Siyaset için sevmenin, siyaset için buğzedip kin bağlamanın Yüce Allah’ın ve Hz. Peygamberin (asm) men ettiği şeytanın bir tercihi ve düsturu olduğunu bilen insanlar olarak bizler, her zaman his ve hevalarımıza kapılmadan elden geldiği kadar mü’minleri siyasî tercihleri için değil; onları Allah için sevmenin hep gayretinde olduk.
Tasvip etmeyip, beğenmesek bile herkesin siyasî tercihlerine hep saygı gösterdik. Aramızdaki din kardeşliğinin zedelenmemesi için gerekli dikkat ve itinayı gösterdik.
Dinimiz bir, kitabımız bir, peygamberimiz bir, kıblemiz bir, devletimiz bir olan ehl-i din olan insanlarla birlik beraberliğimizi bozacak, kardeşlik bağlarımızı koparacak söz ve beyanlardan, hal ve tavırlardan hep kaçınmanın gayretinde olduk olmaya devam ediyoruz.
Çoğu zaman medar-ı niza olacak, sebeb-i münakaşa olacak, ihtilâf ve tefrikalara kapı aralayacak şahsî fikir ve düşüncelerimizi, siyasî hak ve tercihlerimizi, mizaç ve meşreplerimizden kaynaklanan yakalaşım hal ve davranışlarımızı bir kenara koyuyoruz. Bize ait bazı adet ve alışkanlıklarımız üzerinden insanları değerlendirmek gibi bir yanlışın içine girmemeye hep itina göstermeye çalıştık ve çalışıyoruz.
Bütün bu iyi niyet, tutum ve davranışlarımıza rağmen, maalesef Yeni Asya’ya yapılan haksızlık ve hakaretlerin, iftira ve karalamaların, tecavüz ve saldırıların bir türlü sonu gelmiyor.
Siyasî iktidar zaten Yeni Asya’yı defterden silmenin ötesinde, sesini kesmek için her türlü engeli, her türlü baskıyı uyguluyor.
Ne yazık ki Yeni Asya’yı susturmak için siyasî iktidarın baskı ve engellemeleri kâfi gelmemiş olmalı ki, iktidarın gözüne girmek için devreye kraldan ziyade kralcı geçinen başka takviye güçler de giriyor.
Bir taraftan iktidarın sunduğu imkânlardan nemalanan kesimlerin tecavüz ve saldırıları... Diğer taraftan partiyi din yerinde gören dinde hassas muhakeme-i akliyelerini kaybeden Cibali Babaların kin ve gayzları... Bir yandan bu iktidar döneminde müteahhitliğe terfi eden eskinin sözde mücahitlerinin hakaret ve saldırıları... Daha da garip ve acı olanı yine bu iktidar dönemiyle beraber Siyasal İslâm saflarına iltihak eden sapı bizden olan ihvanların Yeni Asya’ya olan iftira ve karalamaları...
Peki Yeni Asya’nın bu hazımsız hasımların iftira ve saldırılarına hedef olmanın sebebi nedir biliyor musunuz? Siyaseten onlardan farklı tercih ve tesbitlerde bulunmuş olması. Daha açık bir ifade ile mevcut iktidardan yana bir tercihte bulunmaması. Evet siyaset için seven; siyaset için kin bağlayıp buğz etmekle yetinmeyip, Yeni Asya’ya olmadık iftira ve karalamalarda ve acımasız saldırılarda bulunan bu insanların nezdindeki tek suçumuz siyasî tercihlerimizin farklı oluşudur.
Ama bilinmelidir ki hiçbir karalama, hiçbir saldırı Yeni Asya’yı hak bildiği ulvî ve isabetli dâvâsından alıkoyamayacaktır. Saldırganların müfterilerin seviyelerine inmeden, müsbet hareket çerçevesinde “Hakkın hatırını âli tutarak” yoluna devam edecektir inşallah.