"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yeni Asya’da yazmak

Hüseyin GÜLTEKİN
25 Ağustos 2025, Pazartesi
Risale-i Nur’un medyadaki dili olan Yeni Asya gibi bir gazetede kalem oynatmak hem kolay, hem de zor bir iş. Kolaydır; çünkü önünüzde ufkunuzu açacak Risale-i Nur Külliyatı var. Yeter ki size lazım olan o orijinal bilgileri ve belgeleri arayıp bulun.

Yeni Asya’da yazmak zordur; çünkü işleyeceğiniz hangi konu, hangi mesele olursa olsun mutlaka Üstad Bediüzzaman’ın nazarlara verdiği ölçüler ve düsturlar çerçevesinde kalmak ve yaptığı ikazları ve tavsiyeleri dikkate almak zorundasınız.

Farkına varmadan Nurlardaki hak ve hakikatlerin yanlış anlaşılmasına sebep olacak en küçük bir ifade tarzının dahi beraberinde bazı manevî mesuliyetleri getireceğini dikkate almanız gerekir.  Ayrıca hakkın hatırını âlî tutmak için, her halükârda korkmadan, çekinmeden eğriye eğri doğruya doğru deme prensibinden ayrılmadan yazmak zorundasınız.

Yine başka gazetelerde yazan bazı yazarların yaptığı gibi ona buna iftira ederek, hakaretlerde bulunarak değil; size saldırılarda bulunanlara dahi hakaretlerde bulunmadan usulüne uygun cevapları vermekle vazifelisiniz. 

Yeni Asya okuyucusu gibi tahkik ehli olan nurlu hadimlere muhatap olup istimal-i kelâm ediyorsanız çok daha dikkatli olmanız gerekir. Çünkü bu gazetenin okuyucularının hemen hepsi de, öyle sıradan okuyucuların ötesinde, doğruları ve yanlışları kolayca derk edebilecek kabiliyete ve maharete sahip hâdimler olduklarından, yazmaya niyetli iseniz dikkatli olmanız lazım.

Tahkik ehli olan okuyucularımızın birçoğu, yazılarımızda farkına varmadan yaptığımız hataları, herhangi bir yanlışı görünce, çekinmeden, hemen, yaptıkları yorumlarla tenkit ve itiraz haklarını kullanıyorlar.

Okuyucularımızın çoğu, yazılarımızı beğenip, dua edip tebriklerini bildirirken, bazıları da kendilerine göre yanlış gördükleri fikir ve düşüncelerimizden dolayı tenkitlerde bulunuyorlar.

Bu arada, bilhassa içtimaî ve siyasî görüşlerimizi ifade ederken siyasî kadrolardan tepkiler ve itirazlar beklerken, tam tersine gelen tepkilerin ve tenkitlerin kâhir ekseriyetinin, kendilerinin belki de farkına varmadıkları şekilde, aktif siyasetin içinde olan, bizden görünen kişilerden gelmesi de ayrı bir garabet örneğidir.

Ama her şeye rağmen Üstad’ın: “O zat müşteridir ki ilişmiş, müşteri olmayan lâkayt kalır.” dediği gibi, biz de yazdıklarımıza yönelik okuyucularımızın yaptıkları tenkit veya tebrik mahiyetindeki görüşlerinden ve düşüncelerinden faydalanıp saygı duyuyoruz. 

Okunma Sayısı: 1564
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Muhammed Zübeyir Sönmez

    25.8.2025 22:26:32

    Düzelteme: ''Altın Prensipler'' kitabındaki'' yazmak gayesi ''Altın Prensipler zamanındaki'' ifadeye mağlup düşmüş olsa 1000 karakterden fazla yorum gönderilemediğinden , ve yorum gönderildikten sonra tekrar geri alınamamasından, kopyala-yapıştırın dezavantajlarından birisi ve bununla birlikte benim dikkat dağınıklığımın neticesi olarak ''Beşer, şaşar'' hakikati tahakkuk ve tezâhür etti...

  • Ali R. Yardimoglu

    25.8.2025 19:41:12

    1970lerin nazik uslubu terk edilerek, yorum yazanlara bağırıp çağıran misal azarlı yazan "yazar" larınızın, o yazılarını, aynada onlara geri okutun, kibirlerinin muhakkak farkına varırlar.

  • Abdullah

    25.8.2025 16:14:47

    Şahsi günahlar üzerinde durulmaz ve affedilirler.Ama meslek ve meşrep ha hatalarını kimse affetme yetkisine sahip değildir.Çünkü bunlarda umumi huhukuk vardır.Hatta içinde hukukullah vardır.Onun için dikkat ermek lazım. Hüküm verirken bu hususları gözönündde bulundurmak lazım.Cema atın birliğini,tesanüdünü bozucu hareketlerden şiddetle kaçınmak lazım. Farklı siyasi cereyenalara sevk edici, yönlendirici söz ve davranışlardan uzak durmak gerekiyor.Gülen tarzı gibi taviz,tahrip ve tevil ve bid'alara müsaadekâr mesleklere katiyyen yanaşmamak, bu gibi mesleklere karşı uyanık bulunulmalıdır.Oyunlarına gelmeemek için azami bir dikkat ve tedbir içinde olunmalıdır.Hadiseler bizlere yeteri kadar deres vermiş olmalıdır.

  • Muhammed Zübeyir Sönmez

    25.8.2025 12:16:23

    Son olarak hakaretten mevzu bir şekilde konu oldu ve buna dâir Bediüzzaman Hazretlerinin en sâdık talebesi, Yeni Asya gazetesinin kurucularından ve bir nevî manevi mimarı merhum Zübeyir Gündüzalp ağabey, hoca, aynı zamanda üstad sıfatına pek lâyık ehemmiyetli bir zâtın ''Altın Prensibler'' zamanındaki merhamet etmek ile alakalı bir kaç cümleleri: ''Merhamet tohumunu eken, mutlaka huzur ve saadet harmanını elde eder.'' ''Ferâsetli ve iyi adam kötülerin bir iyiliğini bulur, o iyiliği takdir eder.'' ''Din ve dava arkadaşlarından gelen acı tatlıdır; hakaret takdir, tokat şefkattir, tükrük misk ü amberdir. Bu da Nur-u Kur'an hizmetkârlığının şiarı ve şe'nidir.''

  • Muhammed Zübeyir Sönmez

    25.8.2025 12:13:05

    Mübarek şahsına münhasır olan bu husûsiyeti ve diğer yandan; Peygamberimizin (Aleyhissalâtu Vesselâm, Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) ''Ben ilmin şehriyim. Ali ise ilmin kapısıdır. Kim ilim öğrenmek istiyorsa ilmin kapısına gelsin'' övgüsüne muhatap olması bir tarafa, İslâm halifelerinden biri olması da şöyle dursun, Peygamber Efendimizin (Aleyhissalâtu Vesselâm, Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) soyunu devam ettiren kızı Hazret-i Fâtıma'nın (Radıyallâhu Anha) onun hanımı olması Hazret-i Ali'nin (Radıyallâhu Anh) Bediüzzaman Hazretleri tarafından üstadı olarak görülmesi, tek başına kâfî ve pek normal nev'inden bir sebeptir. Yazıdan : '' Size saldırılarda bulunanlara dahi hakaretlerde bulunmadan usulüne uygun cevapları vermekle vazifelisiniz'' Ben de aynı kanâatteyim ifadesini kullanmakla birlikte bazen bazı şeylerin çok iyi anlaşılması gayesiyle üslupta biraz agresiflik sezinse bile, bunu direkt hakaret veya incitici bulmamak doğru olanı görüşündeyim.

  • Muhammed Zübeyir Sönmez

    25.8.2025 12:09:06

    ''Risale-i Nur'un Üstadı ve Risale-i Nur'a Celcelûtîye (Peygamber Efendimizin, Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtu Vesselâm, Sallallâhu Aleyhi ve Sellem, derslerine istinaden aslı cifir ve ebced hesabı ile alâkalı olarak Hazret-i Ali Radıyallâhu Anh tarafından telif edilen Süryanice bir kaside) kasidesinde rumuzlu (remizler, mânâsı gizli olan işaretler) işaretiyle pek çok alâkadarlık gösteren ve benim hakaik-ı imaniyede hususi üstadım İmam-ı Ali'dir. (Radıyallâhu Anh)'' diye ifade eden Bediüzzaman Hazretleri, Nur talebelerinin ne kadar kudsî bir meslek ile iştigal ettiğini sarih bir şekilde anlatmakta. Ne olur ne olmaz düşüncesiyle ben resmi biraz daha büyütme yoluna gidip bu kudsî mesleğin ehemmiyetini daha da anlaşılır hâle getirmek istiyorum. Allah'ın, yüce Rabbimiz'in ''Sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım'' iltifatına mazhar olan, Kâinat efendisi, yüce Allah'ın en sevdiği beşer ve son Peygamber Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtu Vesselâm, Sallallâhu Aleyhi ve Sellem efendimizin mübarek

  • Muhammed Zübeyir Sönmez

    25.8.2025 12:05:10

    Hazret-i Ömer'den (Radıyallâhu Anh) rivayetle Peygamber Efendimiz (Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtu Vesselâm, Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdular: ''Şahsiyet sahibi kimselerin hatalarını affetmeyi ganîmet biliniz.'' Eğer Risale-i Nur ile kalben bir râbıtası (bağ) olduğuna şek ve şüphe duyulmayan Nur talebeleri varsa, bu Nur talebelerinin Risale-i Nur ile fiilen, kalben-hayalen meşguliyetleri olması, onların şahsiyetli kimseler olarak nazara alınması için kâfî bir sebeptir İnşallah. Risale-i Nur mesleğinde Âl-i Beyt (Peygamberimizin, Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtu Vesselâm, Sallallâhu Aleyhi ve Sellem, ev halkı ve onun soyundan gelenler) muhabbeti esastır ve muhtelif eserlerinde Bediüzzaman Hazretleri Hazret-i Ali'nin (Radıyallâhu Anh) Risale-i Nur'a dâir kerâmetkârâne müjdelerinden bahsedip Risale-i Nur'un ehemmiyetinin idrâkinde olunması gerektiği hakikatleri beyan etmiştir.

  • Osman Yıldırım

    25.8.2025 05:38:16

    Yeni Asya'nın okuyucusu tahkik mesleği olan Risale i Nurunda okuyusu olması hasebiyle öyle kolay kolay herşeyi alıp kabil etmez,m8henge vurur takip ettiği ölçülere uygunsa kabul eder değilse kabul etmez ve düzeltmeye çalışır. Ancak son zamanlarda din üzerinden siyaset yapan bazı zevatın elde ettiği devlet gücünün sonsuza kadar kendine ait olduğunu zannederek toplumda oluşturduğu algı ile toplumun her kesimini kendine alkışçı yapma çabaları ile Yeni Asya okuyucusunun kafasını karıştırma teşebbüsleri akım kalacak ve sahip olduğu tahkik mesleği sayesinde yanlışa pirim vermeyecektir inşallah.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı