"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cennetin kapıları

İlknur Maraş Çalık
14 Mayıs 2020, Perşembe
Sahabe efendilerimizden birisi Peygamberimizin (asm) huzuruna gelir,

- Ey Allah’ın Resulü; Cuma namazına yetişmek için mescide doğru koşmaya başladım, hiç farkına varmadan bir karıncayı ezerek öldürdüm. Bunun hesabı ağır mı” diye ağlayarak sorar.

 Bu soruya Peygamber Efendimiz (asm); 

-Ey ashabım sen şimdiye kadar bundan daha ağır bir suç işledin mi? şeklinde soruyla karşılık verir.

– Ya Resulallah! Ben kızımı diri diri gömen bir babayım, diyerek hüzünlenir.

Peygamber Efendimiz (asm) bu hadiseyi ayrıntılı olarak anlatmasını ister.

– Ya Resulallah! Biz cahiliye devrinde kız çocuklarımızı diri diri toprağa gömerdik. Benim de bir kız çocuğum vardı. Annesine, “Bunu giydir, dayısına götüreceğim.” dedim. Hanımım da çaresiz dediğimi yapmak zorunda kaldı. Kızım gerçekten dayısına gideceğini zannediyor ve cıvıl cıvıl koşuşuyordu. Kızımın elinden tutup daha önce kazdığım bir kuyunun yanına götürdüm. Ona kuyuya bakmasını söyledim. O tam kuyuya bakayım derken onu kuyuya yuvarladım. 

Fakat her nasılsa, eliyle kuyunun ağzına tutundu. Bir taraftan çırpınıyor, diğer taraftan da “Babacığım üzerin toz oldu” deyip elbisemi silmeye çalışıyordu. Buna rağmen bir daha yuvarladım ve onu diri diri toprağa gömdüm.

Bu elim hâdiseyi dinleyen sevgili Peygamberimiz (asm) ve sahabeler hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı. Orada oturanlardan birisi daha fazla dayanamayarak “Be adam, Resulallah’ı çok üzdün” deyince, Efendimiz (asm), sahabeye “bir kere daha anlat” dedi. Bunun üzerine olayı bir kere daha anlattı. İki cihan güneşi Peygamberimizin (asm) gözlerinden süzülen yaşlar mübarek sakalından aşağıya damla damla akıyordu. Bu yaşanmış tecrübeyi, Cahiliye devrindeki vahşiyane adetlerini bıçak gibi kesen İslâmiyet’i bahşeden Rabbimize sonsuz şükretmemizi gerektirmez mi?

Cennetle ilgili bir çok hadis-i şerif ve âyet bulunmaktadır. 

Fakat bunlardan bazıları vardır ki kız çocukları sayesinde aralanan Cennet kapılarından bahseder:

“Kimin kız çocuğu olur da, ona eziyet etmez, onu diri diri toprağa gömmez, onu hor görmez ve erkek çocuğunu ona tercih etmezse, o kız çocuğu sebebiyle, Allah bu kimseyi Cennete sokar.”1 Bu hadis-i şerifi ve “Göklerin ve yerin mülkü Allah’ındır. O dilediğini yaratır. İstediğine dişiler, dilediğine de erkekler bahşeder.”2 mealindeki âyet mevzuun anlaşılması için ehemmiyet arz etmektedir.

Cehalet döneminde bu vahşiyâne adetlerine sıkı sıkıya bağlı sahabe efendilerimiz bizler için ibret tablosu oluşturması gerekirken, bu zamanda dahi kalplerinde hâlâ kız çocuklarına karşı buğz edenlerin doğru İslâmiyetten uzaklaşmaları vicdanları yaralıyor. Ahir zamanın dehşetini gören Üstad Hazretleri “Zaman-ı cahiliyette gayret-i vahşiyâneye binaen kızlarını sağ olarak defnetmek gibi gaddarâne bir zulmü andıracak şu zamanın hırs-ı vahşiyânesi, merhametsiz bir şenaate yol açmak ihtimali vardır.” diyerek bizleri ikaz etmektedir.

 Erkek çocuğuna sahip olmayıp da kız çocukları olanlara toplumumuzda hâlâ “Aaa! oğlun yok mu?” denilerek, sanki bir eksiklik varmış gibi tepki verilmesine ve bir çok baba adayının kalplerini hüzün kaplamasına sebebiyet verilmeye karşılık ihtar edilirler:

“Onlardan biri, kendisine, Rahman’a lâyık gördüğü kız çocuğu haberi verildiği zaman, yüzü simsiyah kesilir, içini üzüntü kaplar.”3 

Evet, bu nahoş tutum karşısında bu mealdeki âyetinin hatırlanması gerekmiyor mu?

Üstad Bediüzzaman her zaman Allah’ın Rahim isminin en güzel tecellisi olan anneyi sık sık örnek verir. Kâinatın halifesi olan insandan tut da hayvanat âlemine kadar çok misaller bulunmaktadır. Hz. Aişe (ra) validemizin naklettiği “Fakir bir kadın iki kızı kucağında bana geldi, kendisine üç hurma verdim. Kadın kızların her birine birer hurma verdi, bir hurma da ağzına alıp yiyeceği anda, kızları onu da yemek istediler. Kadın yemek istediği hurmayı, hemen ikisinin arasında pay etti. Onun bu hali hoşuma gitti. Yaptığını Resulullah’a (asm) anlattım. Bunun üzerine: “Bu hurma vesilesiyle Allah ona Cenneti farz kılmıştır veya onu Cehennemden azad etmiştir.” buyurdu.

