"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Darbe dönemi” ile kıyas olur mu?

Faruk ÇAKIR
27 Kasım 2025, Perşembe
Ülkemiz öyle bir noktaya geldi ya da getirildi ki, artık haktan, hukuktan ve adaletten bahsetmek Türkiye’yi idare edenleri rahatsız ediyor.

Daha doğrusu “adalet hızlı ve adil bir şekilde tecelli etmiyor, sistemde sıkıntı var” denildiğinde idareciler buna itiraz ediyor ve ülkemizin adalet noktasında da bir bakıma ‘dünyayı kıskandırdığını’ ileri sürüyorlar.

Peki, itirazla ya da gerçekleri inkâr etmekle netice değişip “adil ülke” olunabiliyor mu? Düşünün ki en üst seviyede siyasetçi ve idareciler ‘yüksek mahkeme’lerin kararlarını dahi tanımıyorlar ve uygulamıyorlar. Bununla da iktifa etmeyip, ‘canlı yayın’larda bu durumu dünyaya ilân ediyorlar. Böyle bir anlayış ve idarenin hüküm sürdüğü memlekette adaletin en iyi şekilde tecelli ettiğine kim inanır?

Ülkemiz ekonomik noktadan da krizler yaşıyor. Türkiye’deki aylık enflasyon oranı, neredeyse üyesi olmak istediğimiz Avrupa Birliği ülkelerinde yıllık enflasyonu kadar. Örnek olması bakımından ‘resmî kaynak’lara bakabiliriz: “Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre, Avro Bölgesindeki yıllık enflasyon oranı Ekim ayında Eylül 2025’teki %2,2 seviyesinden %2,1’e geriledi. Bir yıl önce bu oran %2,0 seviyesindeydi. Avrupa Birliği yıllık enflasyon oranı ise Ekim ayında Eylül 2025’teki %2,6 seviyesinden %2,5’e geriledi. Bir yıl önce bu oran %2,3 seviyesindeydi.” (Kaynak: Eurostat, Yayınlayan: T.C. Ticaret Bakanlığı, Ticaret Araştırmaları ve Risk Değerlendirme Genel Müdürlüğü, https://ticaret.gov.tr)

Bu tabloya rağmen “Avrupa bizi kıskanıyor” diyen idarecilerin; “Hukuk ve adalet noktasında da AB’den öndeyiz” mealinde beyanlarda bulunması elbette kimseyi şaşırtmamalı. Ancak “Hukuk sisteminde sıkıntı yok” demekle sıkıntılar sona ermiyor ki...

Adalet Bakanlığı bütçesi konuşulurken ‘yekili’ler şöyle demiş: “Bir sağdan bir de soldan asan geçmişteki yargı bağımsız mıydı? Bugünkü yargı her zamankinden bağımsız ve tarafsızdır. (...) Hiçbir ayrımcılığa müsaade etmeyen bir yargıdır.” (ankahaber.net, 25 Kasım 2025)

Belki kulağa hoş görülebilir, ama dikkat edilirse kıyaslanan dönem 12 Eylül 1980 darbesidir. “Bir sağdan bir soldan asma” 12 Eylül 1980 darbecilerinin savunmalarıydı. Diyelim ki 12 Eylül darbe dönemine göre daha iyi adalet var. Peki, bu yeterli midir? 2025 yılında Türkiye’nin yargısı neredeyse yarım asır önceki darbe dönemi ile mi kıyaslanmalıydı? Böyle bir savunma kendi içinde tutarsız değil midir?

Hem niçin Türkiye her zaman hukuk noktasında kötü örneklerle kıyaslansın? Türkiye’de yaşayanlar “hakkı, hukuku ve adaleti” hak etmiyor mu?

Kusura bakılmasın, ama idarecilerin “Ülkemizde tam olarak hak var, hukuk var, adalet var” demesi; “Türkiye’de ekonomik kriz yok. Milletin cebi para dolu, harcayacak yer bulamıyor” demekten farksızdır...

Okunma Sayısı: 190
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı