"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hakkaniyetli adalet

M. Fahri UTKAN
04 Eylül 2025, Perşembe
Hukukun üstünlüğü ve temel insan hakları gibi konularda eşitlik, adaletin vazgeçilmez bir temelidir.

Ancak gerçek toplumsal adaleti sağlamak için genellikle basit eşitliğin ötesine geçmek ve insanların farklı ihtiyaçlarını, dezavantajlarını ve başlangıç noktalarını tanıyan hakkaniyet ilkesini benimsemek gerekir.

Eşitlik, herkese aynı muameleyi yapmaktır. Adalet, ise herkese hak ettiğini vermektir. Bu, doğruluğu, tarafsızlığı ve hakların korunmasını gerektirir. Adalet, bazen eşit muameleyi gerektirirken, bazen de farklı ihtiyaçları gözeterek farklı muamelelerde bulunmayı gerektirebilir.

Hakkaniyet dediğimizde ise, aklımıza gelmesi gereken, herkesin adil bir sonuca ulaşabilmesi için ihtiyaç duyduğu kaynaklara erişimini sağlamaktır. Bireylerin başlangıç noktalarının farklı olduğunu kabul eder ve bu farklılıkları dengeleyerek fırsat eşitliği oluşturmayı hedefler. 

Eşitlik, adaletin bir parçası veya ön şartı olabilir, ancak tek başına adaleti sağlamaya yetmeyebilir. Bazen herkese eşit davranmak, mevcut eşitsizlikleri daha da derinleştirerek adaletsizliğe yol açabilir.

Meselâ, gelirine bakılmaksızın, herkesten aynı oranda vergi alınması. Bu, düşük gelirli kişiyi orantısız şekilde daha fazla zorlar. Ama adaletin hakkaniyetli olması için, geliri yüksek olanın daha yüksek oranda, geliri düşük olanın ise daha düşük oranda vergi ödemesi gerekir.

Eğitim konusuna bakarsak, her okula, öğrenci sayısı başına aynı miktarda para ve kaynak ayrılması normal bir durumdur. 

Eğitimde “Gerçekten eğitimci, talebesinin karakter ve istidadını elindeki tesbih taneleri gibi tanımalı, herkesi kabiliyeti yönünde yetiştirmeye gayret etmelidir. Meselâ, şairliğe istidadı olan birini, insan ruhunun derinliklerine yönlendirmek icab eder. İdareci olmaya istidatlı kişiye ise adalet, sevk ve idarenin nasıl yapılacağı, işi ehline vermenin ve hakkaniyetli davranmanın lüzûmu gibi hususlar telkin edilmelidir. Diğer meslekî kabiliyetler de bunun gibidir. Ancak toplum için zarurî olan bu kabiliyetlerin her birinin eğitim tarzı farklı farklıdır.” 

Hukuk açısından baktığımızda, "Kanun önünde herkes eşittir". Bilindiği gibi bu, adaletin temel bir şartıdır. Mahkemenin, yargılanan kişinin ekonomik durumu uygun değilse ona ücretsiz avukat atayarak ve adlî yardımdan faydalandırarak savunma hakkındaki eşitsizliği gidermesi hakkaniyetli bir adalet uygulamasıdır.

Adalet ve eşitlik birbiriyle yakından ilişkilidir. Hukukun üstünlüğü ve temel insan hakları gibi konularda eşitlik, adaletin vazgeçilmez bir temelidir. Ancak gerçek toplumsal adaleti sağlamak için genellikle basit eşitliğin ötesine geçmek ve insanların farklı ihtiyaçlarını, dezavantajlarını ve başlangıç noktalarını tanıyan hakkaniyet ilkesini benimsemek gerekir. Adalet, sadece herkese aynı şeyi vermek değil, herkesin adil bir başlangıç çizgisine ve sonuca ulaşmasını sağlamaktır.

Okunma Sayısı: 136
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı