Önceki bir yazımızda “Konuşmak veya susmak mı” diye sormuştuk. Bu yazıda tercihi susmak olanlarla hasbihal etmek isterim.
Susmak; konuşma, iletişim eylemini durdurmak eylemidir. Madame De Stael, “Konuşmak bir ihtiyaç, ama susmak bir sanattır” der.
Güzel ve etkili konuşmak nasıl bir sanatsa, susmak da yerinde yapılırsa bir sanattır. Bazen karşındakini susarak mağlup edebilirsin.
Eğer gıybet edeceksen susmak, kalp kıracaksan susmak, karşındakini inciteceksen susmak en iyi yoldur. Öncelikle bu konuda atasözlerimize bakalım:
“Susma, dayanılması çok güç bir hazır cevaptır!”
“Konuşma sanatını bilen adam, düşündüklerinin hepsini söylemez; fakat söylediklerinin hepsini düşünür! “
İnsan, bildiği konu üzerinde konuşmalı; bilmediği konuda ağız açmamalıdır. Onun için de atalarımız; “Biliyorsan konuş, bilmiyorsan sus” demişlerdir. “Söz gümüş ise sükût altındır!” diyenler de vardır.
Muhterem Ali Hakkoymaz bir yazısında şöyle demişti: “Gereğin konuşulmadığı yerlerde… konuşmanın gereği var mıdır?”
Hazret-i Muhammed (asm), “Güzel söz, sadâkadır! Ya hayır söyle, ya sus! Söz vermek borçlanmak demektir!” buyurmuş.
Yani güzel ve hayırlı söz söylemeyecekseniz konuşmamak daha iyidir.
Hazret-i Ali (ra) ise, “Senden soruluncaya kadar susmak, susturuluncaya kadar söylemekten hayırlıdır!” demektedir.
Malik B. Dinar, “Üç şey vardır ki insanın gönlünü öldürür: “Çok yemek, çok uyumak, çok konuşmak!” dediğine göre gönlümüzü öldürmemek için az konuşmak gerekmekte.
Üstad Bediüzzaman Said Nursî de “Her dediğin doğru olmalı; fakat her doğruyu demek doğru değildir” demektedir.
Konfiçyus, “Susmak, insanı ele vermeyen sadık bir arkadaştır” demiştir.