"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

2001’den 2021’e

Kâzım GÜLEÇYÜZ
16 Ocak 2021, Cumartesi
AKP’ye iktidar yolunu açan 28 Şubat ortamında yazdıklarımızı, 20 sene sonra AKP ve tek adam rejimiyle ülkenin içine sokulduğu ortamda tekrar hatırlamak, insana bir kez daha “Tarih yine tekerrür ediyor” dedirtiyor.

Buyurun, o yazılara birlikte bakalım:

Ülkeyi bir baştan bir başa sisler bastı. Olumlu, yapıcı ve dinamik bir değişime inatla direnmeyi sürdüren statüko, kendi içinde de tıkanmış durumda. Ama bu tıkanıklık neticede bütün kurumlarıyla devleti de, toplumu da kilitledi. Merkezdeki tıkanma ve kilitlenme, Türkiye’yi bunaltıyor. Ülkeye nefes aldıracak olan demokratik açılımlar ertelenip engellendikçe bunalım büyüyor. Bunalımın tezahürleri hayatın her alanında kendisini gösteriyor. Ekonomiden eğitime, hukuktan iç siyaset ve dış politikaya kadar. (14.2.2001)

***

Şu anda Türkiye’nin çok âcil bir demokrasi paketini bir an önce gündemine alıp sonuca ulaştırması icab ediyor. Nasıl ekonomideki krizi aşmak için—öyle veya böyle—bir âcil program uygulamaya konuldu ise, en az o âciliyet ve önemde, hukuk ve demokrasi alanında yaşanan derin krizi hiç değilse hafifletebilmek için de bir demokrasi ve hukuk paketinin derhal hayata intikal ettirilmesi gerekiyor. Gerçek şu ki, fikir hürriyetinin önü açılmadığı; yargı çağdaş bir demokrasi ve hukuk anlayışıyla reforma tâbi tutulmadığı ve mevcut çağdışı işleyiş devam ettiği müddetçe Türkiye’nin sürüklendiği çıkmazdan kurtulması imkânsız. Bu itibarla, giderek her alanda tıkanmakta ve batağa saplanmakta olan Türkiye’nin bu boğucu gidişattan kurtulup nefes alabilmesi ve çıkış yolunu bulabilmesi, ancak hukukun ve demokrasinin önünü açmasıyla mümkün... (24.5.2001)

***

Küçük hesapları ve kişisel duyguları bir kenara bırakarak, bütünleşme adımlarını çok hızlı bir şekilde atmak lâzım. Bu yönde boşa geçen her günün ciddî bir kayıp olduğu nazara alınmalı ve ona göre hareket edilmeli. Oyalanmanın hiçbir faydası yok, ama büyük zararı ve vebali var. Tabandaki toparlanma ile birlikte, toplumun bütün kesimlerini kucaklayacak çok yönlü, çok boyutlu bir muhalefet stratejisi harekete geçirilmeli. Evet Demokratlar, hâlâ neyi bekliyorsunuz? (14.11.2001)

Okunma Sayısı: 4420
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İsmail Atak Cebecili

    16.1.2021 16:34:34

    "Ülkeyi bir baştan bir başa sisler bastı. Olumlu, yapıcı ve dinamik bir değişime inatla direnmeyi sürdüren statüko.." ACABA, Ülkemizi, milletimizi, bilerek, isteyerek ve kasıtlı olarak "Türkiye’nin sürüklendiği çıkmaz"a mı soktu? İstenen bugünkü sonuçlar mıydı? Bir komplo teorisi ile mi, bir komplo ile mi karşı karşıyayız? 1959-1960'larda, 1977-1980'lerde bunları benzer şekilde yaşadık, yaşadığımızı öğreniyoruz.

  • Ali

    16.1.2021 11:51:35

    Demokrasi Kaf Dağı' ndaki zümrüdüanka. " Muhali talep eden kendine kötülük eder." " Zerratı günahkarlardan müteşekkil bir hükümet masum olamaz" " Hayali bir hedefi hakikat göstermeyelim" Oylarımıza sahip çıksak yeter, ifrat hep tefriti doğurur, elimizdekini kaybetmeyelim..

  • Halil İbrahim KARAHAN

    16.1.2021 09:50:54

    Allah razı olsun.

  • Cemil

    16.1.2021 00:25:20

    2001 bırakınız 1980 bile aranır oldu. O zaman yargılananların ailesi bu kadar mağdur edilmemişti... Ekonomi Adalet Torpil Baskı Gelir dağılımı Velhasıl hepsi kötüye gitti ve gidiyor...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı