İslâm’ın temeli sıdk, sadâkât, dürüstlük, doğruluk ve güzel ahlaktır.
Cenab-ı Hak doğru, dürüst, sözünde duran ve güzel ahlâk sahibi insanları sever. Cenab-ı Hak, sözünde durmayan, verdiği sözden cayan, yalan yere yemin eden ve işçinin hakkını tam olarak vermeyen kimseleri sevmez.
Allah (cc), çalıştırdığı insanın ücretini noksan veren veya hiç vermeyen kimselerin düşmanıdır. Çünkü, çalışanın hakkını vermemek zulümdür ve insana yapılan en büyük saygısızlıktır. İş yerlerinde günde; 8, 10, 12 saat veya daha fazla çalışanlar var. İşveren, çalıştırdığı personelin hak ettiği ücreti tam olarak vermelidir. İşveren, çalıştırdığı kimselerin özlük haklarını korumalı yeterli izin ve dinlenme hakkı tanımalıdır.
Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem, “İşçinin hakkını alnının teri kurumadan veriniz” buyurmuştur.
Allah, işçinin hakkını tam olarak vermeyen kişinin hasmı ve düşmanıdır. Cenab-ı Allah, çalıştırdığı kimsenin ücretini noksan veren veya geç veren insanın düşmanıdır.
Allah (cc), işçiyi fazla çalıştıran ve bu fazla çalışmanın ücretini vermeyen insanın düşmanıdır. Cenab-ı Hak, kul hakkına rivayet etmeyen, çalıştırdığı kimseye köle muamelesi yapan ve yaptığı yeminini bozan kimselerin düşmanıdır.
Cenab-ı Hak, çalıştırdığı insana değer veren ve onun hakkını veren kimseden razı olur. Ve onu iki dünyada da mükâfâtlandırır. Ebu Hureyre radiyallahu anh’den rivâyet edildiğine göre, Nebiyy-i Muhterem sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Allâhu Teâlâ buyurdu ki: Ben kıyâmet gününde şu üç çeşid insanın hasmıyım, düşmanıyım:
1- Benim adıma and içer, sonra yeminini bozar, yerine getirmez.
2- Hür bir adamı köle diye satar.
3- Bir iş gördürmek için bir işçiyi tutar, işini gördürür de sonra ücretini vermez.” (Buharî)
İman, İslâm, ihlâs, sıdk, doğruluk, hak, hukuk, adalet, şevk, ümit, Kur’ân ve sünnet üzere kalınız.