Parlamenter demokrasiye dönüş hedefiyle 6 partinin yaptığı ortak çalışma ile hazırlanan rapor ve deklarasyonun liderler tarafından hep birlikte açıklanması gecikince ister istemez bir sıkıntı oldu ve boşluk doğdu.
Buna kimi hassas konularda muhalefet cenahından verilen yanlış mesajların eklenmesi, sıkıntıyı daha da arttırdı ve büyüttü.
CHP’de Özgür Özel’in Kılıçdaroğlu’dan dönen Kur’an kursları çıkışı, Engin Özkoç’un “F...” üzerinden kurduğu talihsiz cümle, Enes Kara’nın müessif intiharı sonrası bazı CHP’lilerin eski reflekslerle verdikleri tepkiler gibi.
Cemaatlere ve yurtlarına yönelik yürütülen kampanyaların tam hız kesmiş gibi göründüğü bir noktada Akşener’in anlaşılmaz bir çıkışla işi yeniden ısıtması da yadırgandı.
Buna mukabil Kılıçdaroğlu bu konuda da gayet temkinli ve çok dikkatli bir tavır sergiledi. O cenahtan gelen provokatif saldırılara maruz kalma pahasına bu duruşunu bozmadı.
Böylece işin daha da tırmanmasını önledi.
Ama diğer hatalar havayı bulandırdı.
Ve psikolojik üstünlüğü ele geçirerek gündem hâkimiyetini de sağlamış olan muhalefetin istikrarlı yükselişini kesintiye uğrattı.
Eşzamanlı olarak erken seçim konusu da gündem dışı bırakıldı. Oysa bu talebin ısrarla seslendirilmesi, hattâ mitinglerle dile getirilmeye başlanması, iyice bunalan ve bir çıkış yolu arayan toplumda karşılık bulmuştu.
Anketler erken seçim isteyenlerin oranının yüzde 70’lere kadar çıktığını gösteriyordu.
Kimi muhalefet partilerinin bu konuda bir türlü kurtulamadıkları tutuk ve geri duran tavırlarına rağmen millet mesajı sahiplendi.
Hal böyle iken işin peşinin bırakılması olacak şey değil, asla kabul ve tasvip edilemez.
Gerçek şu ki, ülkeyi her alanda çok büyük sıkıntılara sürükleyen antidemokratik, hukuksuz, denetimsiz, keyfî tek adam rejimi devam ettikçe, yol açtığı kronik problemler daha da katmerlenecek. Bu rejimle geçecek her bir günün faturası daha da ağırlaşacak.
Bunu herkes biliyor ve söylüyor.
En başta da muhalefet partileri.
Ama buna rağmen erken seçim için de anlaşılmaz bir tavırla frene basmaları çok garip.
Oysa asıl yapılması gereken, seçimi gündemden düşürmeyip, sandığı halkın önüne getirinceye kadar işin peşini bırakmamak.
* Erzincanlı son şahitlerden, hattat ve ressam Refet Kavukcu'nun vefat haberini teessürle öğrendim. Allah rahmet eylesin. Ailesine ve Nur camiasına sabr-ı cemîl ve başsağlığı diliyorum. Rabbimiz Cennetinde buluştursun.