AKP kurucularından ve ilk AKP hükümetinde bakanlık yapmış olan Ali Coşkun şu eleştirileri dile getirmişti:
“AK Parti’yi kurarken çizdiğimiz kırmızı çizgilerden biri, istişareydi. Erken seçim kararı alınınca, Sayın Erdoğan listeleri kendisinin yapacağını, istediği arkadaşı istediği il’e koyacağını söyledi. Nitekim 2007 yılında bütün bakanların yeri değişmiştir. Ben kendisine, benimle mutabık kalmadan sıramı ve ilimi değiştiremeyeceğini söyledim. Orada anlaşamadık. (...) 12 Eylül’den sonra yapılan Anayasa, Siyasî Partiler Yasası ve Seçim Kanunu öyle bir sistem getirmiş ki, lideri tek adam yapıyor. Ben bu tek adamlığa karşı çıktım.” (Fatih Vural, Bugün-Pazar, 21.9.14)
Yine partinin kurucularından, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden itibaren Erdoğan’ın en yakınındaki isimlerden ve eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in AKP’den istifa gerekçelerinden biri şuydu:
“Politikaların oluşumunda ve uygulanmasında ortak akıl ve toplumun samimi istek ve beklentilerini dikkate almak yerine, özel akıllı kişiler ve/veya sorgulanabilir anketlere itibar eden bir yönetim tarzı benimsendi. Hükümet etmede, niyetlerinden emin olunmayan bürokratik ve politik dar bir oligarşik kadronun tavsiye, yönlendirme ve etkinliği tercih edildi.” (gazeteler, 25.12.13)
Bir başka AKP kurucusu ve Konya eski büyükşehir belediye başkanlarından Halil Ürün’ün sözleri ise, bir cihetiyle, Coşkun ve Şahin’in tesbitlerinde ifadesini bulan işleyişin sonuçlarından birini ortaya koyuyor:
“Bizim dönemimizde siyasette kirlenme yoktu. Bugün siyaset kirlendi. Bir yerlere gelmek için ne entrikalar, ne yalakalıklar, ne ayak oyunları dönüyor. Araya adam sokuluyor, rakip hakkında ipe sapa gelmez iddialar ortaya atılıyor...” (Vahdet, 24.3.15)
Arınç’ın Gökçek için sarf ettiği “Oğlunun milletvekilliğini garantilemek istiyor. Onunla ilgili 100 konuyu 8 Haziran’dan itibaren ömrüm vefa ederse konuşmak isterim” sözleri, Ürün’ün çizdiği bu sıkıntılı tablo içerisinde yerini bulan örneklerden yalnızca biri.
Görünen o ki, AKP’de Pandora’nın kutusu açıldı gibi. Parti içindeki hiziplerin vakti gelince açıp birbirine karşı kullanmak üzere biriktirdiği dosyalar hazırda bekletiliyor.
Her an dosya savaşları kızışabilir.
tweet- “M. Kemal’i de kucaklayalım, Said Nursî’yi de” diyen AKP’lileri görmeyip adres saptıranlara: İnadın gözü meleği şeytan, şeytanı melek görür.