Üstad Bediüzzaman Said Nursî, telif edilen her bir konunun veya Risalenin sonunda, salâvat ile beraber küllî duâlar etmiştir. Bunlardan ilk örnek olarak 20. Sözün sonundaki duâyı aşağıya alalım; “Allahım! Bize Kur’ân’ın esrarını öğret ve her an ve zamanda onun hizmetine muvaffak et. Allahım! Seyyidimiz, mevlâmız, kulun, nebîn ve resulün olan ümmî peygamber Muhammed’e (asm), âline, ashâbına, zevcelerine, mübarek nesline, sair enbiya ve mürselîne, melâike-i mukarrebîne, evliya ve salih kullarına salâvâtın en efdali, selâmetin en temizi, bereketlerin en bereketlisiyle, Kur’ân’ın sûreleri, âyetleri, harfleri, kelimeleri, mânâları, işaretleri, remizleri ve delâletleri adedince salât ve selâm et, bereket ihsan et, ikramda bulun. Ey İlâhımız, ey Hâlıkımız, bütün bu salâvatlardan herbiri için bizi mağfiret et, bize merhamet et, bize iltifat et. Rahmetinle, ey Erhamürrâhimîn. Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. Âmin.” 1
Kabul edilen duâlardan, Peygamberimize (asm) ait olanlarından birkaç örneğini de Üstad şu şekilde bahsediyor; “Yağmur için duâ talep edildi. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm duâ etti. Yağmur öyle geldi ki, mecbur oldular: “Aman duâ et, kesilsin.” Duâ etti, birden kesildi. …Bazı Sahabe-i Güzine, ayrı ayrı maksatlar için duâ etmiş. Duâsı öyle parlak bir surette kabul olmuş ki, o keramet-i duâiye, mu’cize derecesine çıkmış. .. Aşere-i Mübeşşereden Abdurrahman bin Avf’a, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm kesret-i mal ve bereketle duâ etmiş. O duânın bereketiyle o kadar servet kazanmış ki, bir defa yedi yüz deveyi yükleriyle beraber fî sebîlillâh tasadduk etmiş.”2 Bunlardan başka “İmam-ı Ali için duâ etmiş: Yani, “Yâ Rab, soğuk ve sıcağın zahmetini ona gösterme.” İşte şu duâ bereketiyle, İmam-ı Ali kışta yaz libasını giyerdi, yazda kış libasını giyerdi. Derdi ki: “O duânın bereketiyle hiçbir soğuk ve sıcağın zahmetini çekmiyorum.” 3
Dipnotlar:
1- Sözler. 242. 2- Mektubat. 144-145. 3- Mektubat. 146.