"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

20 yıl önceden bugüne

Kâzım GÜLEÇYÜZ
17 Ocak 2021, Pazar
AKP’ye iktidar yolunu açan 28 Şubat ortamında yazdıklarımızı, 20 sene sonra AKP ve tek adam rejimiyle ülkenin içine sokulduğu ortamda gözden geçirmeye devam edelim:

28 Şubat’la geçen dört sene, Türkiye’yi her alanda ciddî sıkıntılara sürükledi. Toplumsal huzur bozuldu, ekonomi alt üst oldu, yolsuzluklar palazlandı, ülke içe kapandı, her konuda fersah fersah geriye gittik. (28.2.2001)

***

Giderek daha da köşeye sıkışan kafa, sıkıştıkça baskı ve dayatmalarını yoğunlaştırmaya, hattâ çılgınlık boyutlarında tırmandırmaya yöneliyor. İnterneti dahi zapturapt altına alabileceğini sanan bu kafanın, yeldeğirmenleriyle savaşan Donkişot’tan farkı ne? (30.5.2001)

***

Evet, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sıkıntıları aşması, siyasetini ülke gerçekleri temelinde âcilen toparlamasına bağlı. Bunun yolu ise Demokratların birliğinden geçiyor. (21.7.2001)

***

Eğer bir ülkede demokrasi kökleşmemiş ve objektif hukukun üstünlüğü sağlanamamışsa, orada bütün hak ve özgürlükler ciddî ve sürekli bir şekilde tehdit altındadır. Ekonomi bunun dışında kalamaz. İşte, devlet baskısının yol açtığı kronik krizler bunun sonucu. Demirel’in tabiriyle “dağa taşa sinen korku” ise, halktaki çekingenliğin, inisiyatifsizliğin, demokratik tepki noksanlığının en önemli sebebi. 

Peki, hem haksız, hem de beceriksiz oldukları halde, yine halkın seçimdeki hatalı tercihi sayesinde elde ettikleri iktidar koltuğunda oturmayı sürdürenlere bu pişkinlikleri için de cür’et ve cesaret veren tepkisizlik ne zamana kadar devam edecek? Bu sualin cevabı, sıkıntı içindeki halkın feveranına içtenlikle, samimiyetle ve cesaretle tercüman olacak sivil toplum öncülerinin “Bu iş böyle gitmez” diyerek ortaya çıkıp güç birliği yapmalarına bağlı. Demokratlar bunun için daha neyi bekliyor? (13.11.2001)

***

Zaman zaman doğru ve haklı olarak ifade edildiği gibi, Türkiye’nin demokratikleşmeye, hak ve hürriyetlerin önündeki engelleri kaldırmaya, hukuk, devlet ve ekonomi sistemini çağdaş normlara uygun hale getirmeye AB istediği için değil, kendi halkının mutluluğu ve gelişmesi için ihtiyacı var. (24.11.2001)

Okunma Sayısı: 4301
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Erdal

    17.1.2021 12:11:20

    Akp Turkiyeyi 1930 li yıllara götürdü milletide her acidan yoldan çıkardı ve ahlakını ve dinini sıfırladı.. Turkiyenin bu durumdan kurtulması için 1950 lerin DP sine ve herşeyi göze alan demokrasiye susamış bir hakka ihtiyaç var....Türkiye daha dibe vurmadı....önce dip yapar...Bu arada Allak korusun millette ve devlette (akp) de değil) "kabil -i iltiyam bir inşikak olmaz ise" o zaman Türkiye kurtulur ve ahlaken iktisaden hukuken ve idereten ucuşa gecer ve millette kurtulur... maalesef bugunku insanlarla OLMAZZ.

  • Menduh

    17.1.2021 11:46:12

    Türkiyenin kaderi. Konu aynı. İktidarı(gücü) ele geçiren halkı unutup kendi gücünü devam ettirmeye çalışıyor. Her zaman siyasi iktidar kendine bir düşman bulmak zorunda. Beceriksizliklerini iç güçler, dış güçler diye kapatmaya çalışıyorlar. Ekonominin iyi olduğu zamanlar iç dış güçler yokmuydu.

  • Ali

    17.1.2021 10:08:43

    Yani neticede anlayacağımız AKP ile de olsa 20 yılda geçse maalesef yine eski tas eski hamam

  • Yahya Evrin

    17.1.2021 03:42:25

    Ekenomik siyasi ve sosyal hattakulturel alanda , verilere bakarsak dünden de geriye. 2001 de yazdiklariniz bu günün farkı ne?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı