"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ey kardeş, kopma!

M. Latif SALİHOĞLU
22 Nisan 2025, Salı
Her devrin kendine has öne çıkan tesirli bir çağrısı, mesajı, hitabı var. Misâl: Ey oğul! Ey kardeş! Gel! Gör! Bak! Dinle! Söyle! Sor! Korkma! Kopma! Gitme! Çekinme! İlerle! Vesaire…

Bir de, kıyamete kadar bütün devirlerde hükmünü icrâ ve ispat eden bir çağrı var: Oku!

Evet, Kurân’ın ilk emri, ilk vahiy, gelen ilk İlâhî mesaj “İkra!”, yani “Oku!” şeklindeki Rabbimizin emr-i İlâhisi olmuştur. Bu emir, belli bir zamanın kalıbına sığmaz. Bunun gibi Kurân’ın diğer bütün emir ve nehiyleri mu’cizevî olduğu için, mâziden, hâlden, kıyamete kadar tazeliğini ve tesir gücünü korumuş ve korumaya devam edecektir.

«

Şimdi başta zikrettiğimiz diğer mesajlardan üç-dört tanesine daha örnekleme yaparak, esas konumuz olan “Ey kardeş, kopma!” nidâsına-hitabına bir miktar tahşidat yapmaya çalışalım.

İmam-ı Gazalî (Milâdî 1100’lü yıllar), nasihat yüklü eserlerinde çokça “Yâ eyyühel-veled!”, yani “Ey oğul-Ey evlât!” hitabını kullanır. Şeyh Edebali (1206-1326) de öyle… Bu zâtların eserlerini mütalâa edenler de “Ey oğul!” hitabından hiç gocunmadan okuyup istifade ederlerdi.

Mevlâna Celâleddin-i Rûmî (1200’lü yıllar) zamanında, Anadolu, vahşî-gaddar Moğolların işgal ve istilâsı altındaydı. Halkın üzerinde dehşet veren bir korku ve karamsarlık havası hâkim olmuş durumdaydı. Hz. Mevlâna, Farsça “Bâzâ, bâzâ!”, yani “Gel, gel!” diye nidâ ederek, hizmet ettiği dergâhın kapısını herkes için açık tuttuğunu duyurmaya çalıştı. Böylelikle, yaşadığı devrin insanlarını ye’isten, ümitsizlikten kurtarmaya vesile oldu.

Şair Mehmet Âkif (1900’lü yılların başları), Türkiye topraklarının yedi düvel tarafından işgal ve istilâ edildiği bir devirde, İstiklâl Mücadelesinin zafere ulaşması için şevk ve heyecan yüklü mısralarla hitap ederek halka ümit aşılamaya çalıştı. Nihayet, orduya ve bu vatanın kahraman evlâtlarına hediye ettiği İstiklâl Marşı şiirine “Korkma!” hitabı ile başladı. “Millî Marş” olarak da okunan bu şiir, yüz yılı aşkın süredir aynı coşku ile okunmaya devam ediyor. 

«

Gelelim, Bediüzzaman Said Nursî’in dilinde ve eserleri olan Risale-i Nur’da öne çıkan çağrı ve mesajlara, yahut tekerrür eden nidâ ve hitaplara.

Üstad Bediüzzaman’ın İhlâs ve Uhuvvet gibi risalelerinde ve neredeyse bütün lâhikalarda öne çıkan hitap “kardeş” tâbiri ile bağlantılıdır. İmam-ı Gazalî’de “Ey oğul!” şeklinde tekerrür eden hitap Hz. Bediüzzaman’da “Ey kardeş!” tarzında görünüyor. Misâl: Aziz, sıddık kardeşlerim! Ey âhiret kardeşlerim! Ey fedakâr, vefakâr, sâdık, sebatkâr kardeşlerim! 

Evet, “kardeş” tabirinin içinde yer aldığı bu tarz hitaplar, hiç abartısız yüzlerce, binlercedir.

Bununla beraber, Hz. Bediüzzaman “kardeşim” diye hitap ettiği bütün talebelerinin arasında makam-mevki farkı gözetmeksizin, hepsinin bir çizgi üzerinde omuz omuza durmaları, düstûrlara riayet etmeleri, birbirinden kopmamaları, ittifak ve tesanüt içinde kalmaları, Nur’un şahs-ı manevisi dairesi içinde meşveret ve şûra ile hizmetlerini idame ettirmeleri tavsiyesinde bulunmuştur.

Kezâ, bırakın tefrik ve inşikak ile birbirinden kopmaları, aralarında bir nizâ, bir soğukluk girdiğini hissettiğinde, dizlerine vuracak kadar üzülüp teessür içinde kaldığını, ilgili bütün söz ve beyanlarında görebiliyor ve okuyabiliyoruz.

Demek ki, beraberce hizmet ettiği talebelerine gerek hitab ederken ve gerekse onların ileriki hizmetine dair söz söylerken, en ziyade “Kardeşlerinin tam bir ittifak ve tesanüd içinde kalarak hizmet etmeleri” yönündeki tembih, irşat, nasihat ve tavsiyeleri öne çıkıyor.

Hz. Bediüzzaman’ın mühim bir tavsiyesi de “Türk kardeşler”ine yöneliktir. Türk gençlerinin milliyet damarını tahrik ederek onları İslâmiyetten soğutma çabasına mukabil, Mektubat’ın 26. Mektup bölümünde şöyle hitap ediyor: “Ey Türk kardeş! Bilhassa sen dikkat et. Senin milliyetin İslâmiyetle imtizaç etmiş [kaynaşmış]; ondan kabil-i tefrik [ayrılması mümkün] değil. Tefrik etsen [ayrılsan], mahvsın.”

Esasında, başta Türk unsuru olmak üzere, İslâm kardeşliğinden, din-iman kardeşliğinden kim kopup ayrılsa, evvelâ ve bizzat kendisi mahvolur. 

Onun için, biz de diyoruz ki: Ey kardeş! Sakın ha kopma! Yoksa, mahvolur gidersin.

Okunma Sayısı: 1907
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Elvan sağkol

    25.4.2025 08:40:59

    Onun için, biz de diyoruz ki: Ey kardeş! Sakın ha kopma! Yoksa, mahvolur gidersin.Canlı şahitler göz önünde ibretle hayretle görüyoruz.

  • Ayhan Aydın

    22.4.2025 21:27:18

    Allah kardeşliğimizi bozanlara fırsat vermesin, yaşasın kardeşlik....

  • Mehmet Türeli

    22.4.2025 15:54:15

    Namazdan sonraki tesbihatı mutlaka yaparsak, uhuvvet, iktisat ve ihlas risaleleri üstadın belirlediği süreler içinde ve de Zübeyir abinin dediği gibi her gün enaz on sahife Risale-i Nuru anlayarak ve ruhumuza işleyerek okursak hiç bir güç hiç bir fitne bizi bir birimize koparamaz Allah'ın izni ile inşaallah.

  • Abdullah

    22.4.2025 15:41:15

    Üstad'ın "Kardeşlerim"hitabı çok güzel ve hoş bir hitaptır.Sıcak,samimi dostane bir tabirdir. Ahir zamanın müstakil dindarları için; Efendi mizin kardeşlerim dediği taife ile alakalı olabilir mi? Yani bu hi tap şeklinin kaynağı o hadis olabilir mi? Aklı ma bu geldi.İttihad, ihlas.uhuvvet ve muhabbet mesleğimiz de çok önemli kavram lardır.Bilhasa ihlas ve uhuvvet.Bunlar birbiri ne sıkı sıkıya bağlıdır lar.Birbirlerini tamamlı yan kavramlardır.Risa lede izahı var.İttihad ise "imtizac-ı efkarla olur.O'da marifetin şua-i elektiriyle olur." Enfes bir yazı.Tebrik ediyorum.Rabbim bu Nurani kavramları haya tımıza hakim kılsın.

  • Savaş

    22.4.2025 13:05:30

    Adalet herkes için vardır. Eğer bir yerde Adalet bozulursa orada nizam da ahlakta bozulur.AB kriterleri Adaleti sağlar iken bir bakıma ahlâkı da tesise çalışır.AB eski AB değildir denildi. İnşaallah Üstadın belirttiği AB ye gelir.

  • Said Yüksekdağ

    22.4.2025 11:35:33

    Rabbim bizlere ittihad-ı İslamı netice verecek uhuvveti ve kardeşliği nasip etsin. Âmin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı