"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kulluğun gölgesi altında rahmet iner

İhvan Yıldız
06 Ekim 2025, Pazartesi
Medine’nin kalbinde, Mescid-i Nebevî’nin birkaç adım ötesinde duran mütevazı bir mekân: Ğamâme Mescidi.

Bu mescid, adını, Resûlullah’ın (asm) bayram ve yağmur dualarında burada bulunduğu sırada, güneşi örten ve gölge eden bir buluttan alır. “Bulut” manasındaki bu isim, aslında ümmete her zaman hatırlatılan bir hakikatin sembolüdür: Kulluğun gölgesi altında rahmet iner. Bu mekân, sadece bir ibadet alanı değil, aynı zamanda her yönüyle ümmetin kalbinde birleştirici bir simge olmuştur.

Peygamber Efendimiz (asm), bayram namazlarını özellikle Mescid-i Nebevî’nin dışındaki bu açık alanda kıldırırdı. Çünkü bayram, sadece namazla sınırlı bir ibadet değil; ümmetin bütün fertlerinin birlikte hissetmesi gereken bir sevinçti. Kadın, erkek, genç, yaşlı, hasta... Herkes bu alana toplanır; Resûlullah (asm), hasta olanları bile çağırırdı: “Namaz kılamasa da musallada dursun, tekbirlere iştirak etsin. Bayram sevincini herkes yaşasın.”

Risale-i Nur’un ifadesiyle, “İman muhabbeti, İslâmiyet uhuvveti istilzam eder.” (Hutbe-i Şâmiye) 

İşte Ğamâme Mescidi, ümmeti bir araya toplayan bu kardeşlik hakikatinin canlı bir örneği olmuştur. Bugün de bayramlarımızın ruhunu diri tutmanın yolu, sadece kendi çevremizde değil, ümmetin her ferdinde aynı sevinci ve kardeşliği yaşamaktır. Ğamâme’nin en bilinen yönlerinden biri, yağmur dualarına şahit olmasıdır. Resûlullah (asm) birkaç kez burada bütün Medine’yi toplamış, eller semaya kalkmış, dua edilmiş ve rahmet inmiştir. Hatta bir seferinde yağmur o kadar çok yağmış ki, Peygamberimiz (asm) tekrar dua ederek “Allah’ım, toprağı doyurdun, artık güneş gönder” buyurmuştur. Bu sahne, Kur’ân’ın şu hakikatini hatırlatır: “Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin?” (Furkan Suresi: 77)

Risale-i Nur da duanın bu manasını şöyle ifade eder: “Dua ubudiyetin ruhudur ve halis bir imanın neticesidir” (Mektubat, 24. Mektup) Yani kul, dua ile aczini ve fakrını ilan eder; Cenab-ı Hak da rahmet hazinelerini açar. Bugün insanlık kuraklık, felaket ve buhranlarla karşı karşıya kaldığında, en büyük çare yine bu duanın sırrını diriltmekte yatmaktadır.

Hz. Enes b. Mâlik’ten rivâyet edildiğine göre: Hz. Ömer döneminde, Müslümanlar kuraklık yüzünden kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya geldiklerinde, halife Hz. Ömer (ra), Hz. Abbas bin Abdulmuttalib’i vesile kılarak Allah’tan yağmur talebinde bulunur ve şöyle der: “Allah’ım! Bizler daha önce Peygamberimizi vesile edinerek sana niyazda bulunurduk. Sen de bize yağmur verirdin. Şimdi ise Peygamberimiz aramızda yok. Onun yerine Peygamberimizin amcasını vesile kılıyor ve senden taleb ediyoruz, bize yağmur ihsan et.”

Enes b. Mâlik, Hz. Ömer’in (ra) bu dualarından sonra kendilerine yağmur ihsan edildiğini belirtir. (Buharî, İstiska, 3) Bu rivayet, ümmetin dua ile nasıl rahmete kavuştuğunu gösterdiği gibi, aynı zamanda vesilelik hakikatini de ders verir. 

Necaşî İçin Kılınan Gıyabî Cenaze

Bu musallanın bir başka hatırası da Habeşistan kralı Necaşî için kılınan gıyabî cenaze namazıdır. Müslümanları koruyan, kalbi imanla dolan bu adil hükümdar için Resûlullah (asm), Sahabeleri toplar ve burada cenaze namazı kıldırır. Bu hadise, coğrafyalar farklı olsa da kalplerin aynı kıbleye yöneldiğini, mü’minlerin bir bedenin azaları gibi olduğunu gösterir.

Bu hakikati şu ifade özetler:

“İman, uhuvveti iktiza eder. Uhuvvet, muhabbeti ister. Muhabbet ise yardımlaşmayı ve paylaşmayı netice verir.”

Bugün Ğamâme Mescidi, sadece taş ve duvarlardan ibaret eski bir mekân değil, ümmete mesaj veren bir hatırlatma noktasıdır:

• Bayram namazlarının açık alanda ve kalabalık içinde kılınması, ümmetin birlik şuurunu canlı tutar.

• Yağmur duaları, insanlığın modern çağda dahi doğrudan Allah’ın rahmetine muhtaç olduğunu hatırlatır.

• Necaşî için kılınan cenaze namazı, coğrafyaların ayrılığının kalplerin ayrılığına dönüşmemesi gerektiğini öğretir.

Risale-i Nur’un şu ifadesiyle bitirelim:

“İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi, iman ve duadır.” (Sözler 23. Söz)

Ğamâme Mescidi’nin gölgesinden yükselen mesaj budur: Birlik, dua, uhuvvet ve rahmet…

Okunma Sayısı: 167
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı