Yeni Asya’nın hizmetteki ilk yarım yüzyılını tamamlayıp ikincisine girdiği 51. yıldönümü, “Risale-i Nur’un medyadaki dili” olma misyonuyla çok örtüşen son derece ilginç ve anlamlı bir gündem oluşmasına da vesile oldu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hem mesaj göndermesi, hem de mesajında kullandığı ifadeler birilerini çok öfkelendirdi.
O ifadelerden bazılarını buraya da alalım:
“Yeni Asya 50 yıllık yayın çizgisi ve okur kitlesi birlikte ülkemizin demokrasi mücadelesine önemli katkılarda bulunmuş bir basın kuruluşu olarak varlığını sürdürüyor. Fikir ve ifade, din ve vicdan özgürlüğünün kısıtlandığı günümüz Türkiye’sinde, Yeni Asya’nın bu kısıtlamaları aşma konusunda gösterdiği kararlı duruşunu takdirle izliyorum. Hepimizin hedefi demokrasimizin eksiksiz şekilde kökleşmesidir. Yeni Asya’nın da cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırma mücadelemizde gücü ölçüsünde verdiği katkıyı görüyorum.”
CHP liderine teşekkür ederken, soruyoruz:
Bunlar yanlış mı? Yeni Asya’nın yarım asırdır 12 Mart’a, 12 Eylül’e, 28 Şubat’a ve 15-20 Temmuz’a karşı, bedelini de ödeyerek verdiği kararlı demokrasi mücadelesini kim inkâr edebilir? Ve bunların ifade edilmesinden, demokrasi karşıtlarından başka kim rahatsız olur ki?
Gerçek şu ki, Türkiye’de demokrasi, Kılıçdaroğlu’nun mesajında somutlaşan medenî açılım ve diyaloglarla kurulacak ve gelişecek. Fosilleşmiş at gözlüklü ve dayatmacı zihniyetin antidemokratik, ilkel, bağnaz tepkilerine rağmen...
Bu vesileyle, birilerinin ya cehalete veya anlamama inadına dayalı bayat iftiralarına karşı bir defa daha ifade edelim ki: Bediüzzaman ve Yeni Asya dindar ve gerçek cumhuriyetçidir; demokrasinin, hukukun, hak ve özgürlüklerin samimî ve kararlı savunucusudur; istibdadın ve darbelerin şiddetle aleyhindedir.
Evvelce havuz tetikçilerinin ve “dinci” uzantılarının ortaya attığı ve püskürtüp kendilerine aynen iade ettiğimiz herzeleri yine ısıtmaya kalkan müfteri karanlık taifesine gelince:
Bu güruh önce Beka Vadisinde PKK’nın başını ziyaret edip görüşmek ve birlikte fotoğraf çektirmek, “teröristlere af ve Öcalan’a özgürlük” çağrıları yapmak, Doğu Türkistan’daki Çin zulmüne arka çıkmak gibi maddelerle dolu kendi bozuk sicilinin hesabını versin.
Bize düşen: Artan bir kararlılıkla devam...