"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Korona korkusu

Hüseyin GÜLTEKİN
02 Ağustos 2021, Pazartesi
Yapılan bir kavgada hasmının silâhından çıkan kurşunun kafasına isabet etmesiyle beyni parçalanan ve haliyle vefat eden adamın safikalp yakın bir akrabası dehşet ve korku ile cenazenin başına koşuyor.

Cansız yatan adamın parçalanmış kafasını şöyle bir yokladıktan sonra; “Yahu iyi ki kurşun gözüne isabet etmemiş; yoksa gözünü patlatırdı. Buna şükür, yine de Allah korumuş...” diyerek ağlayarak feryad-ü figan eden akrabalarını teselli etmeye çalışmış.

Uzun süre kronik rahatsızlıklardan dolayı evde yatalak olan ve son günlerde de hastanede tedavi gören bir hasta sonunda vefat ediyor. Hastaneye üzüntü ve telâşla koşan yakınları öncelikle tedaviyi yapan doktoru bularak merakla; “doktor bey; babamız hangi hastalıktan vefat etti” deyince; doktor da; “hastanız maalesef kalp krizinden vefat etti” deyince hasta yakınları; “buna da şükür. Ya babamız koronadan ölseydi ne yapardık?” diyerek birbirlerini teselli ederek hastaneden cenazelerini çıkarıyorlar.

Hiçbir alâkası olmayan basit bir rahatsızlığı geçiren hemen merak ve endişe ile yoksa ben koronaya mı yakalandım diye hemen hastaneye koşuyor. Başka bir hastalıktan vefat edenlerin yakınlarına da çoğu insanların sordukları ilk sual; “yoksa koronadan mı vefat etti?” soruları oluyor.  

Korona korkusu ile hasta ve bakıma muhtaç yaşlı annesini babasını bir senedir ziyaret etmekten imtina edenler... Korona korkusundan, tedbir gerekçesiyle vefat eden babasının cenazesine gitmekten vazgeçenler..

Korona korkusundan “Nur hizmetleri tatil edilirse musîbet ve belâlar gelir... Musîbet ve belâlar duânın vaktidir... Risale-i Nur belâ ve musîbetlerin def’ine vesiledir gibi... “ anlamına gelen Üstad Bediüzzaman’ın tesbitlerinden haberdar oldukları halde tedbir gerekçesiyle hizmetlerden uzak durma yanlışına girenler var.

Bilinmelidir ki Allah’ın her insan için taktir ettiği ömür ne kadar ise bu süre değişmez. Korkunun da ecele hiçbir faydası olmadığı gibi tam tersine zararının olduğunu Üstad Bediüzzaman’ın şu ifadelerinden anlıyoruz: “havf-ı mevt (ölüm korkusu), mevti getirir; hırs-ı hayat zilleti getirir.”

Halen Türkiye’de ve dünyada vefat rakamları itibariyle en riskli, en tehlikeli hastalıkların ilk sıralarında yer alan kalp damar, kanser hastalıkları gibi ciddî rahatsızlıklar olmasına rağmen bunlardan hemen hiç gündeme getirilmeyip; koronanın ısrarla gündemde tutulmasını anlayabilmiş değiliz. Tıp otoriteleri, bilim kurulları veya siyasî yetkilileri konu ile ilgili bizi aydınlatsalar memnun oluruz.  

Yapılan araştırmalara göre toplumun yüzde seksen birinde korona korkusu mevcut. Uzun zamandan bu yana hemen her gün defalarca yapılan uyarı ve duyurular istemeyerek de olsa milletin ruh sağlığını bozan zararlı evhamlara, endişelere sebep oldu.

Okunma Sayısı: 2109
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Halil İbrahim Karahan

    2.8.2021 13:05:11

    Allah razı olsun

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı