Kur’ân-ı Kerim’de bâzı sûrelerin adı hayvan isimleridir. Kur’ân’ın en uzun sûresinin adı Bakara sûresidir. Bakara, inek ve sığır anlamına gelir.
16. sûrenin adı Nahl sûresidir. Nahl, arı anlamına gelir. 27. sûrenin adı Neml sûresidir. Neml, karınca demektir. 29. sûrenin adı, Ankbût sûresidir. Ankebût, örümcek anlamına gelir.
Hayvanlarda, bizim için ibret ve ders alınacak pekçok örnekler vardır. Bizleri çalışmaya, gayrete, tevhîde, tevekküle, tefekküre, teşekküre ve yardımlaşmaya teşvik eden pek çok yönleri vardır.
Cenâb-ı Allah Mülk sûresinin 19. Âyetinde şöyle buyurmuştur: “Onlar, üstlerinde kanatlarını açıp kapatarak uçan kuşlara bakmıyorlar mı? Kuşları öyle havada tutan ancak Rahman olan Allah’tır.”
“Kuşlara bakmıyorlar mı?” ifâdesi soru şeklinde dikkatleri çekmek içindir. Çünkü kuş da okunacak, tefekkür ve teemmül edilecek kevnî bir âyettir. Kuşlardaki hârika güzellik, çok az bir enerji ile süzülerek uçmalarını tefekkürle izlemek nâfile ibâdettir. Kâinat kitâbının taklîdi mümkün olmayan âyetlerini okumaktır. Esmâ-i Hüsnâ’yı tilâvet etmektir. El-Vedûd ismini okuyup marifetullah ve muhabbetullah makâmına vâsıl olmaktır.
Evet, havayı kuşların uçmasına elverişli ve uygun olarak yaratan Cenab-ı Allah’tır. Demek ki, havayı kim yaratmış ise, kuşları yaratan ve uçuran da O’dur.
Gözü kim yaratmış ise, ışığı ve güneşi yaratan da O’dur. Çünkü göz, güneş ve ışık olmadan aslâ göremez.
Mideyi kim yaratmış ise, gıdâları yaratan da O’dur. Kulağı kim yaratmış ise, sesleri yaratan da O’dur.
Sevgili ve şefkatli peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem kuşlarla ilgili şöyle buyurmuştur: “Kuşlar yuvalarından karınları aç olarak çıkarlar ve karınları doymuş olarak yuvalarına dönerler. Hakkıyla çalışıp tevekkül etseniz, kuşları aç bırakmayan Cenâb-ı Hak sizi de doyurur.”
Arı, karınca vs.gibi hayvanlar ise bizleri; çalışmaya, yardımlaşmaya, kaynaşmaya, iş bölümü yapıp uzmanlaşmaya ve cumhuriyetçi olmaya teşvik ediyorlar.
İki fâre birbirlerinden ayrılmadan yaşıyorlarmış. Biri nereye gitse diğeri de oraya gidiyormuş. Bu durum bir bilim adamının dikkatini çekmiş. Araştırdığında, fareleden birinin gözlerinin görmediği anlaşılmış. Gözleri gören fâre, göremeyen fârenin erzâkına ve emniyetine yardımcı oluyormuş.
Aynı yardımlaşma ve dayanışma şuûru insanlarda da olsa, dünyada aç ve açık kimse kalmaz. Dünya; huzur, emniyet ve güven içinde yaşar.
Îman, ihlâs, ihsan, huzur, emniyet, yardımlaşma, kaynaşma, dayanışma, Kurân ve sünnet üzere kalınız.