmaz. Zayıfken, güçsüzken, şiir okurken demokrat; gücü eline geçirince otokrat. Böyle demokratlık, böyle demokrasi olmaz” dedi.

***

Korku iklimi bitecek, demokrasi gelecek

TDV’nin düzenlediği “Demokrasi Şurası”nda Türkiye’yi esir alan ‘korku iklimi’nin sona ereceği ifade edilirken, Türkiye’de demokrasi kültürünün yeniden sağlanacağına dikkat çekildi.

Türk Demokrasi Vakfı’nın düzenlediği “Demokrasi Şurası” İstanbul’da gerçekleşti. Açılış konuşmasını Türk Demokrasi Vakfı Başkanı Salih Uzun ve İstanbul Temsilcisi Gözde Dizdar yaptı.

Toplantıya CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, İyi Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya katıldı. Demokrasi Şurası’na siyasetçilerin yanı sıra hukukçular, akademisyenler ve gazetecilerde katıldı.

Bu kararları reddediyoruz

Türk Demokrasi Vakfı Başkanı Salih Uzun açılış konuşmasına Türkiye’nin ve Türk Demokrasisinin yeni bir sınavın arifesinde bulunduğuna ve bu sınavın 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimleri olduğu dikkat çekerek başladı.

Uzun “2023 seçimleri bir kaos değil demokrasi fırtınası estirecektir. Her ne olursa olsun sandık ve demokrasi yani seçim güvenliği yara almamalıdır. Altı parti liderini bir araya getiren motivasyon seçimi kazanmak değil demokrasinin geleceği kaygısıdır. Demokrasi anlayışı ve pratiğimiz farklı. Muhalefetteyken başka iktidardayken başka. Güçlü iken başka zayıflen başka. Böyle demokratlık olmaz. Zayıfken, güçsüzken, şiir okurken demokrat; gücü eline geçirince yargı dahil bütün kurumların canını okurken, teamüllerin canına okurken otokrat. Böyle demokratlık, böyle demokrasi olmaz. Kişiye, konuma ve konjonktüre göre demokrat olmaz. Bu demokrasimizin hastalığıdır. Bunun bedelini çok ağır ödedik. Bu kararlar gösteriyor ki yargı kararları üzerinden siyaseti dizayn etme hevesi geçmemiş. Kişiler ve kadrolar değişmiş heves geçmemiş. Yargıyı siyasetin üzerinde ve milli iradenin üzerinde sopa olarak kullanma hevesi geçmemiş. Biz bu kararları reddediyoruz” dedi. 

Herkesin cellat olduğu bu dönemi bitireceğiz

Demokrat Partisi Genel Başkanı Gültekin Uysal “Ülke adına, milletimiz adına, demokrasimiz adına üzüntüler yaşasak da derin manalar içeren günlerdeyiz. Bugün, milletimizin demokrasi serüveni içerisinde, özellikle çok partili siyasi hayata geçtiğimiz andan itibaren demokrasi mücadelemiz, kaybettiklerimizi bir nevi yerine koymanın mücadelesi olarak da tarif edebiliriz. Geldiğimiz noktada, bu büyük ülkenin demografisiyle, ekonomisinin büyüklüğüyle, bugün dondurulmuş olsa da AB müzakeresi yürüten bir ülkenin vatandaşları olarak bugünkü demokratik düzeyi hak etmediği kanaatindeyiz. Bugün adını bile tarif etmekte zorlandığımız, güya kendimize özgü bu demokratik modelle Türkiye’nin yol alabilme imkanı olmadığı kanaatindeyim. Ortaokul yıllarında bir hikaye hatırlarım. Domatese patates aşısı yapmışlar, domepato diye bir renksiz, kokusuz, ahenksiz bir ürün ortaya çıkmış. Bugün Türkiye’de demokrasimizi tarif etmeye kalksak, adına domepato rejimi diyebileceğimiz bir rejim ortaya çıkmıştır. Bu ülkede hiç kimsenin demokrat olmadığı, herkesin birbirinin celladı olduğu süreci sona erdirmek mecburiyetindeyiz. Bu fasit daireden Türkiye’yi çıkartmak mecburiyetindeyiz. Muhatap olduğumuz hukuksuzları, usulsüzlükler ve her geçen gün rengi koyulaşan bu rejimin dayatmaları, özellikle bugün altılı masa etrafında birlikte irade koyduğumuz siyasal partiler olarak önümüze bir vazife koymaktadır. Bu vazife de korkusuzca yaşama hürriyetimizi teminat altına alacağımız, herkesin hukukundan emin olduğu bir Türkiye’yi ortaya çıkartacağımız, herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu bir Türkiye ortaya çıkartmak, herkes için ortak yaşam alanını inşa etmektir. Türkiye’nin buradan dönüşü yoktur” şeklinde konuştu.

