Allah “karanlıklardan aydınlığa çıkarmayı” gönderdiği kitap vasıtasıyla gerçekleştirdiğini şöyle ifade ediyor: “O sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için kuluna apaçık âyetler indirendir” (Hadid 57/9).
Şu âyette ise Yüce Rabbimiz bunu Peygamberi aracılığıyla ihsan ettiğini beyan ediyor: “İman edip salih amel işleyenleri ‘karanlıklardan aydınlığa çıkarsın’ diye size Allah apaçık âyetlerini okuyan bir peygamber gönderdi…” (Talak 65/11).
Görüldüğü gibi iman edenlerin dostu olan Allah gönderdiği kitap ve görevlendirdiği Peygamberimiz (asm) vasıtasıyla insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarıyor. İnanmak isteyen, iradesini bu yönde kullanmak isteyen kimselere O “dost” olarak “veli” olarak iman nûrunu bahşediyor. Onları karanlığın girdabından aydınlığın nûrlu ufkuna çıkarıyor. Kalplerini iman nûruyla dolduruyor. Gönüllerini iman ışığıyla aydınlatıyor.
Bütün mesele, insanların insaniyetini kullanmalarında düğümleniyor. Yani kendilerine verilen aklı, vicdanı, duygularını kullanarak iman etme iradelerini ortaya koymak, İlâhî mesaja ve gönderilen elçiye kulak vermek. Bu gerçekleştiğinde maddî güneşten aydınlanmak isteyenlere ışık devamlı geldiği gibi iman nûrunu elde etmek ve bu nûru daima canlı tutmak ve parlatmak isteyenlere de hidayet güneşinden şuâlar, ışıklar gelmeye devam ediyor.