Bu mühim bir müjdedir. Zira, annenin çocuğuna olan en küçük merhametini bile karşılıksız bırakmıyor Rabbimiz!..

Ya şu müjdesi insanlık adına ne büyük kazançtır: “Kim “üç kız” veya “üç kız kardeş” veya “iki kız kardeş” veya “iki kız” yetiştirir, eğitim ve öğretimlerini güzel yapar, iyi davranır ve evlendirirse; Cenneti hak eder.” 4 buyurmuştur.

Rabbim çocuklarımızı hakkıyla yetiştirip, emanetini hakkıyla koruyup kollamayı nasip etsin inşallah. İki nur sahibi manasında olan “Zinnureyn” lâkabıyla anılan Hz. Osman (ra) gibi ben de iki ve daha fazla kız çocuğu sahibi olan (başta eşim olmak üzere) bütün babalara “Zinnureyn” lâkabını ithaf ediyorum. Selâm ve duâ ile…

Dipnotlar:

1) Ebu Davud, Edeb, 121; Ahmed, Müsned, 1,223; Muttaki, Kenzu’l-Ummal, XVI, 454, (45400).

2) Şûrâ Sûresi, 49. Âyet.

3) Zuhruf Sûresi, 17. Âyet.

4) Ebu Davud, Edeb, 130 (5147); Tirmizi, Birr, 13 (1913).

Okunma Sayısı: 3716
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Türeli

    14.5.2020 23:19:47

    Asr-ı Saadet müslümanı Bediüzzaman Said Nursi ve sahabe hayatını yaşayan talebeleri de cezaevlerinde ve yeryüzünün heryerinde en cani katillerini ıslah etmeleri ile tahta kurusunu bilr incitmeyecek hale gelmeleri Asr-ı Saadet 'in günümüze yansıması olarak görüyorum.

  • Abdurrahman KOÇAK

    14.5.2020 20:34:54

    Teşekkürler.Zamanın önemli meselelerinden birini daha çözümü ile akla yakınlaştırmış oldu yazınız.

  • erol

    14.5.2020 17:05:21

    Asr-ı Saadetten önca cahiliye döneminde kız çoçuklarını diri diri toprağa gömen insanların hali ve sabi yavrunun masum hali ve babacığım sözleriyle şefkat ve merhamete hitap etmesine rağmen cahiliye adetinin katı kurallarını pervasızca uygulamış. Sonradan müslüman olmuş bir sahabe babanın anlattıkları Rasülullahı hüzünlendirip ağlatmış... Aynı duyguyu, hüznü 1400 sene sonra bizlerde yaşadık ve ağladık... İçinde yaşadığımız zaman da o kadar acımasız ve merhametsiz... O zamanın çocukmarı ölüp cennet kuşu olmuştu.. Şimdiki anne ve babalar dünya hırsıyla, haram helal demeden çocuklarını tüm hırs ve tamah ile gayri meşru hayata heveslendirip hazılıyor, dinimizi öğretmiyorlar.... Güzel bir çalışma tebrik eder, başarılarınızın devamını dileriz...

  • Cenk çalık

    14.5.2020 16:50:54

    Üstadın şefkat kahramanları olarak tanımladığı ve rahim isminin en güzel tecellisi olan nisa taifesi başımızın tacı olması İslamiyetin muktezasıdır. Cenneti annelerin ayaklarının altına seren bu din elbetteki her konuda rehberimizdir. Toplumun yarısını oluşturan ve diğer yarısını da yetiştiren annelerimiz ve kızlarımız bizim iki cihanımızın kurtuluşuna vesile olacaklardır. Emanete hıyanet etmezsek ve kıymet bilirsek cennetimizin anahtarıdır, aksi takdirde cehennem bizlere müstehak olacaktır. Rabbim kıymet bilen ve emanetin hakkını veren kullardan cümlemizi eylesin inşaAllah. Genç yazarımıza bu güzel makalesi için tebrik ediyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyorum...

  • Cenk çalık

    14.5.2020 16:50:50

    İnsanlık islamiyetle şereflenince dünya tarihinde olmadığı kadar bir ilerlemeye vesile oldu. Öyleki her türlü ahlaksızlıkta ve vicdansızlıkta zirve olan toplum bir anda ahlakta zirve haline geldiler. En çarpıcı misallerden biri hiç şüphesiz kızlarını diri diri gömecek kadar vicdansızlaşan bir toplumun karınca incetemez hale gelmesidir. Tam bu noktada biraz düşünmek gerekiyor. Böyle bir toplum bu değişimi Kur'an ahlakıyla sağladıysa bizler kız çocuğumuz olduğunda mutsuz oluyorsak bu ahlaktan ne denli uzaklaştığımızı göstermez mi? Üstelik yazıda belirtilen hadislerdeki müjdeler olmasına rağmen! Kız çocukları berekettir, huzurdur, mutluluktur, neşedir, masumiyettir, emanettir.

  • Hasan Güneş

    14.5.2020 15:20:23

    Allah razı olsun! İslam vahşi ve bedevi bir kavmi kısa zamanda karıncayı ezmekten korkan insanlar haline getirmiş. Zamanımız insanının bu nura daha çok ihtiyacı var...

  • Hüseyin Avni KABAÇALI

    14.5.2020 13:53:32

    Hayy..Maşallah BAREKELLAH....cenabı sizleri cennetü firdevsinde ağırlasın....Bu dünyada dahi hayırların en güzeli ile mükafatlandırsın..Amin...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı