"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hem yıkıcı, hem kurucu lider(ler)

M. Latif SALİHOĞLU
21 Ocak 2020, Salı
TARİHİN YORUMU 21 Ocak 1924

Rusya’da 3-4 asırlık Çarlık rejimini yıkan, Bolşevik inkılâbıyla onun yerine Komünist rejimini kuran V. İ. Lenin, 21 Ocak 1924 tarihinde öldü. 

Yeni rejimin kurucu lideri Lenin’in yerine, komünist arkadaşlarından J. Stalin getirildi. Stalin’e rakip olmaya çalışan Troçki ise, bir süre sonra sürgüne gönderildi.

Ne gariptir ki, dinsizlik manasındaki komünizmi sadece Rusya’ya değil, bütün dünyaya yayma iddiasında olan Troçki’nin ilk sürgün yeri İstanbul Büyükada oldu. Onun Türkiye’ye gelmesini kabul ve tasdik eden kişi, şüphesiz Mustafa Kemal idi.

Yakın tarihin tam da bu nokta ile bağlantılı bir diğer noktası şudur: Rusya’daki eski rejimin yıkılması ve yeni bir rejimin kurulmasında nasıl üç kişilik lider kadrosu birinci derecede rol oynadı ise, aynı tarihlerle Türkiye’de de benzer bir tablonun tarih sahnesinde sergilendiğini görmekteyiz. 

Mustafa Kemal de, aynen Lenin gibi eski rejimi, yani altı asırlık Osmanlı devletini yıktı, onun yerine ise “tek adam ve tek parti”ye dayalı bir Kemalist rejim kurdu. Yine, Lenin’in iki yardımcısı gibi, onun da iki yakın adamı vardı: İsmet Paşa ile Fevzi Paşa.

Bu mukayeseli hatırlatmalardan sonra, şimdi tekrar “günün tarihi”ne dönelim.

* * *

Rusya’daki Bolşevik İhtilâlin (Ekim 1917) öncü lideri olan Vladimir İlyiç Lenin (Ulyanov), 22 Nisan 1870’te doğdu. 21 Ocak 1924'te öldüğünde 53 yaşındaydı.

Babası bürokrattı. 1887’de ağabeyi Aleksandr, Çar III. Aleksandr’a sûikast planlayan Narodnaya Volya’ya bağlı bir gruba katıldığı için cezalandırılmış, asılmıştı. Ağabeyinin idam edilmesi Lenin’in devrimci bir harekette yer almasında mühim bir rol oynadı. 

Kesinli bir eğitim-öğretim devresinden sonra hukuk fakültesini bitirdi. Eşzamanlı olarak da Marksist bir düşünceyi benimsedi. Bu ideoloji üzerine epeyce bir emek ve mesai harcadı. Ayrıca bazı aktivitelerde bulundu. Gide gide, Çarlık Rusya’sında bu ideolojinin liderliğine kadar yükseldi.

Bir müddet sürgün hayatını da yaşadı. 1917’de gizlice Rusya’ya geldi. Ardından, Çarlık rejimini yıkma faaliyetlerini alabildiğine hızlandırmaya başladı.

Bu arada, inişli çıkışlı bazı gelişmeler de yaşandı. Yahudi gruplardan da büyük destek alan Lenin, 7 Ekim 1917’de silâhlı ayaklanma planını devreye soktu. Böylelikle Çarlık rejimi yıkılıp gitti, yerine dinsiz bir rejim geldi. 26 Ekim’de Lenin’in başkanlık edeceği Bolşevik (Komünist) Sovyetler Hükümeti kuruldu. İlk işi olarak, ikinci adam konumundaki Troçki, Dışişleri Bakanı yapıldı.

* * *

Lenin, uzun müddet icraatin başında duramadan öldüp gitti. Onun yerine geçen Josef Stalin geçti. Stalin, ilk iş iolarak kendine rakip olarak gördüğü Leon Troçki'yi hiç olmazsa Rusya'dan uzaklaştırma planlarını yaptı. Sonunda bunu başardı ve onu Türkiye’ye göndertti. Sürgün hayatının bir kısmını İstanbul Büyükada'da geçiren Troçki, daha sonra sığındığı Meksika'da öldü. Yaklaşık otuz yıl müddetle Sovyet Rusya'sını demir yumrukla yöneten Stalin'in ölüm tarihi ise, 5 Mart 1953.

* * *

Gariptir ki, gerek Rusya ve gerekse Türkiye’nin o dönemdeki yönetim kadrosu, bulundukları coğrafyada, kendi aralarında aynı dünya görüşünü paylaşmak ve aynı rejime hizmet etmekte birlikte, yine kendi aralarında gizli bir rekabet vaziyetini de takınmış oldukları anlaşılıyor. Söz konusu gizli rekabet hali su yüzüne çıkınca, haliyle çatışma da kaçınılmaz olmuştur.

Lenin, ölmeden önce Stalin'e dikkat çekmiş ve onun frenlenmesini istemişti. Stalin ise, Troçki'yi son derece tehlikeli bularak, onu hudut haricine çıkmaya mecbur etti.

Tükiye'deki durum da, Rusya’daki aynı tablo ile ciddî benzerlikler arzediyor.

M. Kemal, ömrünün son yıllarında İsmet Paşayı dışlamış, yerine Celal Bayar'ı getirtmişti. İsmet Paşa ise, ellerine dizginleri tam olarak geçirdikten hemen sonra, önce Bayar'ı, ardından Fevzi Paşa’yı harcamakta tereddüt etmedi. İkisini de diskalifiye etti.

Rusya'daki komünist liderler, ülkenin geneline hâkim durumdaki Hıristiyanlık diniyle mücadele edip, sosyal hayatı dinî değerlerden tecrit etmeye çalıştılar. Kemalist Türkiye'sinin liderleri de, doğrudan doğruya İslâm dinini hayatın hemen her alanından tecrit etmeye çalıştılar.

Okunma Sayısı: 2682
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali R. Yardimoglu

    21.1.2020 03:08:57

    ..cok akilli, tam 1 mathematical modelling formatli analiz yazi, tebrik ederim....... ....evet, hem RedArmy' nin kurucusu Trotsky' i, Stalin Mexica' da 1suikastciya, icepick, buz kiran cekic baltasiyla basindan vurdurarak oldurtmustur, cunku komunist fikirde dessas zeki olan Trotsky ile, tam 1 cete sokak haydudu olan Stalin arasindaki cekisme, bu 2 katili, Tzar 2.nci Nicolai ve ailesini vahsice kursun ve sungu ile katlettiren cok cani zeki Lenin' den sonra, 1i1ilerine dusurmustu. Bu modellemelerde mikyasiyla dogrudur: Enver Pasa' nin katli, Rus trenlerinde esareti, hududlarda surundurulmesi, ve diger ortulu hadiseler gibi.....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı