"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ayasofya ve Hıristiyanlar

Kâzım GÜLEÇYÜZ
14 Haziran 2020, Pazar
Yunanistan’la bir kez daha tekrarlanan Ayasofya geriliminde Türkiye’yi yönetenlerin tepkisi bu defa öncekilerden farklı oldu.

Şimdiye kadar genelde Ortodoks ağırlıklı kilise çevrelerinden gelen “Ayasofya tekrar kilise olsun ve orada ayin yapalım” taleplerine Ankara’nın cevabı hep “Orası müzedir, müze kalacak” şeklindeydi; bu kez cami olma vasfını vurgulayan söylemler kullanıldı.

Ve yine Ortodoks tepkiler geldi, geliyor.

Bundan on yıl önce Yunan asıllı ABD’lilerin kurduğu Uluslararası Ayasofya Koalisyonu adına bir grup, fetih sembolümüzde ayin yapmak için gelme girişiminde bulunmuş, ama Ankara’nın “müze” tepkisine takılmıştı.

Önceki Papa’nın Türkiye ziyaretinde “Ayasofya’da dua etmesi” gündeme geldiğinde de Ankara’da birilerini hafakanlar basmış, “Dua ederse Müslümanlar da namaz kılma talebiyle ayağa kalkar” diye telaşlanmışlardı.

Aslında fetih öncesinde asırlarca kilise, sonrasında da cami olarak hizmet vermiş bir mabedin bu amaca hizmet etmekten çıkarılması, her iki dinin mensupları tarafından da kabul edilecek bir dayatma olmasa gerek.

Onun için, müze ısrarına Hıristiyanların da itiraz etmesi lâzım. Nitekim edenler olmuş.

Sanat tarihçisi merhum Prof. Dr. Semavi Eyice’nin aktardığı örneklerde olduğu gibi:

“Ayasofya’nın müze olmasına Hıristiyan Bizans uzmanları bile karşıydı. Dünyanın önde gelen uzmanlarından Prof. Dr. Schweinfurth ve Prof. Ch Diehl cami olarak kalmasını savundu. Sorbonne Üniversitesi öğretim üyesi Prof Ch. Diehl ‘Bu binaya müze yakışmaz’ demişti. Asistanlığını yaptığım Berlin Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Schweinfurt ise ‘Ayasofya’nın camilikten çıkarılması binanın ruhaniyetini kaybettirdi. Keşke cami olarak kalsaydı’ demişti.” (Star-Pazar, 18.10.14)

Bunlar bize Bediüzzaman’ın Adnan Menderes, Namık Gedik ve Tevfik İleri’yi muhatap alarak yazdğı bir mektubundaki “Âlem-i İslamı, hatta bir kısım Hıristiyan devletlerini de memnun etmek için, Ayasofya’yı müzahrafattan temizleyip ibadet mahalli yapmak” ifadesini hatırlatıyor. (Emirdağ L.-II, s. 568)

Buradan yola çıkarak, Ayasofya’yı yeniden ibadete açmak için, bu fikre sıcak bakan Hıristiyanları da arayıp bulmak ve onlarla işbirliği yapmak gerektiği sonucuna varıyoruz.

Okunma Sayısı: 4576
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati

    14.6.2020 00:35:40

    Maalesef her konuda olduğu gibi, Ayasofya konusunda da bu hükümet araştırma yapmadan, alt yapısını oluşturmadan, içerde ve dışarda geniş çevrelerin desteğini almadan siyasi rant temelli yaklaşıyor. Samimi olmayan bu anlayıştan müsbet sonuç çıkmadı, çıkmaz...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı