“Hak hukuk mu kaldı kardeşim! Hak hukuk kayıp. Oğluma hiçbir delil olmadığı halde, ifadesini bile almadan içeri attılar. Suçsuz yere yıllarca hapis yattıktan sonra, mahkeme beraat kararını verdiği halde, biz sana güvenmiyoruz deyip tekrar işe almıyorlar. Adalet bu mudur ben size soruyorum?”
“Memlekette hak hukuk nasıl gidiyor?”
“Kötü gidiyor. Kayırmacılık, taraftarlık almış başını gidiyor. Bir de dindar geçiniyorlar!”
“Adalet, hak hukuk deyince ne anlıyorsunuz?”
“Birisi bu hükümetin vatandaşlarına uyguladığı keyfi adalet, hak hukuk. Bir de Allah’ın (cc), Peygamberimizin (asm) tavsiye ettiği adalet ve hukuk. Siz hangisini soruyorsunuz?”
“Medeni ülkelerle kıyaslayınca, bizde mahkemelerin verdikleri kararları nasıl görüyorsunuz?”
“Bizdeki mahkemelerden çıkan kararların çoğu âdil değil.”
“Adalet yerini buluyor mu? Suçlu suçsuz yerini ayırımı yapılıyor mu ülkemizde? Ne diyorsun?”
“Doğruyu söylersem, beni içeri atarlar. Beni konuşturma oğlum. Geç bunları.”
“Mahkemelerden çıkan kararları nasıl görüyorsun? Adalet nasıl işliyor?”
“Bizim ülkemizde mi?”
Önceden seçilmiş, ayarlanmış insanlara uzatılan mikrofonlara konuşan insanlar olsa adalet, hak hukukla alâkalı sorulan bu ürkütücü cevaplara bir şüphe ile bakabilir. Ancak her yaştan kadın erkek tanımadığınız insanlara uzatılan mikrofona adalet, hak hukuk ile alâkalı sorulan sorulara kahir insanlardan memnuniyetsizliklerini işitiyorsanız bunlar boş şeyler değil. Yeni Asya’nın da ısrarla gündemde tutmaya çalıştığı bizce âcilen çözüm beklediği en önemli ve öncelikli bir problemi olarak önümüzde duruyor adalet meselesi.
Hâkim ve savcı alımlarında tarafsız, objektif, her türlü şüphe ve hileden uzak; şeffaf bir şekilde yapılması gereken sınavları yapılıyor mu?
Yıllarını adalet ve hukuk yolunda harcamış, liyakatli, tecrübeli gerçek hukuku dağıtmaktan başka bir gayesi olmayan hâkim ve savcıları köşe bucak yerlere sürmek adalet midir?
Böylece çoğu zaman sizi memnun etmek için cihanşümul hukuk ve kuralları bir kenara koyarak, vicdanlarının sesine kulaklarını tıkayarak, Türkiye’nin uluslar arası itibarını da hesaba katmadan adaletsiz kararlar çıkabiliyor. Ne yazık ki bu içler acısı durumun, hukuksuzlukların ağır bedelini milletimiz ödemeye devam ediyor.