"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Çocuk eğitiminde baskı

M. Fahri UTKAN
14 Eylül 2021, Salı
Çocuk olan her ailede çocuklara dayak ve şiddet konuları gündeme gelebilir. Eskiden beri yanlış olarak çocuk eğitiminde dayak kullanılmıştır. Meselâ; çocuğu okula yazdırırken, “Eti senin kemiği benim” demek gibi.

Objektif düşünüldüğünde, dayak bazen iyi çoğunlukla da kötü sonuçlar doğurur.

Baskı/dayak sonucu ilk olarak oluşan his, korku olacaktır. Korku içindeki çocuk; hangi tür eğitim/bilgi verilirse verilsin bunları verimli bir biçimde öğrenemez. 

Belli bir sınıra kadar baskı (korku) belki etkili fayda verebilir. Ama devamında çocukta karşı çıkmalar, başkaldırı, söz dinlememe ortaya çıkabilir. Verilmek istenen eğitim, terbiye sonuçsuz mecralara sapabilir, eğitimde verim düşer.

“Aile içinde kadına şiddet durumunda şiddete şahit kişiler ise genellikle çocuklardır. Şiddetin türü ne olursa olsun, şiddetin var olduğu ailede büyüyen ve yetişen çocuğun zihninde normal aile yaşantısının bu şekilde olduğuna dair kodlamalar ve şemalar oluşur.” 1 

Çocuklar kötü, istenmeyen bir harekette bulunduklarında bazı ebeveyn hemen kötü bir sözle azarlamakla çocuğa mukabele ederler. Peki, böyle durumlarda nasıl davranmamız gerektiğini rehber-i ekmelimiz (asm) Efendimizin uygulamasına bakıp örnek alalım mı? “Râfî bin Amr (ra) şu hâdiseyi nakleder: Ben çocukken Ensâr’ın hurma ağaçlarını taşlardım. Bu sebeple beni tutup Peygamber Efendimiz’e (asm) götürdüler. Allah Resûlü bana:

“–Yavrucuğum! Hurma ağaçlarını niçin taşlıyorsun?” diye sordu. Ben:

“–Yâ Resûlallah! (Açtım) yemek için taşladım.” dedim. Fahr-i Kâinât:

“–Bir daha taşlama! Altlarına düşenlerden al, ye!” buyurdu ve başımı sıvazladı. Daha sonra da: “Allah’ım! Onun karnını doyur!” diye bana duâ etti.” (Ebû Dâvûd, Cihâd, 85/2622)

Araştırmalara baktığımızda, çocukları/ gençleri suça yönelten ailelerin ortak özelliklerinin bazılarının şunlar olduğunu görüyoruz: “1. Yerinde kullanılmayan anne baba disiplini, 2. Aşırı aile baskısı, 3. Anne babanın aşırı ilgisi ya da ilgisizliği; 4. Gayri meşrû yaşantı ve bunun sonucu meydana çıkan çocuk (baba ya da annenin olmaması); 5. Ayrılmış anne baba; 6. Babanın alkolik olması; 7. Çalışma zorunluluğu yüzünden babanın uzun süre evden uzak kalması; 8. İşsizlik ve ekonomik güçsüzlük; 9. Sık sık çevre değiştirme.”

Bazı araştırmalarda da çocuğu suça sürükleyen etkenlerin kalıcı değil çevredeki faktörler olduğunu ortaya koymuştur. Ekonomik şartların kötülüğü, baskıcı disiplin yöntemleri, parçalanmış aile yapısı, anne ve baba sevgisi yoksunluğu, bedenî cezalar, iç ve dış göçün oluşturduğu kültür çatışması, ailede ve sosyal çevrede görülen yaygın şiddet ve kitle iletişim araçlarında görülen yaygın erotizm gibi faktörlerin her biri çocuk/genç suçluluğunda önemli faktörlerdir.” (Prof. Dr. Mustafa Avcı’nın Risale-i Nur Enstitüsü Ankara Şubesi’nde verdiği seminerden notlar (Yeni Asya 3-4.02.2020))

