Demokrat misyon, Osmanlı’nın son dönemine kadar uzanır. 2. Meşrutiyet yıllarında “Ahrar Fırkası” adı altında teşkilatlanan akım, kısa aralıklarla iki defa başa gelmekle birlikte İttihat ve Terakki partisinin oyunları ve menfi propagandaları sebebi ile o zamanlar tam bir varlık gösteremez. 

Akım, Cumhuriyetin ilk yıllarında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası şeklinde siyaset sahnesine çıkar. Ancak o günün müstebitleri ona hayat hakkı tanımayınca parti kapatılır, misyon sahneden çekilir, ancak yok olmaz. 1945’lerden sonra dünya konjonktürünün zorlaması ile Türkiye’de tek parti istibdadının kayıtları gevşetilince, demokrat misyon “Demokrat Parti” adı ile tekrar siyaset sahnesine çıkar.

DEMOKRAT MİSYON 1950-60 ARASINDA TÜRKİYE’Yİ ŞAHA KALDIRDI

1950’de Adnan Menderes’in liderliğinde yetenekli bir ekiple iktidara gelen misyon, ülkede demokrasiyi uygulayarak ve hürriyet zemini oluşturarak, on yıl boyunca maddî – manevî alanda parlak icraatlar yapar ve ülkeyi kalkındırır. Tek parti istibdat yönetiminin geri bıraktığı Türkiye’yi barajlar, yollar, köprüler, fabrikalar ile süslerken, diğer taraftan yeni üniversiteler, imam hatip okulları, Kur’ân Kursları, Yüksek İslam Enstitüleri açarak ve ezanı aslına çevirerek mânevî hayatı da canlandırır.

Misyonun demokrasiyi uygulayarak elde ettiği maddî başarılarından, dine ve Müslümanlara hizmetinden rahatsız olan  Kemalist müstebitler, askeri kışkırtarak darbe ile onu devirir ve diktatör İsmet Paşayı iktidara taşırlar, Menderes ve iki arkdaşını idam ettirirler, bir çok demokratı da hapislere tıkarlar.

BEDİÜZZAMAN VE DEMOKRAT MİSYON

Üstad Bediüzzaman Meşrutiyet yıllarında devrin gazetelerinde yazdığı makaleler ile siyaseten o zamanın demokratları olan Ahrarları desteklediği bilinmektedir.

Cumhuriyetin kurulmasından sonra tek parti döneminde fikir hürriyeti olmadığı için, siyasete uzak duran Bediüzzaman, 1950’de çok partili siyasî döneme geçildikten sonra ortaya çıkan siyasal İslam akımına iltifat etmeyerek, (Emirdağ L.2, s.545) Demokrat misyonun temsilcisi olan Demokrat Partisine açıkça destek vermiştir. Yayınladığı Lahika mektupları ile 1960’ta vefatına kadar fiilî olarak siyasete girmeden bu desteğini sürdürmüştür. O Demokrat Parti iktidarını yaptığı müspet icraatlar sebebi ile tebrik ve  teşvik etmiş, vaki hatalarını uygun bir dille tenkit ederek onları ikaz etmiştir. (Emirdağ L. 2, s.815- 16.) Nurcuların Demokratlara noktay-ı istinat olduklarını ifade etmiştir. (A.g.e.,s.271.) 

MİSYON 1965’TE TEKRAR AYAĞA KALKTI

1965’te misyon Süleyman Demirel liderliğinde “Adalet Partisi” adı ile halkın desteğini ile tekrar canlanarak iktidara gelir ve daha önce kaldığı yerden başarılı icraatlarına devam eder.

Sivil ve askeri müstebitler, el ele vererek 1971’de askerî bir muhtıra ile misyonun yolunu tekrar kestiler. Ancak Onun iktidarına mani olamayacaklarını anlayınca, gerçekte düşman oldukları N. Erbakan liderliğindeki siyasal İslam akımını sahneye sürerek  misyonu zayıflattılar.

1980 DARBESİ DEMOKRAT MİSYONUNA KARŞI YAPILDI

Siyasal İslam ve Milliyetçi unsurlarla koalisyona mecbur kalan Demokrat misyon, Nur Talebelerin bir blok halinde açık ve güçlü destekleri ile başarılı icraatlarına devam ederken, 1980’de münafık ve çok gaddar bir askeri darbeye maruz kalır.

Sivil ve askerî darbecilerin yardımlaşarak cebren ve hile ile yok etmeye çalıştıkları demokrat misyon, Yeni Asya Nur Camiasının da yardımı ile siyasî yasakları aşarak 1991’de “Doğru Yol Partisi” şeklinde tekrar ayağa kalkar ve bir koalisyon hükümetinin büyük ortağı olarak iktidara gelir.

28 ŞUBAT DARBESİNİN HEDEFİ DEMOKRAT MİSYONUNU YOK ETMEKTİ

Bu arada Kemalist zihniyeti taşıyan gizli ve etkili güçler, medyayı kullanarak misyonun içini karıştırarak sulandırırlar, başına onunla mütenasip olmayan kişiler getirip, halkı da şaşırtarak ona olan teveccühünü zayıflattılar.1997’de 28 Şubat darbesini demokrat misyonu imha için devreye sokan darbeciler, soldan da ümit kesince, dış konjonktürün yardım ile şimdi başta olan Siyasal İslamcı güçleri parlatarak 2002’de iktidara taşıdılar. Adı geçen misyon o seçimde %10 barajına takılarak siyaset sahnesinden çekilmek mecburiyetinde bırakıldı. 

DEMOKRAT MİSYON YOK OLMAZ

Ancak bu çekilme onun yok olduğunu göstermez. Cumhuriyetin ilk yıllarında da siyaset sahnesinden çekilmişti. 1945’lerde müsait zemini ve şartları bulunca tekrar ortaya çıktığı gibi, günümüzde uygun vasatı bulduğunda yine ortaya çıkacağı muhakkaktır. Misyonun günümüzdeki temsilcisi Demokrat Partidir. Mensupları değişik hile ve desiselerle şaşırtılarak bir kısmı şimdiki iktidara, bir kısmını da CHP, MHP gibi diğer muhalefet partilerine kanalize edilmiştir.

SİYASAL İSLAM AKIMININ ASIL RAKİBİ DEMOKRAT MİSYONDUR

Siyasal İslam akımının günümüzdeki lideri, yakın geçmişte bir yerde yaptığı konuşmada, “Bizim asıl rakibimiz CHP, MHP değil, Demokrat Parti’dir. Biz asıl onların oyunu aldık. Sakın onlardan söz etmeyiniz. Onları uyandırmayınız” dediği basına yansıdı. Onun için geçmişte DP’nin eski başkanını makam mevki vererek kendi partisine katmıştı.

Şimdiki iktidar partisinin oylarının önemli bir kısmı, demokrat misyon mensuplarından geldiği açıktır. Bu kitle, iktidarın sergilediği antidemokratik söz ve icraatlardan şiddetle muzdariptir. Muhalefet partilerine güvenmediği, haksız ve adaletsiz % 10 barajı sebebi ile kendi partilerine verecekleri oyların boşuna gitmesi endişesi ile mevcut iktidara kerhen destek vermektedir. Eğer Demokrat misyon yeniden toparlanıp , şaibesiz, kabiliyetli bir ekip ile ortaya çıkarsa, yanlış adreslere giden mensuplarının ona yönlenmesi kuvvetle muhtemeldir.