Üstad Bediüzzaman’ın İstanbul İngiliz işgali altındayken “kelle koltukta” yazıp dağıttığı ve Anadolu’daki Kuva-yı Milliyeye büyük destek olan Hutuvat-ı Sitte eseri, Bizim Aile dergimizin hatırlattığı gibi 100. yılında.
Aradan bir asır geçmiş, ama mesajları hâlâ güncel. Eski Said’in diğer bütün eserleri gibi.
Hutuvat-ı Sitte’yi bugün okuduğumuzda altını çizmemiz gerekli mesajlardan bazıları:
* Her zamanın insî bir şeytanı var. Şimdi de şeytanın vekili olan gaddar ruh, fitnekâr siyasetiyle cihanın her yerine kundak sokuyor. Âlem-i İslamı ifsad için, insanlardaki ve cemaatlerdeki zayıf damarları bulup, propaganda ile işletiyor. Kiminin intikam hırsını, kiminin makam-mevki-şöhret sevdasını, kiminin tamah ve açgözlülüğünü, kiminin ahmaklığını, kiminin dinsizliğini, kiminin de taassubunu işleterek fitne siyasetine alet ediyor.
* Bunu yaparken der veya dedirir: “Siz kendiniz de dersiniz ki: Musibete müstehak oldunuz. Kader zalim değil, adalet eder. Öyle ise size karşı muameleme razı olunuz.”
* “Şu vesveseye karşı demeliyiz: Kader bize isyanımız için musibet verir; ona rızadade (razı) olmak, o günahtan tevbe demektir. Sen ise ey mel’un, günahımız için değil, İslamiyetimiz için zulmettin ediyorsun. Ona rıza veya ihtiyarla (isteyerek) inkıyad etmek (tâbi olmak), neuzü billah (Allah korusun), İslamiyetten nedamet ve yüz çevirmek demektir.”
* “Der: Bana mukavemetiniz beyhudedir.
“Şu vesveseye karşı deriz: En ziyade hile ve fitne kuvvetiyle ayakta duran azametli kuvvetin bizi yeise (ümitsizliğe) düşürmüyor.”
* “Hile ve fitne perde altında kaldıkça tesir eder. Zahire çıkmakla iflâs eder, kuvveti söner. Perde öyle yırtılmış ki, senin yalan, hile, fitnen hezeyana, maskaralığa inkılâp edip akim kalıyor. (..) Hasmın uzakta çirkin yüzündeki riyakârane çizgileri güzel zannedilirdi. Yakında görenler inşaallah daha aldanmaz.”
* “İslamiyet muhabbeti senin husumetini istilzam eder. Cebrail şeytan ile barışamaz.“
* “Fıtrî meyelân mukavemetsûzdur (karşı konulmaz). İmanın mahiyetindeki harikulâde şehamet (kahramanlık), izzet-i İslamiyetin tabiatındaki âlempesend (dünyanın takdir ettiği) şecaat, uhuvvet-i İslamiyenin intibahıyla her vakit mucizeleri gösterebilir.” (Eski Said Dönemi Eserleri, s. 323 vd)
Amenna...