Rövanşizm demokrasimizi tehdit ediyor

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya “Bürokratik vesayet ve anti demokratik uygulamalarla mücadele etmek için yirmi yıl boyunca devletten destek isteyen bugünkü iktidar, bir zamanlar kendilerine karşı kullanılan devlet gücünü bugün başkalarına doğrultmuş haldedir. Halkın oylarıyla seçilmiş bir belediye başkanı, millet iradesi ve hukuk teamülleri yok sayılarak siyasi yasağa mahkum edinmek isteniyor. Millet iradesi üzerinde hiçbir güç tanımadım diyenler ellerindeki gücün millet iradesinden üstün olduğunu göstermek istiyor. Bu karar en başta ona oy veren İstanbullulara yapılan saygısızlıktır. Demokrasimizi tehdit eden en büyük tehlike rövanşizm endişesi ve kimlik siyaset üzerinden yapılan siyasettir” ifadelerini kullandı. İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu “1998 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı için verilen kararın da lehine konuşmalar yapan siyasiler vardı ama onlar bugün yok. Ama ne yazık ki o günün mağdurlarını bugün o zulmü alkışlayanlar olarak görmek, üzücü. Saraçhane iradesi, milletin iradesidir”  dedi.

Demokrasi ortak hedef

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Bizler adaletin gerçekleşmesi için mücadele ediyoruz. Otoriter rejimler adaletin ne kadar değerli olduğunu hatırlatır. Adalet arayışımızı güçlendirir. Bugün adaleti ve demokrasiyi arıyoruz. Topluma vereceğiniz ölçünün terazisi adalettir. Milletimiz adalete erişemiyor. Türkiye’de adalete erişim bir açlık, tokluk meselesi haline gelmiştir. Bir insan hakları meselesi haline gelmiştir. Bir yanda hücrelerde tutulan siyasileri var. Bir yanda halkın seçtiği belediye başkanlarını görevden alma, kayyum atama var. Aç çocuklar, evsiz barksız insanlar, dolmayan beslenme çantaları var. Öyle bir noktaya geldik ki sorun artık bir parti sorunu olmaktan çıkmıştır. Bu sorun bir Türkiye sorunudur. Önümüze sürekli engeller çıkaracaklar, mücadele edeceğiz. Yasadışı yollara başvuracaklar, mücadele edeceğiz, yargıyı sopa olarak kullanacaklar mücadele edeceğiz. TBMM’yi vesayet altına alacaklar mücadele edeceğiz. Bu mücadele bir hak mücadelesidir. Bu ülke hak ettiği demokrasiye kavuşacak. Demokrasi hep hor görüldü. Demokrasi bugün kirli sermayelerin altında eziliyor. Şimdi helalleşme zamanı. Bu bir maraton ve Altılı Masa olarak son metreleri koşuyoruz. Demokrasi hepimizin ortak hayalidir. Saraylılar karşısında umudumuzu kaybetmeyeceğiz.” 

Tarihimizin en kritik yerindeyiz

Gelecek Partisi Ahmet Davutoğlu “Türkiye şu anda sistemik bir depremin içinde. Sıradan bir siyasi ortamda değiliz. Dünyada da otokrasi ile demokrasi arasında bir mücadele yaşanıyor. Dolayısıyla 2023 seçimlerini sadece bir iktidar seçimi olarak görmemek gerek. Biz demokrasi tarihimizin en kritik yerindeyiz. Son yıllarda ülkede en önemli demokrasi adımı altılı masanın kurulmasıdır. Eğer bir korku iklimi de varsa demokrasi olamaz. Otokrasi böyledir. Biz geçmişte bunları gördük, yaşadık. İdamları gördük. Adnan Menderes’in idam edildiği dönemde mesela. Cunta zamanında da beklenenin aksine bir parti geldi. Ne zaman korku iklimi yaratılmaya çalışıldı ise beklenenin aksi olur. Şu anda da korku iklimi yaratılmaya çalışılıyor. Şimdi bir seçime gidiyoruz, yanlış oy kullanırsınız daha kötüleri yaşanır. Saraçhane’de mesaj vermiştik, tekrarlayalım, biz sizin mesajınızı aldık. Korkmadık, korkmuyoruz, korkmayacağız! Biz altılı masada tüm kesimleri temsil ettiğimiz bir resim oluşturuyoruz. Diyorlar ya bize ‘birbirine benzemeyen altılı’. İyi ki öyleyiz. Böylesi demokrasilerde olur, tersi otokrasilerde olur. Bizim dağılmamızı bekleyenlere de sesleniyorum. Heveslenmeyin, dağılan biz değil siz olacaksınız” dedi.

Okunma Sayısı: 1727
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı