Genel olarak “bütün zihayat mahlûklar, elleri yetişmediği ve iktidarları dairesinde olmayan bütün hâcâtlarını, bütün fıtrî matlaplarını bir nevi duâ bulunan istidad-ı fıtrî ve ihtiyac-ı zarurî dilleriyle isterler.” 1
Zihayat varlıkların akıllı ve tek şuur sahibi olanı elbette insandır. İnsan da duâ eden varlıkların en önde gelenidir.
İşte bunun için, insan, “nihayetsiz acziyle nihayetsiz beliyyâta mâruz ve hadsiz a’dânın hücumuna müptelâ ve nihayetsiz fakrıyla beraber nihayetsiz hâcâta giriftar ve nihayetsiz metâlibe muhtaç olduğundan, vazife-i asliye-i fıtriyesi, imândan sonra duâdır. Duâ ise, esâs-ı ubudiyettir.” 2
Her bir bitki de duâ eder ve duâları genelde kabul görür. Duâları kabul gören bitkiler, büyürler, nebean ederler, gelişirler ve nevilerini dünyanın her yerine yaymak için duâlarına şu şekilde fiilen devam ederler. “Yeryüzünün tarlasında nebâtâtın her bir tâifesi, lisân-ı hal ve istidad diliyle Fâtır-ı Hakîmden suâl ediyorlar, duâ ediyorlar ki, “Yâ Rabbenâ! Bize kuvvet ver ki, yeryüzünün herbir tarafında tâifemizin bayrağını dikmekle, saltanat-ı Rubûbiyetini lisânımızla ilân edelim; ve rûy-i arz mescidinin herbir köşesinde Sana ibâdet etmek için bize tevfîk ver ve meşhergâh-ı arzın her bir tarafında Senin Esmâ-i Hüsnânın nakışlarını, Senin bedî ve antika sanatlarını kendi lisânımızla teşhir etmek için bize bir revac ve seyahate iktidar ver” derler.” 3 Böylece, “Fâtır-ı Hakîm onların mânevî duâlarını kabul edip-ki, bir tâifenin tohumlarına kıldan kanatçıklar verir-her tarafa uçup gidiyorlar, tâifeleri nâmına esmâ-i İlâhiyeyi okutturuyorlar-ekser dikenli nebâtât ve bir kısım sarı çiçeklerin tohumları gibi. Ve bir kısmına da, insana lâzım veya hoşuna gidecek güzel et veriyor, insanı ona hizmetkâr edip her tarafa ekiyor.
Kimler duâ eder ve isterler sorusuna şöyle bir cevap olabilir; “başta âlem-i İslâm, bütün beşer ve bütün zişuur, Cehennemden daha acı ve korkunç olan ademden, hiçlikten, idam-ı ebediden, fena-i mutlaktan kurtulmak için, daimi aşk ve şevkle her zamanda ve cami mahiyetinin bütün kuvvetleriyle, bütün istidadat lisanları ile, bütün duâlar ve ibadetler ve ricalarının dilleriyle.. hayat-ı bakiyeyi..” 4 İsterler.
Dipnotlar:
1- Asa-yı Musa. 29.
2- Sözler. 286.
3- Sözler. 321. 4- Şuâlar. 537.