Kurtçuklara kelebek, yavrusuna ve güvelere “tırtıl” denir.
Koza örerken bir tırtıl tam kurt görünümdedir.
Bir tırtıl ana kelebek veya güve tarafından bırakılan yumurtadan çıktığında genellikle çok küçüktür. Sür’atle büyür ve değişmeye başlar.
Tırtılların sürekli ve hızlı değişimlerine “metamorfoz” denir. Birçok güve tırtılları içini ilk basamak bir koza yapmaktadır. Kozaları dudaklarındaki delikten çıkan yapışkan bir sıvı iple örerler. Bu sıvı hava ile sertleşir ve bizim tabiî ipek dediğimiz iplik olur.
Kıllı kurtların çoğu kozalarını kendi kılları ile örerler. Kelebeklerin de içinde bulunduğu bazı kurtlar ise koza yapmazlar.
Bir müddet sonra bir kurtçuktan büyümüş bir kelebek güve halini alır.
Yeni ve olgun şekliyle, ıslak ve titrek bir şekilde kozadan çıkar. Kanatlarındaki damarlara kan akmaya başlayınca kanatlarını çırpar ve kurutur. Birkaç saat sonra kelebek hayatını yaşamak için kanatlarını çırpar ve uçar gider.
Basit bir böcek gibi gördüğümüz bu muazzam kelebek, öylesine hassas bir dengede yaratılıyor ki, akıl sır ermez.
Sürüngen gibi görünen bir böcekten, çok renkli ve kanatlı hayvana dönüşen kelebek bize acaba ölümden sonraki hayatı mı hatırlatıyor dersiniz?
Düşünün ve siz bulun olmaz mı?