Amerikan New Hampshire Üniversitesi bilim adamlarının, sonuçlarını, San Diego şehrinde şiddet ve travma üzerine düzenlenen uluslar arası bir konferansta açıkladıkları araştırmaya göre, aile içinde şiddet gören çocukların zekâ düzeyi yıllar sonra bile yaşıtlarına göre daha düşük oluyor. ABD’de yaşları 2 ile 4 ve 5 ile 9 arasında değişen iki ayrı grupta toplam 1500 çocukla yapılan araştırma çerçevesinde, her iki grupta da çocukların 4 yıl arayla 2 kez sınava tabi tutulduğu, yaşları daha küçük olan çocuklarda dayak yiyen ve yemeyenler arasındaki zekâ farkının çok daha fazla olduğu belirlendi.” (milliyet.com.tr)

Bir düşünür, “Çocuğun kişiliğini bozan şey; yanlış davranışlar değil, yanlış davranışlardan sonra hissettiği kötü histir” demektedir. 

Ve aynı zamanda, çocuğunuz yanlış yaptığında, onu suçlamayın, kendisini kötü hissettirmeyin, tesellici olun, kendisini iyi hissettirin ki, yanlışı düzeltebilme gücünü kendinde bulsun. Bir bakıma doğru olan bu fikirlerin giderilmesi yine anne, babaya düşmektedir. Anne, baba Hz. Peygamber Efendimizin (asm) şu davranışını örnek alarak davranması gerekir her halde; “On yaşından yirmi yaşına, Hz. Muhammed’in (asm) vefatına kadar hizmetine bakan, günlük işlerini gören zeki ve yaramaz bir Medinelidir... Malik oğlu Enes...

Bu on yıllık uzun süre Enes’in yaramazlıklarıyla doludur. Kendi anlatımıyla:

“Hz. Muhammed (asm) beni çarşıdan bir şey almaya gönderirdi. Ben sokakta oynayan çocukları görünce onlarla oyuna dalardım ve ne alacağımı unuturdum. Sonra sus pus onun huzuruna gelirdim. O beni böyle mahcup ve ürkek görünce ‘Ne yapsın Enes, onun elinde bir şey yok ki, ona yapacağı işi Allah unutturuyor’ der ve gönlümü alırdı.”

Bu günlerden birinde Enes’in haylazlık katsayısı bir hayli yükselir ve gönderildiği iş için kendi içinden “Allah’a and olsun ki gitmeyeceğim.” der. Sonra pişman olur, yola koyulur ve sokakta oynayan çocuklarla karşılaşınca da unutur. Oyuna dalar. Bir süre sonra bir el onu ensesinden yakalamıştır.

Dönünce karşısında Hz. Muhammed’i (asm) görür, gülümseyerek: “Enesçiğim; gönderdiğim yere gittin mi?” demektedir.

Enes de “Evet ey Allah’ın Elçisi. “Şimdi oraya gidiyordum...” der. Hz. Muhammed (asm) hiçbir şey söylemeden gülümsemeye devam eder. Yaşlılığında Hz. Muhammed’li (asm) yıllarının değerlendirmesini yaparken, Malik oğlu Enes şöyle diyecektir: “Küçük yaşta yanına girdim ve tam on sene hizmetinde bulundum. Bana bir defa olsun sövmedi, beni bir defa olsun dövmedi. Yaptığım bir hatadan dolayı “Niçin bunu yaptın?” veya ihmal ettiğim, yapmadığım bir işten dolayı “Niçin bunu yapmadın?” diye kızmadı, azarlamadı. Yüzüme karşı yüzünü somurtmadı.” 2 

Dipnotlar:

1- (http://www.gencyorumdergisi.com/2019/10/kadina-siddet-yalnizca-kadina-siddet-degildir/)

2- [Afzalur Rahman, a.g.e., I/40; Doç. Dr. Recep Kılıç, Hazreti Peygamberin Hayatından Davranış Modelleri, s. 133; Ebu’s-Şeyh el-lsbehani, a.g.e. s. 34].

Okunma Sayısı: 2412
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • zeliha

    14.9.2021 11:53:21

    Allah razı olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı