"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Anayasadan ananasa...

Kâzım GÜLEÇYÜZ
28 Ocak 2014, Salı
Dünyada bağımsız bir siyaset takip etme güç ve imkânına sahip olmayan, kaynakları başka devletler tarafından sömürülen—çoğunlukla Afrikalı—zayıf ülkeler için, ihraç ettikleri tarım ürünlerine izafeten kullanılan “muz cumhuriyeti” tabirini biliyorduk. Şimdi buna yeni bir tabir daha eklendi: Ananas cumhuriyeti...
Başbakan son konuşmalarında “Ananas cumhuriyeti değiliz” vurguları yapıyor. Normalde bu mesajın adresinin Türkiye’ye baskı yapan dış güçler olması gerekirken burada durum farklı.
Erdoğan’ın muhatabı, son dönemde bir numaralı hedef haline getirdiği Fethullah Gülen.
Konu, Gülen’in, kendisiyle irtibatlı bazı işadamlarıyla konuşmalarından kaydedilen sözlerde geçen “ananas” muhabbeti. Uganda’daki rafineri ihalesiyle ilgili lobi ve kulis çalışmaları anlatılırken, bu bağlamda bazı adreslere Uganda ananası hediye edildiğinden bahis açılması.
Bir cemaat önderinin böyle konularda da adının geçmesi elbette yadırganacak bir durum.
Uluslararası ihaleler, iş bağlantıları, büyük holdinglerle kurulan irtibatlar ve bunlarla ilgili fikir alışverişleri, cemaatin gündemi olmamalı.
Gerçi cemaat mensubu işadamları yerel ve küresel ölçekte iş yapabilir, ihale takip edebilir, bu maksatla lobicilik faaliyetlerinde bulunabilir.
Ama cemaatin simgesi ve önderi vasfını taşıyan kişinin, en ince detaylarına varıncaya kadar bu süreçlere müdahil olması pek normal değil.
Nitekim bu bağlamdaki tesbit ve eleştirilerimizi yapıcı bir üslûpla hep ifade edegeldik.
Buna karşılık, o cemaatin yapısı ve işleyişi içerisinde yapılan birtakım özel istişarelerin hukuk dışı dinlemelerle kayda alınıp “kirli ağ” gibi karalayıcı ve provokatif sunumlarla kamuoyuna duyurulması da herhalde iyiniyetle izah edilemez.
Aynı şekilde, hükümetin övündüğü Afrika açılımının ekonomi boyutunda ve ihracat artışında, şimdilerde ananas söylemleriyle aşağılamak istediği camiaya mensup işadamlarının payı ve emeği gözardı edilemez; edilirse, iktidar orada hem “paralel devlet ve ihanet” suçlamalarıyla cemaate izafe ettiği nankörlüğü kendisi yapmış, hem de bindiği bir dalı daha kesmiş olur.
Bir diğer nokta: Cemaate mensup işadamlarının Koç Holding yöneticilerine ananas hediye etmesini sorun yapan hükümet, aynı Koç’a, ananasa kıyasla çok daha değerli bir ikramda bulunup Tüpraş ihalesini Koç ailesine bırakmamış mıydı?
Şimdi meydanlarda “faiz lobisi” adı altında Koç ve benzerlerine yüklenirken, onların “Bu dönemde beş kat büyüdük” sözlerini hatırlatıp adeta başlarına kakan Başbakan, halka, onları bu derece “orantısız” büyüten iktidar politikalarının inandırıcı izahını yapabilecek mi? Ve Koç’a kesilen “rekabet ihlali cezası” bunları karşılar mı?
Ve asıl önemlisi: Siyaset polemiklerini ananas düzeyine indiren Erdoğan, bu konuyu da, anayasa fiyaskosunu örtbas etmek için mi kullanıyor?
Peki, yeni anayasa sözünün bu dönemde de tutul(a)maması, gündemi seviyesiz ananas muhabbetlerine kaydırma eksenli politik manevra ve söylemlerle unutturulabilir ve geçiştirilebilir mi?
* “Kirazlımescit mezunu” Yeni Asya emektarı  Mustafa Ekmekçi de berzaha göçtü. Mekânı Cennet olsun.
Okunma Sayısı: 2327
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • zafer ferah

    28.1.2014 11:44:00

    hep 90 yıldır yapılmayanı yaptık. veya daha önceki iktidarların yapamadıkkarını övüne övüne anlatanlar ekonomizin avrupdan bile sağlam olduğunu söyleyenler. şimdi arjantinden sonra para değeri düşen ülke olduğunu neden söylemiyorlar acaba? islam ansiklopedisinin tanıtı toplantısında bile siyaseti o ortamda yapıp o insanları dinden çıkmış gibi yaklaşım sergilenmesi de düşündürücü olmalı. daha önce sizin fikrinize yakın olunca en mübarek kişiler olabiliyor. fakat eleştiriye başlayınca sahte peygamber vb. cümlelerle dinden çıkarılıyor. bu tür yaklaşım hiç sağlıklı değil. bu akımdan gelen parti zaten sürekli yaptığı davranış yadırganacak durum değil. bu tür şahıslarla konuşan biri olarak muhatap oluyorum. fakat bunun ahiret boyutu yokmu diye düşünmekten kendimi alamıyorum. inşaallah yayınlarsınız.   

  • ümmet karaca

    28.1.2014 10:13:00

    HA BİRDE ABİ BİZ YENİ ANAYASA İSTİYORUZ ANANAS POLEMİĞİ YAPANLAR KİMLERSE ONLARA DİYORUM Kİ                                    ANANASINI DA AL GİT...

  • ümmet karaca

    28.1.2014 10:03:00

    abi bu yorumunuzun çıktısını alıp dağıtacam inşaallah

  • Eyüb BAYAZİT

    28.1.2014 08:20:00

    Memleketin enn net tasfiri, gün sonu z raporu gibi. Tebrikler...

  • hamsi

    28.1.2014 02:20:00

    Bir insan ne olursa olsun ne oldum delisi olmamalı.
    Bir ülkenin başbakanını düşünün:
    Bu ülkede vergi rekortmeni olmuş bir iş adamının (aydın doğan) ürettiği (gazete) ürünleri açık açık satın almayın diyor.
    Özel savcılar görevlendirip, Silivriye doldurduğu ve darbecilerden hesap soruyoruz dediği kişileri şimdi masum ilan ediyor.
    Kimseye tüğü bitmemiş yetimlerin hakkını yedirmem diyor. En yakınındaki yolsuzlukları kapatamaz hale geliyor.
    Stadyumlarda övgüler yağdırdığı ( türkçe olimpiyatlarında) kişilere şimdi alim müsveddesi, haşhaşi ve virüs demekten kaçınmıyor.
    ülkedeki ihalelerin nerelere bağışlar!!! yapılarak verildikleri ortaya çıkıyor abdest ve namazdan dem vuruyor.
    yerel mahkemelerin, yargıtayın, casın ve uefa nın cezalandırdığı (fb) bir külübün müzesinde şampiyonluk kupası ve kasasında şampiyonluk parası hala duruyor. hak edene verilmiyor.
    Hala bu ülkenin hukuk mağdurları ahim’e umut bağlıyor.
    İŞte böyle bir ülkeyiz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı