Rusya’da Çarlık rejimine son veren ve 1917’deki “Ekim Devrimi” ile başlayan Bolşevik/Komünist rejim, 25 Aralık 1991’de SSCB’nin resmen dağılmasıyla birlikte tarihe karışmış oldu.
Çarlık Rusyası’nın yıkılmasıyla resmî adı Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğine (SSCB) dönüşen komünist-sosyalist Rusya, kendi içinde 16 özerk bölgeden oluşuyordu.
Bu geniş coğrafyada yaşayanların çoğunluğu Ruslardan müteşekkil idi. Beyaz Rusları Tatarlar, Ukrainler, Çuvaşlar, Başkurtlar ile Moldovlar takip ediyordu.
Komünist rejim, çevresine korku ve dehşet savurarak, bünyesine yeni bölgeleri, yeni cumhuriyetleri dahil etti.
Zaman içinde sayısı 15’i bulan bu yeni devletlerin isimleri şöyle: Azerbaycan, Beyaz Rusya, Ukrayna, Rusya Federasyonu, Ermenistan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan, Estonya, Letonya, Litvanya.
Komünist Rusya’sı, bu haliyle dünyanın gerek nüfus (Haziran 1991’de 300 milyon), gerek toprak (22 milyon km2) ve gerekse askerî (Kızıl Ordu) bakımından dünyanın en büyük devletlerinden biri haline geldi.
*
1917’de Lenin, Stalin ve Troçki ile faaliyete başlayan “Komünist Komite”, etrafı demir perde ile örülen bu büyük dünyayı yaklaşık 70 yıl boyunca adeta bir “demir yumruk” ile yönetti.
SSCB’nin son Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov’un 1985’te iktidara gelmesiyle birlikte, demir perde yırtılmaya ve demir yumruk pörsüyerek kırılmaya başladı. Artık komünist rejim yıkılmaktan ve SSCB dağılmaktan kurtulamazdı. Zira, zoraki ömrü bu kadardı.
Gorbaçov, iktidara geldikten bir yıl kadar sonra, perestroika (yeniden yapılanma) ve glasnost (açıklık) adını verdiği reform çalışmalarına hız verdi. İlk başta, komünist rejim muhaliflerine af çıkardı. A. Sakharov ve ailesi gibi tanınmış kişilerin sürgün cezasını kaldırdı. Böylelikle, yeni bir dönemin ciddî işaretlerini vermiş oldu.
Kademeli şekilde uygulanan “Perest- roika/Yeniden Yapılanma” çalışmaları, yaklaşık altı sene sürdü. Altı sene sonunda, 15 ülkenin dahil olduğu “Bağımsız Devletler Topluluğu” teşkil edildi. Baltık ülkeleri (Estonya, Letonya, Litvanya) bu teşekkülün dışında kaldı. Gürcistan ise, 1993–2008 yılları arasında dahil olduğu bu birlikten, ağır bir bedel ödeyerek (Güney Osetya Savaşı) ayrıldı.
*
Gorbaçov, 25 Aralık (1991) günü SSCB Devlet Başkanlığı görevinden ayrıldığını resmen ilân etti. Böylelikle, komünist rejim de gümbür gümbür çökerek tarihe karışmış oldu.
Komünist rejimin vasatî ömrü 70 yıl kadar sürdü. Zira, Rusya dışındaki diğer komünist yönetimler de 1980’li yıllardan itibaren, ardı ardına yıkılmaya, dağılmaya başladı.
Bir mukayese: Dünyada Komünizm, Türkiye’de Kemalizm
Komünist ile Kemalist rejim, tıpatıp aynı olmamakla beraber, ikisi arasında benzer bazı yönler var. Misâl: Her ikisi de dine muhalif, diktacı, totaliter ve militarist karaktere sahiptir. Karşılarında zinhar muhalif görmek istemezler. Hatta, muhaliflere hayat hakkı dahi tanımazlar. Muhalif kesimden öldürdükleri insan sayısının haddi hesabı yoktur.
Komünist rejim ile Kemalist rejimin tarih sahnesine çıkışları da aynı döneme rastlar. Özellikle 1920’lı, 30’lu, 40’lı yıllar, her iki rejimin de zirveye çıktığı, tavan yaptığı dönemlerdir.
Komünist rejim, 1980’den itibaren inişe, 1991’de ise finişe geçti; 25 Aralık’ta, bu rejime son nokta konulmuş oldu. Yaklaşık yüz yıllık bir ömre sahip olan Kemalist rejim ise, millet iradesiyle 1950-60 arasında ağır bir darbe yemiş olmasına rağmen, resmî cenahta hayatiyetini muhafazaya devam ediyor.
Yüz yıldır dindarlara kan kusturan Kemalizm, hâlihazırda dindar kesimin omuzları üzerinde yaşatılmaya çalışılıyor ki, bu, tarihte eşi görülmemiş bir garabettir.